ÇOK SÖZ, BOŞ SÖZDÜR

26.09.2011 00:03:00

Sayın Okurlar;

Terör olaylarının, vahim sonuçlarında, memleket evlatları, şehit oluyor, yaralanıyor, birçoğu da sakat kalıyor. BUNLAR BİLİNEN GERÇEKLER. Bu türden sonuçlar, memleketimiz içinde, bizim için de çok önemli olaylar. İkincisi de, geride kalan öksüz, yetim yavrular, evlatlar ve ömürleri boyunca; gönülleri, kalpleri, acı ile feryat eden, hane halkı efratları, dolaysıyla, eş ve dostları.

Sayın Okurlar;

Kanaati acizeme göre; biz, çok sözleri bir tarafa bırakalım da neticeye bakalım. Bu iş öyle, çok konuşmakla olmuyor. Şehitler ölmez, vatan bölünmez diyoruz, bu çok güzel bir söz de, sonuç itibariyle bu adi, bu çirkin, bu hain ve bu acımasız olaylar bitiyor mu? Yani, tabiri amiyane ile SAFİYE’Yİ HATİCE’Yİ KAFİYEYİ BIRAKALIMDA, DOĞRU BİR TEŞHİSE YÖNELELİM. Bizde biliyoruz ki, büyükler iyisini bilir. Benim bildiğim odur ki; GERÇEKLER AKILLILAR İÇİN, GÜZELLİKLER İSE DUYGULU KALPLER İÇİN YARATILMIŞTIR. DÜNYADA HİÇ KİMSE, GÖRMEK İSTEYENLER KADAR KÖR DEĞİLDİR. İŞİNİN YAPILMASINI İSTEYENLER, BİZZAT GİDERLER, İSTEMEYENLER, HAVALE EDERLER, BAŞKALARINI GÖREVLENDİRİRLER. Ortada gerçek bir hadise var. Nedir o? teşhisten tedaviye gitmek. Sonuçların tedavisinden evvel, sebeplerin tedavisi yapılır. Gözümüz, kendisinden başka her şeyi görür, kulak işitir, eğer kafada bir arıza yoksa, aziz akıl da düşünür. Gündüz vakti, kandilini hazırlamayan, gecenin karanlığına razı olacaktır.

DÜŞÜNCENİN GÜCÜ İSE, ZEKÂNIN GÜCÜDÜR. DÜŞÜNEN İNSANIN EN GÜZEL MUTLULUĞU, ANLAYABİLECEĞİNİ ARAŞTIRMAK, ANCAK AKIL ERDİREMEYECEĞİNİ, OLDUĞU GİBİ KABUL ETMEKTİR. ELLERİM, AYAKLARIMIN ÇALIŞMASINDAN HOŞNUT DEĞİLSE, SORUMLUSU HERALDE BAŞIMDIR. BİLİRKEN SUSMAK İSE BİLMEZKEN SÖYLEMEK KADAR ÇİRKİNDİR. BUNDAN BÖYLE, YERİNDE, ZAMANINDA, ZEMİNİNDE SÖZ SÖYLEMESİNİ BİLENLER, İLERİDE MAHCUP OLMAMIŞLARDIR. ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALMAMIŞLARDIR.

Geçmiş günler ömürden sayılmaz. Geçmiş yağmur içinde, kepenek, şemsiye alınmaz. Geleceğin en doğru sözsü ise kâini dahi geçer. İleri gitmek, elbette ki beklemekten iyidir. Her yükseliş, hayatın sırrını öğrenmekle olur.

AYAĞIMDAKİ DİKENİ ÇIKARMAYA ÇARE BULAMIYOR İSEM, KARARMIŞ GÖZLERİMLE DOLAŞMAM NE İŞE YARAYACAKTUR? MAKBUL OLAN ŞEYLERİ, AZİZ AKIL ZATEN KABUL EDER. BUNUN İÇİN, MUCİZEYEDE HACET YOKTUR. AYIN YUVARLAĞINI, SOMUN EKMEK ZANNEDİP, ELLERİNİ GÖKYÜZÜNE AÇANLAR, BU DEFA ELİNDE TUTTUĞU BİR DİLİM EKMEKTENDE OLURLAR.

Zalim zalimdir. Sahtekâra, utanmaza, haine, caniye, serseriye cevap verilmez. Onlara susmak cevaptır.

YILAN İLE BÜYÜCÜ, BİRBİRLERİNE ASLA DÜŞMAN OLMAZLAR. YILAN BÜYÜCÜYÜ, BÜYÜCÜ DE YILANI BÜYÜLER. MİKROPLAR SEYREDİLMEZ.

Özetle;

Her sözle, çok sözle, boş sözle pilav pişseydi, deniz kadar yağ getirenin haddi hesabı olmazdı. İŞİNİN ERBABI OLANLAR, HUZURU, GÜVENİ, BARIŞI DEVAMLI YANLARINDA TAŞIMIŞLARDIR. BUNDAN BÖYLE; ARİFE TARİF GEREKİR Mİ? MAYASI BOZUKLARDAN ŞİMDİYE KADAR, KİM MURAT ALMIŞ? NAMUS VE ŞEREFİ ARTTIRMA BAHSİNDE, (işime sahip olursam, cömertlik yaparsam, her vakit tahammüllü ve de vefalı olursam, hünersizlerle dostluk kurmazsam, dostlara da fazla açılmazsam, herhalde şerefin iki kanadı bir gün bize de gelebilir). Uzman hekimden, gerçek dosttan ise hal gizlenmez. İnşallah bu terör olayları bir gün biter.

Cenabı Hak hayırlısını versin.