OKUR DEĞİL, BAKAR
08.01.2010 00:51:29
Sayın
Okurlar;
Günümüzde, az veya çok bir
kısım insanın elinde, gazete, dergi, mecmua veya benzeri yayınlar
görebilirsiniz. Dikkat ederseniz, bunların bazıları, OKUR DEĞİL,
BAKARDIR. Örneğin, bazıları spor sayfalarını çevirir, hemen
arkasından gazeteyi katlar, altına minder yapar. Bir kısım insan da,
magazin sayfalarında dolaşır, daha sonra gazetesini yanına koyar,
kabuklu yiyecekleriyle birlikte kaldırır, yere atar. Bütün bunlar,
kişinin, kendi içerisindeki şahsi düşünceleri ve davranışlarıdır.
Ancak, sorulduğunda bir çırpıda ?bakıyorum? demez, ?okuyorum? der.
Gerçekten okuyanlara gelince, onlar, bakar olmayı çoktan bir yana
bırakmış, işin özünü, aslını öğrenmek isteyen gerçek okurlardır.
GERÇEK OKURLAR, HİÇ BİR ZAMAN, HİÇ BİR YERDE, ARTİSTLİĞE, ŞOVMENLİĞE,
ŞEKLE VE ÖZENTİYE GİRMEZLER. OLGUN BAŞAK MİSALİ, HER OLAYI, OLGUN VE
DOLGUN DÜŞÜNÜRLER. HOP OTURUP, HOP KALKMAZLAR. ACELECİ, HİSSİ
HAREKETLER, ÇOĞU ZAMANLARDA, OKUDUĞUNU ZANNEDEN BAKARLARIN
İŞİDİR.
Sayın
Okurlar;
Benim anladığım manada
okumak GIDADIR. DÜZGÜN, SİSTEMLİ OKUYAN İNSANLIK, BİLEN İNSANLIKTIR.
İŞTE BUNUN İÇİNDİR Kİ, OKUMAK, HİÇBİR HAZİNEYLE DEĞİŞTİRİLEMEZ. Belki
de, sanatların en gücü, en güçlüsü ?OKUMAYI ÖĞRENMEK SANATIDIR.?
Okumayı seven, bunu alışkanlık
haline getiren her insan, hayatına yön verebilme düşüncesinde,
kendisinin aydınlığa götürülmesini de görecektir. ADEMİN HAYVANİYETİ
YEMEKLE, İNSANİYETİ İSE, OKUMAKLA KAİMDİR. Bir harman ot kafanın, bir
demet ilim, irfan kafasıyla mücadele etmesi mümkün mü? Nitekim,
alelade otlar, kısa bir zamanda etrafa, dal budak salarken, kırmızı
gülün yetişmesi, bir seneyi buluyor. İnsanın her ilmi, her irfanı
kalem talimi iledir. Cenabı Hak, onunla, vasıtasız kerem ihsan
etmiştir. Dünyada, bütün kötü hadiseler eğitimsizliğin sonucunda
görülmüştür. Kendisini okumaktan uzak tutanlar, dünyada ve ahirette
imtihan korkusunu bilseydi, akıllarına gelen her işi yapmazlardı.
Sepet kafanın, bilgisiz beynin her işi ahmaklık ve hırstır. Kişi
kendisini, okuması ve deneyimleri ile tanısa idi, büyük gafletlere
düşer miydi? Pek tabi, eğitim-öğretim, ön planda olmakla beraber,
kişinin ruhunda, asaletinde, yapısında isteksizlik varsa, bu insan
yine yanlışa devam edecektir. OKUMAK VE ÇALIŞMAK FAZİLETTİR. Önemli
olan, sadece okumak ve öğrenmek değil, okuduğunu anlamak,
anladıklarının güzel tarafını hayatında sergilemek, mümkünse bu
güzellikleri başkalarına da aktarabilmektir. Takdire uymayan
tedbirin, hükmü bozulmaz. Günümüzde, bir çok ailede huzursuzluk ve
müessif olaylar, cehaletin sonucundan kaynaklanıyor. BİLMİYOR,
OKUMUYOR, ÖĞRENMİYOR. Böyle bir beyinde, böyle bir düşüncenin sahibi,
artık şartlanmıştır. Dünyanın en güzel ve gerçek lafını da etseniz,
dinlemesi ve anlaması mümkün değildir. Gerçek tehlike de budur.