YANLIŞLAR, ELBET BİR GÜN ORTAYA ÇIKAR

29.08.2011 18:23:05

Sayın Okurlar;

Yanlışların partisi, siyaseti, ticareti olmaz. En basitiyle, medeni kanunumuz, insanları haklarını elde etmede ve kullanmada 18 yaşı yetkili kılmıştır. Pek tabi bu hal, velayet ve vesayet altına alınanlar ile aklı arıza olanlar için geçerli değildir.

Sayın Okurlar;

Son aylarda, ülkemiz genelinde, Deniz Feneri, Fenerbahçe Kulubü şike hadiseleri, aldı başını gidiyor. ASIL ÖNEMLİ OLAN, GERÇEKTEN, BAZI YANLIŞLIKLARIN, HATALARIN, GEREK ŞAHSİ GEREK GİZLİ VEDE RESMİ YOLLARLA YAPILIP YAPILMADIĞIDIR. NETİCE İTİBARİYLE, YANLIŞLIKLAR NASIL YAPILIRSA YAPILSIN, İLAHİ ADALETTE BİRGÜN TECELLİ EDECEK, AYRICA HUKUK DA KENDİ MEVZUATI İÇERİSİNDE BİR KARARA VARACAKTIR.

Sayın Okurlar;

Pek tabi insanoğlu bir yerde az veya çok yanılır. Beşer, şaşar diye boşuna dememişler. Öyleyse, bir yanlışlığa, bir hataya meydan bırakmamak için, GİRMEDEN EVVEL ÇIKMAYIDA DÜŞÜNMEMİZ İCAP EDECEK. Bir gerçekte odur ki, adaba, edebe velhasıl düşünen insana, bilerek, yanlış yapmak yakışır mı? Bu nedenle, yanlışların SENİ, BENİ, YAŞI, BAŞI, MAKAMI, SORUMLULUĞU, YETKİ UNSURLARI NE OLURSA OLSUN, YANLIŞ HER YERDE YANLIŞTIR. Yalanla, yanlışla, iman bir yerde duramaz. Kaldı ki, gayrimeşru durumlara yönelmek, suç olduğu gibi, bu tür hareketlere yönelenler, daha ziyade bilinçsiz, şuursuz, kaldırım kültürü içerisindeki bir nevi avami düşüncelerden kaynaklanır. Yine bilinmelidir ki, her yanlış, her yalancı, topaldan daha kolay tutulur. KILIÇ ZAFERLERİ, ZEKA, SİYASİ ÜSTÜNLÜĞÜ, ADALETTE, AHLAHİ MUZAFFERİYETİ TEMİN EDER. YİNE BİR GERÇEK ODUR Kİ, MAZLUMUN, MASUMUN AHI; YIKILMAZ DENİLEN KALEYİ YIKAR, İÇİNDEKİLERİ DE ORAYA GÖMER. HEM EZELİ HEMDE EBEDİ OLAN SADECE YÜCE ALLAHTIR. Muhammet dininin yalancıları, yanlışları daima vurgunculardır. Bunun için, Sadi’nin, Şemsi’n, Şebüsteri’nin ortak sözlerinde, Beyazıt’ın seccadesine kurulurlar ama Şakik-i Belhi’nin minberinde de konuşurken de her şeyi unutur, fetva verip, hiç mi hiç utanmazlar. Dünyamız kurulduğundan beri, PADİŞATLARA SERTLİK, BİLGİNLERE MAL SEVDASI, ZENGİNLERE CİMRİLİK, İNANANLARA İSE YALAN, YANLIŞ, ADALETSİZ DAVRANMAK HİÇ Mİ HİÇ YAKIŞMAMIŞTIR. Dolayısıyla, kendisine hırsızlığı, arsızlığı, utanmazlığı, saygıyı şiar edinenler, babamda olsa verilecek nişan sahtekarlıktır. Bütün gayrimeşru işler, şahside, gizlide, resmide olsa, geçiştirilemez, mazur görülemez, affı da söz konusu edilemez. Özetle, bir insanın alnından nur, göğsünde niyaz ışığı bulunmuyorsa, böyle bir insanın takındığı bütün mücevherat bir gübreden farksız olacaktır.

Sayın Okurlar;

Ahlaka ve hukuka aykırı, ÇALANLAR, ÇIRPANLAR, MAZLUMUN, MASUMUN HAKKINI YİYENLER, YARIN MAHŞER YERİNE GELMEYECEKLER Mİ?

NOT; BÜTÜN İSLAM ALEMİNİN, OKURLARIMIN, EŞ VE DOSTLARIMIN BAYRAMINI GÖNÜLDEN KUTLAR, SAĞLIK, ESENLİKLER VE ENGİN MUTLULUKLAR DİLERİM.