• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

BİRAZDA SEÇMEN OLARAK (KENDİMİZİ ELEŞTİRELİM)

13.05.2011 00:36:12

Sayın Okurlar,

Her ne hikmetse, ülkemizin birçok köşesinde, İKTİDAR VE MUHALEFET devamlı eleştirilir. Vatandaş, bir bardak çayını içerken dahi, kendi aralarında, dünyada bütün konular bitmiş gibi, akşama kadar, bir nevi hükümet kurar, hükümet indirir. Ancak, kendimize dönüp de şu soruyu hiç sormayız. ‘Bu konuşmalarımızın, hepsi güzelde, tarihi, siyasi, iktisadi velhasıl mevzuatlardan yana, seviyeli, ölçülü, tahsilli veya terbiyeli yönümüz acaba kaç derecedir’ Yani kimseyi eleştirmiyoruz, bütün vatandaşları da tenzih ederiz ama şu iktidara, muhalefete yönelttiğimiz soruları, tenkitleri veya taltifleri, birazda kendimize yöneltsek ve sorsak daha iyi olmaz mı. Yerken, içerken, eğlenirken, rahat rahat nefes alırken, (BENDE BİR VATANDAŞ OLARAK BU ÜLKEYE NE KADAR FAYDALI OLDUM VEYA OLUYORUM DİYORMUYUZ?)

 

Sayın Okurlar,

Örneğin, okumayan, yazmayan, öğrenmeyen, çalışmayan, üretmeyen, son planda ortaya çıkıp da, kendisini hiç ilgilendirmeyen bir kafadan, düşünceler nasılda iktidara ve muhalefete yükleniyor. Gelelim yazımızın özüne, iki kilo bulgur, 4 paket makarna, 3 tane uyduruk gömleğe tenezzül ederken ve onları biran evvel kapmak isterken kıtlıktan çıkmış gibi bazen koşuyor muyuz? koşmuyor muyuz? Öyle zaman geliyor, öyle olaylar oluyor ki bazen (LİRAYI BOZUYORUZ AMA KEYFİMİZİ HİÇ BOZMUYORUZ. BUNDAN BÖYLE, HERAN SEBEPLERİN DEĞİL SONUÇLARIN TEDAVİSİNE ÇALIŞIYORUZ) Yani, bu akıl, bu kafa, bu mantık, bu düşünce, daha evvel neredeydi? Örneğin; şimdi tenkitlerimizi yaparken, haklı veya haksız eleştiriler ortaya koyarken, sebeplerini ve sonuçlarını pek fazla bilmezken, daha evvel gözlerimiz kör müydü, kulaklarımız sağır mıydı yoksa o dönemlerde AKLİ bir noksanlığımız mı vardı? Her neyse. Bundan böyle, zenginin malı züğürdün çenesini daha çok yoracaktır. Zamanında meseleler tazeyken, sebep-sonuç ilişkilerini görebilecek bir kafayla hareket etseydik, bugün bir vatandaş olarak bu kadar tenkitlere, eleştirilere kalkar mıydık? GELENLER, OTURANLAR, KOLTUKLARINA YERLEŞENLER, GÖKTEN ALİ CEMALİ EFENDİNİN ZENBİLİYLE Mİ İNDİLER? İnsan kafası ne bostan tarlasında, ne de kabak tarlasında bitmez. En güzel tabip, teşhisten tedaviye giden tabiptir. Hele birde, bilmediğimizi bilmiyorsak, buda tam bir gaflettir. Bir meselenin sonucu güzel, doğru ve iyi bir şekilde sonuçlanacaksa, bunu akli selim olan düşünceli bir kafa ortaya koyar. Uzun lafın kısası, herkes kendi işine baksa daha iyi olmaz mı? Biraz evvel ifade ettiğim gibi doğruyu, güzeli, iyiyi bulmak, insanoğlunun işidir. Onun için, iyi bir tefrik, iyi bir yorum yapmak için konuları çok iyi bilmek mecburiyetimiz vardır. Her ne surette ve her kim olursa olsun, insanların, aklı kadar hareket etmeleri en doğru olanıdır.  

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: