• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

BU İKTİDAR, BU MUHALEFET

21.07.2010 00:58:14

   (HİÇ Mİ ANLAŞAMAZ)

   Sayın Okurlar;

   Siyaset sahnesinde, politika ortamlarında, nasıl oluyorsa, yıllarca iktidar ve muhalefetin bir defa olsun, birbirlerine karşı, ciddi anlamda uyum içinde oldukları görülmemiştir. Ufak tefek bazı istisnaları dikkate almazsak, olayın gerçek yönü budur. Bir insan az bilir veya çok bilir, saniyen, okumuştur veya cahildir ama, gerçekleri görebilecek bir düşünce insanoğlunda mevcuttur. Her konuda İTİRAZ, TENKİT, İŞAM VELHASIL (SEN ? BEN MİSALİ) KAYIKÇI KAVGASI BUGÜNE KADAR KİMLERE NE GETİRDİ Kİ BUNDAN SONRA NE GETİRECEK?

   Sayın Okurlar;

   Büyüklük Allah?a mahsustur. Genelde dikkat ederseniz, kibirli hareket, kasılmak, makam ve saltanata güvenerek, hareket bir anlamda avamidir. Yani bu hareket tarzları bir başka anlamda kaldırım kültürüdür. Bir insan ki, ilk tanıştığı kimseye elini uzatırken mesleğini de beraberinde söylüyor, bu şekil ve göstermelik değildir de nedir? İnsan işbaşında belli olur. Bundan böyle işin eğrilerine, doğrularına bakılır. Yani buradan hareketle diyoruz ki, anlatılanlar doğruysa ve gerçeklerden geliyorsa veya yanlışsa, bunları kabul etmemiz icap etmez mi? AKLIMIZ, FİKRİMİZ, DOĞRUYA DOĞRU DERSE, EĞRİYE DE EĞRİ DERSE, BİZİ SITMA MI TUTACAK? Dikkat etmişimdir, hayatın birçok safhasında, hangi kademeden olursa olsun, normal yaşantısında tatmin olmamış ve devamlı kompleks içerisinde olanlarda, böyle arızalar görülüyor. Bunun yanında kırk yılı aşkın hizmet hayatımda çoğu kez OLGUN, MÜTEVAZİ, HOŞGÖRÜ SAHİBİ, SAYGILI, TERBİYELİ VE BİLGE İNSANLARDAN FAZİLET AKIYOR. Aşağıda oturmasını bilmeyen, yukarda zaten oturamaz. Her nasıl oluyorsa, siyasal hayatımızda iktidar ve muhalefet az olsa birbirlerine uzlaşma konusunda yaklaşamıyorlar. Bilinmelidir ki kibrin ve inatçının hasmı Allah?tır.

   Çünkü, eyleyenin hasmı Hüda?dır

   Ey gözüm, âlemde (kibir) demişler.

   Şair Haki bunu ne güzel ifade etmiş. Pek tabi marifetler iltifata tabidir, ancak müşterisiz meta da zayidir. İnsan odur ki, bir yerde bir konuda doğruları da, eğrileri de düşünebilmeli ve kabul etmelidir. Bu aslında bizim insan olmaktan gelen bir özelliğimizdir. Her yere doludizgin gitmemizin bir anlamı var mı? Baş eğmekle düşünce ve boyun ağrımaz. Olgun başakların da boynu hep eğiktir. O zaman, hiç itiraz etmeden doğruların yanında olacağız. Bu güne kadar, hırsla, kinle, nefretle, düşmanlıkla, şahsi veya gizli, hiç kimse, hiçbir kurum ve kuruluş bir yere varamamıştır. Çıktığımız kapıyı sert örtmeyelim, unutmayalım ki bu kapıdan bir gün içeriye girecek zaman gelebilir. Rahmetli babam da, bir konuşmasında (Aman ha, yarın yüz yüze bakacağını unutma, bundan böyle bir karışlık mesafe bırak) derdi. Yani tenkit, taltif, yorum, mevzuat ayrı şey, doğru olmak, yanlış olmak ayrı ayrı şeylerdir. İnatlaşmak, ne benim, ne senin, velhasıl insanoğlunun itibar edeceği bir konu değildir.
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: