FUTBOL SEYİRCİSİ Mİ YOKSA SOKAK HAYTASI MI?

08.12.2010 00:22:30

   Sayın Okurlar;

   Futbol bir kitle sporudur. Binlerce futbol sever, eşiyle, dostuyla, hatta ve hatta çocuğuyla, çoğu kez de münferit olarak (tek başına) statlara akın eder, böylece futbol zevkini yaşamak ister. Gel gör ki, bazı kendini bilmezler, işi kavgaya götürür, yetmiyormuş gibi sopalı, bıçaklı taşlı, kanlı çatışmalara sebebiyet verirler. Nerede o spor terbiyesi, nerede aziz Atatürk?ün (BEN SPORCUNUN ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAHLISINI SEVERİM) sözü.

   Sayın Okurlar;

   Bu sokak haytaları, utanmayı satmış, hayayı kiraya tellala vermişlerdir. BE GÜZEL KARDEŞİM. ZORUN NE? KARŞINDA Kİ DÜŞMANIN MI? NEYİ BÖLÜŞEMİYORSUN? SENİ BU KADAR CELALENMEYE İTEN ŞEY NEDİR? Cevabını biz verelim. (ne olacak. Adilik, şerlik, pislik) Delilik, terbiyesizlik parayla mı? İşin en acı yanı kavgayı, kan dökmeyi meziyet sayan bir düşünceden habersiz olmaları hali. REZİLDEN VEZİR, ŞAPTAN ŞEKER OLMAZ. Hani, kırılmış, dökülmüş, yaralanmış olmak o sokak haytalarının umurunda mı? İşleri güçleri spor ve futbol terbiyesinden uzak, meseleleri arap saçına sokmak. Yola yürümekten aciz insan, spor terbiyesini ne bilecek. Bunun için delinin eline değnek verilmez. Kaç defa yazmıştım. (DELİDE SİLAH, SERSERİ CAHİLDE KALEM BÜYÜK GAFLETTİR. BUNDAN BÖYE, ŞER TAYFASININ YÜREKLERİ AĞZINDA, AKILLARININ DİLİ İSE YÜREĞİNDEDİR BUNLARIN EN KÜÇÜK CİLVESİ YUMRUK ATMADAN BAŞLAR,) Bizim zamanımızda da futbol vardı. Ben futbol oynamadım ama atletizmi uzun yıllar sevdim ve bu sporu çok yaptım. Bu gün olmuştur hala haftada 30 km bisiklete binerim. Ancak, ne kitle sporlarında ne ferdi sporlarda böyle KAMALI, DÖNER BIÇAKLI, TAŞLI, SOPALI, YUMRUKLU VAHŞET OLAYLARI YOKTU. Bu, vur kır tayfasının aklı, ihtirasının bir karış yukarısında olduğu için, bunların İZANI, MİZANI, SENTESİ, SEVİYESİ OLMAZ. Öte yandan, devletin malına zarar vermeyi de hiç ihmal etmezler. Hani, yakalandı yakalandı, yakalanmadığı zaman, kırdığı ve döktüğü ile kalıyor. Nasıl olsa devlet bazı zararları karşılıyor. Öte yandan, cezaların caydırıcılığı da az olacak ki, suçlu korkmuyor. Vurduğunda, kırdığında velhasıl, zararlı olduğunda, başına geleceği bilse, bundan maddi ve manevi iyi bir zarar görse, imkan mı var böyle adiliklere kalksın? Bunlar yaşlansa da, eşek misali tavla başı dahi olamazlar. Çünkü bunların ıslahı mümkün değil. ALIŞMIŞ KUDURMUŞTAN BETERDİR. Bir insanın, kursağında, özünde iyilik mayası yoksa, değişen bir şey olmaz. Dolayısıyla, nerden hareket edilirse edilsin, kendisini bilmeyen bir insan, başkasına asla saygı duyamaz. Bu işlerin beni seni olmaz. Her kim ki, cinliği şerliği, itliği kendisine şiar edilmiş, elbette ki, bunlardan uzak olanlar Allah?a yakın olurlar. BİLİNMELİDİR Kİ, ALLAH BAL MUMU YAKANA BAL MUMU, YAĞ MUMU YAKANA YAĞ MUMU VERİR. Burada en önemli bir nokta da, spor terbiyesini bilen, kendisini tanıyan ve bu maçlara büyük bir nezaketle gelen kimselerin, bu serserilerden çektiği zulümdür. Biz söyleyelim biz yazalım. Bir insan ki, makulü göremiyor, onun zaten yaşarken yeri boştur. Allah böylelerini ıslah etsin. Gayrimeşru işlere alışmış, bunları benimsemiş bir beton kafa, elbette ki müspeti düşünemeyecek ve göremeyecektir. ZATEN, UTANMAZ İYİSİNİ BİLSE, İYİSİNİ YAPAR. ASLINDA, KONU BU KADAR BASİT.