EVVELA, KÖKÜ İNSAN OLACAK

05.07.2010 00:34:52

   Sayın Okurlar;

   İnsanları, etnik kimliklerine ayırmak kadar, bilemiyorum ama dünyada, daha tuhaf bir düşünce olmasa gerek. Türk?ü, Kürt?ü, Alevi?si, Laz?ı, Çerkez?i, hepsi bu güzel memleketin insanları değil mi? Bunlara, böyle ayırımlara, böyle ayrımcılığa eğilene kadar, keza, bu konulara sinsi sinsi girene kadar, oturup da güzel güzel işimize baksak daha iyi değil mi? İNSANLARIN HASI, İŞ BAŞINDA BELLİ OLUR.

   Hayvanat alemin de, ağustos böceği de çok öttü, çok nameler söyledi ama sonunda, çok küçük gördüğümüz karıncadan, ekmek dilendi. Ayrık otları gibi, her an, her yerde bu mevzuda laf üretmenin, bilmem ki ne dereceye kadar anlamı var. Birileri çıkıp da ( bunları bırakında, işimizi gücümüzü yapalım, yaptıklarımızla övünelim deseler) ne cevap vereceğiz? ASIL ÖNEMLİ OLAN, İNSANIN KÖKÜ VEYA KÖKENİNDEN EVVEL, İNSAN OLMASI, FAYDALI OLMASI HALİDİR. Bilhassa, kendi aralarında, bu türlü düşünceleri, yolları, yani, etnik kimliklerle uğraşmayı kendisine şiar edinenler, neyi kanıtlamaya çalışıyorlar. Bir insan ki, insanca yaşayamıyor, hizmet üretemiyor, faydalı verimli olamıyor, hakkı ve hukuku tanımıyor, NEYE YARADI? İnsanlar, elbette ki, tarihini, atasını, soyunu sopunu tanıyacak. Ancak ayrımcılığa yer ayrıldı mı, unutulmasın ki kutuplaşma da başlayacaktır. ( İnsan insandır olmasa da bir pulu, eşek eşektir, altından da olsa çulu) ( Ziya Paşa ).

   Yine bilinmelidir ki, insan, kendisine mana vermeye çalışan tek mahlûktur. İnsan denilince, akla evvela ideal gelir ve insan neyse, o olmayı reddeden de tek mahlûktur. Tarihiyle, Milletiyle, Ülküsüyle övünmek ayrı şey, senlik benlik davaları çıkararak, gruplaşmak veya kutuplaşmak farklı şeylerdir. Bundan böyle, her insanın iyisi iyidir. BU NEDENLE ÖNCE İNSAN OLACAK. Yani, Aslan?ın, erkeği Aslan?da, dişisi Aslan değil mi? Bundan böyle, insan bir gayedir, vasıta değildir. Bildiğim kadarıyla, insan, başkalarının felaketlerinden ibret alacak ki, başkaları senden ibret almasın. San ki, insanoğlunun başka yapacak işi kalmadı, her şeyi bitti, sıra etnik kimliklere kaldı? Doğrudan ayrılmayan bir kimsenin, etnik kökeni ne olursa olsun, hatalarında göz yumulabilir, ancak, yalancılıkla, aslı olmayan şeylerle uğraşmakla, ayrımcılıkla, senlik benlik davasıyla uğraşanlar, doğruda söyleseler, halk ona yine yalan der. Akıllılar, ancak doğru sorulduğu zaman cevap verirler. Böyle yapmıyorsa, sözünün temeli gerçek de olsa onun her davasını imkansız sayarlar. İnsanlar, kıyafetlerine göre karşılanırlar, fikirlerine göre yolcu edilirler. Vasıf yönetmeliği düzgün olmayan insanı, ömrünce sevsen, bir küçük olayda, seninle savaşa kalkar. Güzel, doğru, iyi, her zaman cemiyetin temeli olur. Nitekim asil, temiz, nurlu, hidayetli, inançlı, hiçbir insan, senlik benlik davasına kalkmaz. Katı, sert, şartlı, ikna olmayan, makulu göremeyen, her kafa, menfaati doğrultusunda, bir tilki kurnazlığında, mazlum tavukların ve civcivlerin peşindedir. Huzuru temin yolunda BİRLİK VE BERABERLİK VARKEN BÖYLE DÜŞÜNCELERE BİLMEM Kİ NE LÜZUM VAR?