FAZİLET HERKESİN OMZUNA KONMAZ
24.09.2010 00:36:16
Sayın okurlar;
İnsan hayatının yaşantısında faziletli
olabilmek, her kişinin karı değildir. Fazilet kelimesi, anlam
itibariyle, doğrunun, güzelin, iyinin, hakkın ve hukukun yanında
fevkalade anlamlı bir sözcüktür. Bu bakımdan, Cumhuriyetimiz için,
aziz Atatürk (CUMHURİYET FAZİLETTİR) demiştir. Rezalete gelince, onun
sahası hem çamurdur, hem de kirliliktir. Bu bakımdan, rezalet, bir
anda yayılır. Ne demişler, (Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar)
Sayın okurlar;
Günümüzde, bazı güzellikleri bir yana
bırakırsak, rezillikler aldı başını gidiyor. Örneğin; bir grup insan,
İstanbul?da Tophane semtinde bazı kavgalara sahne olurken, bir kısım
hırsız tayfası, sokak haytası kimseler de soru hırsızlığına devam
ediyor. Durum böyle olunca, her geçen gün de elbette ki insan
yaşantısı zorlaşıyor. Önemli olan, mücadeleyi görmek ve
yenebilmektir. Ancak, insanoğlu her zaman bu gücü ve kuvveti maalesef
kendinde bulamıyor. Adaletin, eşitliğin, hakkın, hukukun olmadığı
veya az olduğu yerde, bu türden çirkin olayları görmek mümkündür. Şu
noktayı da belirtmek isterim ki, gördüğüm kadarıyla, suçlu, her nasıl
oluyorsa, korkmuyor. Tahmin ediyorum, bu konunun en önemlisini
yasalarımız meydana getiriyor. Yasalarımızda, kuvvetli bir
caydırıcılık olsa, bu hırsız, şer ve şeytan tayfası böyle nahoş
olaylara kolay kolay tevessül edemez. Köpek, dişleri çıktığı
zamanlarda ısıracak, kayanın başında uyuyan yılan, uyandığı zaman pek
tabi birilerini sokacaktır. İşte bunun içindir ki, meseleleri
başlangıçları itibariyle değil, sonuçları itibariyle görebilenler,
olaylara daha rahat bakmışlar ve bunları çözmekte de zorluk
çekmemişlerdir. Günümüzde, bir sürü parazit, OKUMADAN, ÇALIŞMADAN,
ÜRETMEDEN VELHASIL, ALIN TERİ ORTAYA KOYMADAN, KÖŞEYİ DÖNMENİN
YOLLARINI ARIYOR. Bundan, fazla değil, 50 sene evvel yaşantı bir o
kadar güzel ve bir o kadar daha rahattı. Her şeyden evvel, insanların
birbirlerine yüksek sevgisi ve saygısı vardı. Tek kelimeyle,
insanlar, fazilet dünyasını bulmuşlar ve bu potada işlerini
rahatlıkla götürebiliyorlardı. Günümüzde, kimin, nereden, ne zaman,
niçin vuracağı belli değil. Şüphelerin arttığı yerde elbette ki büyük
huzursuzluklar da olacaktır. Bu bakımından, faziletli olmak, umurlu
olmak, inançlı olmak, her babayiğide has özellik değildir. Alaca
kiraz, yenice hevesle, ani, fevri, hissi her düşünce ve her karar
insanı hüsrana uğratmıştır. Kaldı ki, bugün yaşını, başını alanları
bir tarafa bırakırsak, geride gelecek çok büyük bir gençlik var.
Bunlar, güzel örnekleri bizden almayacaklar da nereden alacaklar?
Aklın olmadığı yerde, hissiyat galip gelecektir. Bunun içindir ki, en
büyük aslan, nefsini yenen aslandır. Asaletin, güzelliğin, hakkın
bittiği yerde insan olmanın özellikleri de bitecektir. Eski yıllarda,
siyasal hayatımızda da, bu faziletli yaşantı ziyadesiyle görülüyordu.
Münasebetlerde, büyük incelik ve zarafet vardı. Üzülerek ifade edeyim
ki, bu güzellikler her geçen gün de azalıyor. Sivrisinek yuvasına
giren kelebeği, bu haşarat tayfası anında sokup öldürecektir. Gerçek,
gerçektir.