ÇEKİŞMEYİ BIRAKALIM DA GERÇEĞE BAKALIM.

12.09.2011 00:03:00

Sayın okurlar;

Son zamanlarda, iktidar ve muhalefet arasında ki sürtüşmeler, gittikçe hız kazanıyor. İthamlar, tenkitler, itirazlar, çeşitli yorumlar aldı başını gidiyor. SONUÇ? YANİ, OLANLAR, GELİN GÖRÜN Kİ YİNE BU ÜLKEYE OLMUYOR MU?

Sayın okurlar;

En küçük bir aile toplumun da dahi, anneyİ anne, babayı baba, eşi eş, evladı evlat, dostu dost, düşmanı da düşman bileceksin. Bu köşemden kaç defa yazmıştım. Yine yazalım. AĞLARSA ANAM AĞLAR, KALANI YALAN AĞLAR. BU NEDENLE, ÖZ AĞLAMAZSA GÖZ AĞLAMAZ VE SAĞ BAŞTA YASTIK İSTEMEZ. YİNE BİLİNMELİDİR Kİ ELİN ATINA BİNEN, ÇABUK İNECEKTİR. BU İŞLER BÖYLEDİR. ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ ODA VAKTİNDE BULUNMAZ. ELİN HAÇLISI, SENİ, NEREDE, NE ZAMAN SAYMIŞ VE NE ZAMAN BAĞRINA BASMIŞ Kİ BUNDAN SONRA BASSIN VEYA SAYSIN.BÖYLE BİRŞEY GÖSTERSE DE YAPMACIKTAN ÖTEYE GİTMEZ CİDDİYETİNE DE İNANILMAZ. Dolayısıyla, devletler Arası hukuka, bu münasebette ki hiyerarşiye, diplomasiye, bağlı kalarak yürümek ayrı, dostları ve düşmanları tanımak ise tamamen farklı şeylerdir. Örneğin, tarih boyunca, ordusu perişan, ekonomisi zayıf, eğitimi ve öğretimi cılız, adalet teşkilatı dağıtılmış, yüksek kurum ve kurumları laşkalaşmış tek taraflı, şartlı ve şer güçlerin, akıl hocalığına inanmış hangi devlette huzur ve güven sağlamıştır? Bilinmelidir ki, bir devlet ve millet olarak, EVVELA BEN GÜÇLÜ OLACAĞIM. Küçük balıklar bunun için, sahile yakın yerde yüzerler. Doğanın pençesinde serçe, Filin ayağın altında, Yılanın kalkıp ta bir kabadayılığa soyunması aklın karımı? Aslanların karşısında zebralar kaçarken, yüreği üç buçuk atıyor. Tarihimizde de kahraman Mehmetçiğin önünde ki ve arkasında ki düşmanların yüreği de böyle üç buçuk atıyordu. KAFA SAĞLAM, DÜŞÜNCELER MÜSBET, ÇALIŞMALAR METODLU VE TÜM OLAYLAR DA, İLİŞKİLERDE, KANUNLARDAN YANA BİR TARAFSIZLIK SERGİLEYEN GÜÇLÜ DEVLETE, BİLİNMELİDİR Kİ, KİMSE, ASLA DİŞ GEÇİREMEZ. Her yürüyüş aslına, özüne edepli olmalıdır. Güzel örneklere, ziyadesiyle ihtiyacımız vardır. Doğruluğun, faydalaşmanın, merhametin olmadığı yerde, hiçbir güzellik yoktur. Kendisine, memleketine, saniyen, eşine ve dostuna bir fayda sağlayamamış Müslüman, ne yaptı ki neyi savunacak. Duaların kabulü helal lokmalarla olur. Kurda, tilkiye, bir kuzu ve bir tavuk yeter ama, gel gör ki bununla kalmıyor çoğunu boğazlayıp öldürüyor.DÜŞMAN HERZAMAN DÜŞMANDIR.

Sayın okurlar;

İşin ana konusuna ve özüne gelelim. Bana göre bu millet, cilalı sözlerle, yuvarlak masa toplantılarından, çok usandı. Son yıllarda, Irak, Libya, Mısır, Ürdün, Suriye, hepsi de yürekler acısı hale gelmediler mi? Bu savaşlardan, bu kanlı çatışmalardan, masum insanlar ölmedi mi? bunları görmedik mi? izlemedik mi? okumadık mı? Televizyonlardan, aylarca hala bu sahnelere, ibretle şahit olmuyor muyuz? Irakta ki o zavallı kadınların ve çocukların yürekler acısı hadiselerini unutmak mümkün mü? Bu işler böyledir. GENEL ANLAM DA ŞUNLARI SÖYLÜYORUM. EL, ADAMA AKIL VERİR AMA,EKMEK VERMEZ. BÖYLE KURU, YALAN, CILIZ, KISIR ,GÖSTERMELİK SİYASETLERLE DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNDE BAŞARI SAĞLANAMAMIŞTIR. TIRNAĞIN VARSA BAŞINI KAŞIRSIN. İÇİ BİZİ, DIŞI ELİ YAKAR. Elin, koyunundan keçisinden, benim bir kuru soğanım ve bir dilim ekmeğim daha iyidir diyorum. Birlik olmayan yerde dirlik olmaz. İkilik olan yerde teferruat hırçınlık ve uyuşmazlık mutlaka olacaktır. Öyleyse akıllı düşünmekte fayda vardır. Bizden sadece yazması ve söylemesi. TEDBİR DE KUSUR EDİP, TAKDİRE KABAHAT BULMAYALIM. YÜCE TAKDİR İSE, YİNE YÜCE ALLAHIN DIR.