KARAR, HUKUKİ VE MANTIKİ OLUR
30.07.2010 00:39:33
Sayın
okurlar;
İnsan hayatında karar vermek
kolay bir olay değildir. Bir meselenin aslını, özünü aydınlatmak,
müspet bilgilere ve belgelere dayanır. Bunlar zamanında, ciddi olarak
değerlendirilmezse, sonunda, yanlışlıklar kaçınılmaz olur.
İnsan olmanın en önemli unsurları
arasında DÜŞÜNCE gelir. Düşünce sisteminde, mantık, müdrike yani,
idrak edebilme çok önemlidir. Bütün bunların yanında DİKKAT,
SORUMLULUK, YETKİ VE GÖREV ANLAYIŞI EN ÜST SEVİYEDE DÜŞÜNÜLMESİ LAZIM
GELEN ANA KONULARDIR.
Sayın
okurlar;
Günümüzde, televizyonlardan,
basından birçok haberlere yakından şahit oluyoruz. Son zamanlarda,
mahkemelerden gelen bazı kararlarla, insanlar gözaltına alınıyor,
tutuklanıyor veya berat ediyorlar. Bu konu bir hukuk meselesidir. BU
MESELEYİ MEMLEKETİN HUKUKÇULARI, SANİYEN SAVCILARI, HAKİMLERİ KENDİ
YASALARI ÇERÇEVESNDE ELE ALIYOR, İNCELİYOR VE ONA GÖRE KARAR VERİYOR.
YANİ HUKUKİ KONULAR, ELBETTEKİ HUKUÇULARI İLGİLENDİRİR. Burada,
kalkıp da görev alanında olmadan, söz etmek, fevkalade isabetsiz ve
anlamsız bir görünüm sergiler. Ancak, zaman içerisinde, örneğin, bazı
kararlara bakıyoruz, bir kısmı tutuklama veya gözaltına alınma
derken, bir kısım hukukçular, aynı konuda kişilerin beratını,
tahliyelerini veya bu paralelde kararlar verilmesini daha uygun
buluyorlar.
Sayın
okurlar;
Biz bunları, memleketimizin,
güzide hakimlerine ve savcılarına bırakalım. Benim üzerinde durmak
istediğim genel konu şu; örneğin, en küçük bir aile modelinde dahi,
hane halkı reisi veya büyüğü, yetkilisi, yanlış karar verdiği zaman,
aile bir müddet sonra hüsrana uğruyor. Tam tersi, güzel karar
verildiği zamanda, huzuru temin yolunda isabetli sonuçlar doğuruyor.
İnsan, az bilir, çok bilir, ama doğrusunu bilir. Bu nedenlerle, ani
düşünceler, ani kararlar hissi ve fevri davranışlar, beyanlar
insanları zamanla çok perişan ediyor. Her akıllı insan, meselenin
başını değil sonunu görürmüş. Öte yandan, Paskal?ın dediği gibi,
?kanuna dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.
Bilinmelidir ki, bu adalet, her zaman bize lazımdır. İşte bunun için,
çok düşünmek, çok incelemek, bilirkişileri aslı ve özü içerinden
dinlemek, hukukun güzel kuralları arasındadır. Beşer şaşar. Ancak
hatanın neresinden dönülürse oranın kar olduğu da bir gerçektir.
KOŞAN VARIR, DÜŞÜN ELBET KALKAR, KARA TAŞTAN SU DAMLA DAMLA AKAR.
BİRİKİR, SONRA BİR GÜMÜŞ GÖL OLUR. ARAYAN HAKKI EN SONUNDA BULUR.
Netice itibariyle, aklın yolu birdir. Bir insan, aynı hatayı, bile
bile yapıyorsa, bu bende olsam gaflettir. Ahmet?in, Mehmet?in,
saltanatın, paranın imkanları ile yükselenler, gün gelir bir gün yere
serilir. AMA HAKKIN KALDIRDIĞINI KİMSE YERE VURAMAZ. ÖZETLE BİR KARAR
VERİLİRKEN, YAZILI DA OLSA ŞİFAHİDE OLSA, BUNUN HUKUKUNU, ADALETİNİ,
FAZİLETİNİ DÜŞÜNMEK EN BAŞTA GELEN KONU OLMALIDIR. KARARLAR, BİR
YERDE, HUKUKUN GÜZELLİKLERİ İÇERİSİNDE GELMİYORSA, BİLİNMELİDİR Kİ,
ADALETSİZLİK HALİ, BİRGÜN SORUMLULARIN YAKASINA YAPIŞIR. İŞTE BU
NEDENLE, İNSANIN KALBEN VE VİCDANEN MÜSTERİH OLMASI ÇOK BÜYÜK
MUTLULUK VE BAHTİYARLIKTIR. En büyük aslanda, hissiyatını yenen
aslandır. Bile bile lades olmaz. Hukukun ve şerefin iki kanadı
vardır. Dolayısıyla tek kanatlı kuş uçamaz. ADALETİN, SENİ, BENİ, ONU
OLMAZ. ADALETİN ADALETİ OLUR, HUKUKUN HUKUKU OLUR. HERŞEYİN
HAYIRLISINI DİLEYELİM.