YILLAR İNSANLAR
06.01.2010 00:17:37
Sayın
okurlar,
Kanaati acizem odur ki, her
geçen gün, bir evvelki günü sanki aratır oldu. Örneğin; siyaseti,
ticareti, iktidarı, muhalefeti, sivili, resmisi, velhasıl bir kısım
halk maddi ve manevi yönden huzursuzluğu yaşıyor. Bu görüşümü, bir
nebze olsun, bundan evvelki yazımda da belirtmiştim. Görüldüğü
kadarıyla, toplum bu nedenle çok gergin. Önemli olan geçen yıl değil,
gelecek yıl da değil, önemli olan, insanın insanca yaşayabilmesi
olayıdır. Buda pek tabi, insan olmaktan kaynaklanıyor. Asıl önemli
mesele İNSANOĞLUNUN DİKKAT, SORUMLULUK, GÖREV VE YETKİ KAVRAMLARINI
HUKUKUN İÇERİSİNDE KULLANDIĞI VEYA KULLANAMADIĞI KONUSUDUR.
Akıl?medcezir gibi (gelgit) akıl olursa, bunda yılların ne günahı
var? Dünyada, tamah varken müflis acından ölmez derler. Bu dünya
böyledir. Dünyada ne ekersek ahrette de onu biçeriz. DÜNYAYI KİMSEYE
ISMARLAMAMIŞLARDIR. Aklın, fikrin, hukukun olmadığı bir yerde dünya,
seninde olsa benimde olsa ne yazar. Bildiğim odur ki, doğru
insanlarla, doğru akıllarla, sohbet, akla daima kuvvet vermiştir.
Şeker kamışı şeker kamışından olgunlaşır. Bu nedenle, gelip çengele
takılan ve devamlı kendisini, menfaatlerini düşünen ARIZALI AKIL her
hileyi hamiyet sanır. Kaldı ki, hakkı bilecek, (neredeyse) ne büyük
kaldı, ne küçük. İşin en üzüntülü yanı da mazlumların, zulmedenlerden
çekmiş olmasıdır. KÜLHANDA GÜL YETİŞTİRMEYE KALKMAK, HİÇ OLMAMIŞ VE
OLMAYACAK BİRŞEY YAPMAKTIR. İnsan gidişatında eğriliğin, deliliğin
yerini SONSUZ CELAL VE KEMALLER alsaydı (bu kadar acı yaşanır mıydı
?)
Alet gerek itmeye, tahsili
kemalat
Tahsili Kemalat, kam-aletle
olmaz
Yani kötü aletle bir yere varmak
mümkün değil. Bundan böyle kötü insanla da bir yere
varılmıyor.
Sayın
okurlar,
Dünyamızda herkese (KÂİNATIN
EFENDİSİ, MUHTEŞEM SÜLEYMAN, BÜYÜK İSKENDER) denilmez. Bilgisizliğin,
şerliğin, (zehri) akıllara şırınga edilirse, işte böyle, geride
gözyaşları ve acılar kalır.(Geçen yılmış, gelecek yılmış) bunları bir
tarafa bırakalım. Bütün yılların bu çirkin olaylarda ne kabahati var?
Aynı hata, elli defa, yüz defa yapılıyorsa, bırakalım bu yılları da
olayları müspet çalıştıramadığımız akıllarda arayalım. HAVADAKİ KUŞ,
DENİZDEKİ BALIK SATILMAZ. Kötü ahlaka bağlanan, azaba mutlaka
düşecektir. İnsanoğlundan akıl, ruh ve maneviyat alırsak geriye
sadece et, kemik ve sinir kalır. İyi bir kuşbazın, kafesin
büyüklüğüyle ne işi olur? Onun aradığı içindeki şahin midir, karga
mıdır, kanarya mıdır düşüncesidir. Kedinin siyahlığına beyazlığına
bakılmaz ki önemli olan fareyi tutmasıdır. Her zaman söylerim. İYİ
DİYELİM DE İYİ OLALIM.