ÇIKTIĞIN KAPIYI SERT KAPATMA
15.10.2010 00:59:43
Sayın
okurlar;
İnsanoğlu, zaman zaman
sinirlenir, bazen bilmeyerek, bazen de bilerek sert beyanlarda ve
tavırlarda bulunur. Bu ve buna benzer hareketleri, çoğu kez, hepimiz
de yaparız. Ancak, bu sert beyanlar ve tavırlar, SİYASET POTASINDA VE
DEVLET UMURU GÖRMÜŞ KİMSELERDEN GELDİ Mİ, ELBETTE Kİ DEVLET
TERBİYESİNE YAKIŞMAZ. Biz şimdi, bu konuyu genel olarak ele alalım.
Bizim şununla veya bununla, kurum veya kuruluşlarla bir işimiz olmaz.
Onları, bu işlerin sorumluları ve yetkilileri zaten hallederler.
Sayın
okurlar;
Hepimiz de biliriz ki, hiddet
ve şiddet, gönüllerden gözlere, gözlerden kalplere perde çeker ve
düşünce sisteminde fren mekanizmasını bozar. Akşam sinirlenen çok
insan, sabah olduğu zaman pişman olduğunu görmüştür. Bu bakımdan,
düzgün ve edepli insan, edebi nasıl edepsizden öğrenmişse, nazik ve
zarif insan da nezaketi nezaketsizden öğrenmiştir. Şair Nabi, bu
konuda şöyle söylüyor: (KENARIN, DİLBERİ NAZİK DE OLSA, NAZENİN
OLAMAZ) Her uysallık, her hoşgörü, incelik, dolayısıyla nezaket,
insanları cebir ve şiddetten daha kolay nezakete mecbur eder. İnce
konuşma usule ve erkâna uygun her davranış, insanoğlunun aklını
kullanma sanatıdır. Gerektiği yerde açıklamayan, ancak gerekmediği
yerde açıklayan ve tavır sergileyenlere büyüklerimiz ve Bilge
insanlar, budala demişlerdir. Mütevazılık, saygınlık aslında kendi
gerçek değerini anlatmaktır. EĞİLEN BAŞ, TAÇ GİYER. ZERAFET VE ENGİN
OLMAK İSE GURURUN PERHİZİDİR. BUNDAN BÖYLE, İNSANIN AKLI, VÜCUDUNUN
EFENDİSİDİR. Davranış, herkesin kendi yüzünü gösterdiği bir aynadır.
Aynaya tüküren, pek tabi, kendi yüzüne tükürecektir. Bir başka önemli
konu da, sözlerden evvel, davranışlardır. Sertlik, hırçınlık, hiddet
ve şiddet avam tabiatıdır. Güzel düşünceler ve güzel davranışlar,
bunun için ihtiyarlamıyor ve modası da geçmiyor. Bir yerde, bütün
güzellikler gitse de, erdemlik yaşıyor. HIRS İLE MUTLULUK, DÜNYA
KURULUŞUNDAN BU GÜNE KADAR, BİRBİRLERİNİ GÖRMEMİŞLERDİR. YENİLMEYEN
TEK DÜŞMAN İSE ÖFKEDİR. ŞİFASI OLMAYAN EN CİDDİ HASTALIK DA HIRSTIR.
HIRS GELİR, GÖZ KIZARIR, HIRS GİDİNCE, BU DEFA DA YÜZ KIZARIR.
İradeye hâkimiyet, vicdanına tutsak olmak, elbette ki güzeldir. İŞTE
BÜTÜN BU İŞLER BÖYLEDİR. Çıktığımız kapıdan, olur ya, bir gün gelir
içeriye girmek lüzumu doğabilir. Öyleyse, her sözde ve davranışta,
yarınları da düşünerek, böylece ipleri koparmamak, az da olsa bir
karış mesafe bırakmak ne kadar güzel. Unutulmasın ki, kapıdan çıkan
hırslı insan gibi, odanın sahibi de o kapıyı kapatmayı çok mütevazı
bir şekilde düşünecektir. Yumuşaklık, her zaman iyidir. Ancak, yerine
ve zamanına göre. Bütün bunlar, genel anlamda anlayana ve
anlayabilene.