AĞIZ BOZUK
OLURSA
25.01.2010 00:32:22
Sayın Okurlar;
Günlük hayatımızda, kişiler tarif
edilirken, zaman zaman (BIRAKINIZ ONU. AĞZI BOZUKTUR) cümlesi
söylenir. Bu ne demektir? Kelimelerin hafif, sakil, yalama ve
yalakalık tarzında karşıya intikaldir. Yaşlar ilerledikçe, ünvanlar
büyüdükçe, makam ve mevkiler geliştikçe, ağızların daha düzgün ve
seviyeli laf etmesi icap ederken, bir de bakıyoruz, ağız, hiçde
kişiyle uyumlu değil.
Sayın
okurlar;
Şiddet, ve benzeri davranışlar,
bir anda insanı biraz kamçılasa da, düşünen insan, mutlaka ve mutlaka
dikkatli olmak zorundadır. Nitekim, televizyonlarda panellerde,
çeşitli toplantılarda ağzı bozuk görüntülere rastlıyoruz. Ancak,
bütün bunlar, kişinin kendisini ilgilendirir ama bilinmelidir ki bir
çok insanın, çocuğu, yani evladı vardır. Anlatmak istediğim olay da
şudur. İyi örnek olmak varken, kötü örnekler niye? Hiç yakışık alıyor
mu? Bütün bunların, yaşı, başı, sıfatı, ünvanı, ne olursa olsun,
önemli olan, seviyeli ve ölçülü konuşulması. Biz de biliyoruz ki her
ağaç, kendi meyvesini verecektir. Milletin, akıl hocası ben değilim
herhalde. Düşünce ayrı, yapmak ayrı, yorumsa ayrı ayrı şeylerdir.
Yani, Ahmet?in, Mehmet?in, gidişatı kimi ilgilendirir.
Ağzı bozuk olanın, diline perhiz
olmaz. Dilinin astarı, perdesi, fireni olmayan ağızlarda, tüm
yanlışlıklar, düşünce sisteminin, arızalı olmasından kaynaklanır.
Beyin emreder, ağızda söyler. Boşuna (AĞIZ TÜFEK, DİL KURŞUN
DEMEMİŞLER). Ağzı bozuk, dili bir karış olana, (kepçe, elbette ki
kaşıktır.) Terbiyesizin ağzına, bir tane zeytin ver, ondan sonra da
otur önüne tulum tut. Bundan böyle, dilin de bakla ıslanmayan adam,
pek tabi, fişek gibi fırlayacak, sinek gibi vızıldayacak ve
gevezeliğe, seviyesizliğe devam edecek. Sorulmaz kişinin aslı, zaten,
izzetinden bellidir. Ağzı yamuk, sözleri eğri, çenesi düşükler de,
ensesinden bellidir.[köre, külfet yoktur.] Şaşkın ve şımarık
beyinlerde ki ağız, (nağra) atmaya devam edecektir. Kalkıp ta, böyle
bir ağzın, inciler saçacak hali yok. Dünyada, dilin temizliği, dilin
saygısı, dilin ölçüsü, gelecekte sorgulanma korkusu olmasaydı, bu
dillerde ki her namert, Rüstemlik davasına dahi kalkardı. Aslanın
kükremesi, köpeğin ürmesine, elbette benzemez. Yağmur damlaları,
balığın, midyenin ağzında inci olurken, yılanın ağzında zehir olur.
İki arı da bir kamıştan su içtiler ama, birisi bal verirken diğeri
zehir saçtı. Genelde ve günlük hayatımız da, saniyen, siyasette,
ticarette, politika sahnelerin de, bu tür olaylara az mı rastlıyoruz.
Kamil olmayan, öte yandan taklide kalkan, zırvalayan hata ve fesat
beyinlerin (ağzı da, dili de, sözü de yüzüne benzer.) Dünya
kurulduğundan beri, kötü, nerede örnek olmuş? Kötü dil sahibi, iyiyi
işitmez, kötülerden de misal olmaz. DİLLER VARDIR BAL GETİRİR, DİLLER
VARDIR BELA GETİRİR
(DİLİM, SENİ,
DİLİM DİLİM DİLEYİM,
BAŞIMA NE GELDİYSE
SENDEN BİLEYİM)
Kürek dillerin,
kürek gibi sözleri olacak, ince ve seviyeli dillerin de, inci sözleri
olacaktır. Bu dünyanın kuruluşundan beri böyle olmuştur. Gerçek odur
ki, it ulur, insan konuşur.