O RUH BİTİYOR MU
ACABA?
16.07.2010 00:58:22
Sayın
Okurlar;
VATAN ? MİLLET ? İSTİKLAL ?
ÜLKÜ ? MİLLİYETÇİLİK gibi güzel Türklük kavramlarını bizlere,
zamanında çok iyi öğretmişlerdi. İyi hatırlarım, evlerimizde hane
halkı reislerimiz, mahallemizde büyüklerimiz, okullarımızda
öğretmenlerimiz bu konular üzerinde hassasiyetle dururlardı ve (
sakın ha, böyle konularda taviz vermeyiniz) derlerdi. Bizler de
elimizden geldiği kadar, bu konuları korumaya ve kollamaya
çalışırdık. Bu yaşımıza geldik, aynı ruhu ve inancı taşıyoruz.
Tarihimizin sayfalarında da, büyük devlet adamlarında,
akademisyenlerde, kültür ve sanat dünyasında velhasıl birçok
konularda, bu yönde yetişmiş ve bu ruhla çalışmış çok büyük insanlara
şahit oluyoruz. Osmanlı döneminin, şanlı Fatih?i, Kanuni Sultan
Süleyman Han?ı, Cumhuriyet dönemimizin içerisinde aziz Atatürk ve
kurmayları, kültür, sanat, edebiyat, musiki gibi alanlarda, Namık
Kemaller, Tevfik Fikretler, Arif Nihat Asyalar, Mimar Sinanlar, Osman
Hamdi Beyler, keza musiki dünyamızda, Abdülkadir Meragi, Mustafa Itrî
Efendi, Hacı Arif Bey, Saadettin Kaynak bunlardan bazıları. Hepsi de
nur içinde yatsınlar, para, mal mülk ve saltanattan evvel, memleketi,
milleti, vatanı, istiklâli baş tacı etmişler. Sözün özü bu.
İDEALLERDE ÖNCE VATAN.
Sayın
Okurlar;
Her geçen gün, sanki, bir
evvelki günü aratır duruma geldi. Belki de bu güzel insanların ve
şehitlerin yüzü gözü hürmetine ayakta duruyoruz. İyiler, zaten iyi.
Doğrularsa doğru yürüyüşlerine devam ediyorlar. Bunların
istikametleri doğru. Ancak şer ve şeytan düşünceler de etrafı bir
ahtapot gibi sarmaya devam ediyor. Düşüncelerinde, yukarıda ifade
etmeye çalıştığım o ruhun yerini sanki hayatın, şerliği sarmış.
Teşbihte hata olmazsa şu düşüncelere bir göz atalım. Örneğin (Nereden
nasıl çalarım, nasıl kaçarım, bunlardan nasıl kurtulurum. Kimlere ne
yedirirsem, ne içirirsem koltuğa kurulurum, hangi siyasete girip
yerimi alırsam, itibar bulur, aranıp sorulurum, yorulmadan, hizmet
üretmeden, alın teri dökmeden, bir an evvel köşeyi nasıl bulur ve
parazitliğe yol bulurum.) Pek tabiî böyle bir düşüncede, ideal,
sadece, yorulmadan hayatı PARAZİTÇE YAŞAMAK OLUR, BAŞKA NE OLACAK?
Nitekim, düşünce bu olursa, vatan ? millet ? istiklal ? ülkü ?
milliyetçilik, bu beyinlerde yer alabilir mi? Biz burada, insanca
yaşamanın bir yorumunu yapıyoruz, o kadar. Geçmişte belki bizim de
büyük hatalarımız olmuştur. Orasını Allah bilir.
Sayın
Okurlar;
HESABI TEMİZ OLANIN, YÜZÜ AK
OLUR, USUL VE ERKÂN BİLENİN İNANCI VE HOŞGÖRÜSÜ OLUR. BUNDAN BÖYLE
HESAPSIZ GİREN ELBETTE Kİ ZARARLI ÇIKACAKTIR. HAYÂSIZDA NASIL İNSAF
OLMAZSA, İNSAFSIZDA DA HAYÂ OLMAZ. NE DEMİŞLER ( HAYÂ İMANDADIR DER
FAHR ? İ CİHAN). YARAMAZ DEMİRDEN, YAHŞİ KILIÇ YAPILMAZ. İŞTE BUNUN
İÇİNDİR Kİ, GAFİLLERE, KENDİ BELASI ZATEN YETER. İŞE YARAMAZ ŞER
ADAMIN, CEMAL-İ KEMAL?İ OLUR MU? BİLİNMELİDİR Kİ, (BELAYA
SABRETMEKTİR ÂLEMDE HÜNER.) NETİCE İTİBARİYLE, MEZHEPTEN BAHSOLUNUR
AMA MEŞREPTEN BAHSOLUNMAZ, UZUN LAFIN KISASI. MÜMİNE EZİYET HARAMDIR.