SAYIN REKTÖRÜMÜZ HOŞGELDİNİZ;
15.02.2010 00:38:27
Sayın
okurlar,
Her ülkede, her yerde olduğu
gibi, bizde de görevler değişir. Görev, aslında bir nöbettir. Birisi
gider, birisi gelir. Geride kalan, gök kubbede ki hoş sedadır.
Nitekim devlet mansıbı, bir güvercinliktir. Bir gün konan, bir gün
göçer.
Ben bu üniversitede 12 yıldır
görev yapıyorum. Siz dördüncü sayın rektörümüz oluyorsunuz.
Sağlığımız, sıhhatimiz, yeterli olduğu müddetçe çalışırız. Bütün
yakınlarım ve dostlarımda bilirler ki, 40?ıncı hizmet yılını
tamamlayan ve 70 yaşında bir insanın hiç kimseden bir beklentisi
olamaz. Nitekim, bugüne kadar düşüncelerimizi, kalemimizi,
sanatımızı, hizmetimizin selameti ve sağlığı yolunda harcadık. Ben,
gelmiş geçmiş bütün sayın rektörlerime ve siz sayın rektörüme, bugün,
köşemden bir akademisyen olduğum kadar, gazeteci sıfatımla da bir
şeyler yazmak istiyorum. Hepsinden evvel, sizlere ve değerli mesai
arkadaşlarınıza, sağlıklar, başarılar ve engin mutluluklar
diliyorum.
Seçim bitmiştir, yasal
düzenlemeler içerisinde, meşruiyetle birlikte, görev, resmen
başlamıştır. Cenabı Hak, hayırlı uğurlu etsin. Bilinmelidir ki
devlete göre güçsüzlük yoktur. Devlet her zaman güçlüdür. (DEVLET
OĞUL, MAL TAHIL, MÜLK DE DEĞİRMENDİR DERLER) Devlet, her zaman
gençtir ve dinamiktir.
Sana, ihsan-ı
haktır, bu güzellik, çok küçük
yaşta
Aman, bil kadrini, gel, mürg-i
devlet var iken başta (ŞAİR GEDAYİ)
Bu
arada, yazanlar, çizenler, konuşanlar elbette çok olacaktır. Bütün
bunlar normaldir. Ancak (BİR SÖZÜN MANASI VARSA, GÖK KUBBEDE
ÇINLARMIŞ, YOKSA REZİL RÜSVA OLUR GİDERMİŞ) Olgun başakların boynu,
eğiktir. ( DİLİ BAL, İŞİ BELA) olanlar olduğu gibi, sözünü, dilini,
adeta bir kumpas gibi kullanan, öte yandan, işin başını değil, sonunu
gören, devlet ve fazilet erbabı akıllı insanlarımız da az değildir.
Benim sözlerim, geçmişten gelen tecrübelerime, yıllarca yaptığım
görevlere, üst seviyede yaptığım idareciliğimin ve sanat hayatımın,
kültürleri içerisindeki bende bıraktığı intibalardan başka bir şey
değildir. Dolayısıyla, her cümlem kırk yıllık bir tecrübeye dayanır.
Kamil olan her insan, toprağı tuttuğunda, toprağı altın olurken,
nakıs, altını tuttuğu zaman, altını toprak olmuştur. Zamana gelince,
zaman çok güçlü bir silahtır. Bu ulvi görevinizde, başarılarınız
inşallah büyük olur. Bizler de, bununla, ayrı bir haz, onur ve gurur
duyarız. Ağaçlar dalıyla gürler. Danışmak, sormak, öğrenmek
tecrübelerden nasipleri alarak, geleceğe ait ağır ağır planlı ve
metotlu yürümek en iyi ve isabetli yoldur diye düşünüyorum. Arifler
bir işaretten dahi anlarmış. Çok söze gelince, çok söz moloz gibidir.
Az da özü ve doğruyu görmek, kanaati acizem odur ki, en isabetli bir
yoldur. Beşeri münasebetlerde, mükemmel insanlar, taze oğul balı gibi
fikirlerini, nezih bir şekilde sunarlarken, bazı, şer ve şeytan
güçler de, balın içinde zehri pek ala sunabilirler. Hakkın ve aziz
aklın, müspeti gösterdiği yolda, Cenabı-ı Hak mutlaka yardımcımız
olacaktır.
Sayın Rektör;
Size bir temennide bulunmak
istiyorum.
DEVLETİMİZ PAYİDAR, DERECENİZ
YÜCE, YAŞAMINIZ HOŞ, İBADETİNİZ BEĞENİLMİŞ, DUANIZ DA KABUL EDİLMİŞ
OLSUN.
Akıl, düşünce, dost ve zaman
karesi, yani bu dört muhteşem atlı, insan hayatının vazgeçilmez
önemli unsurlarıdır. Kolumuza giren insan, karşılıklı olarak kişiyi,
BEHAMAL onure etmesini bilecektir. Nitekim (kişi refikinden
azar)derler. YOLUNUZ VE BÜTÜN İNANLARIN YOLU AÇIK OLSUN.