
Kemal Bilsel Sarısözen
kbsarisozen@boluekspres.com
Sayın okurlar,
Baş olmak, öyle, göründüğü kadar kolay bir mesele değildir. Ancak, her baş olana da mükemmelsin denmez. Gidişat odur ki bazen başın eğik, kulağında sağır olması gerekir. En önemlisi de, başın, fevkalade olgun ve dolgun bir düşünce sistemine bağlı olması gerekir.
Hani, halk arasında derler ya (BİR BAŞ OL DA NE BAŞI OLURSA OLSUN) vs Düşünen, akıllı ve zeki insan, her yere baş olmak istemez, bir fazilet erbabı olarak, her koltuğa, her makama sarılmaz, bundan böyle, girmeden evvel çıkmayı düşünür. Her akıllı ve zeki olan baş, delide silahın, cahilin elinde kalemin, büyük bir tehlike ve gaflet olduğunu bilir.
NİTEKİM, HER BİLGİSİZ BASİRETSİZ BAŞIN, YÜREĞİ AĞZINDADIR AMA GEL GÖR Kİ AKILLININ DİLİ DE YÜREĞİNDEDİR. BAŞI AFAKİ, BİLGİSİZ, İHTİRASLI, HİSSİYATLI OLAN KİMSEDE ZATEN EDEP DE OLMAZ.
Aziz akıl, gider gelir çengele takılırsa, böyle bir baştan akıl, ruh ve maneviyatta buharlaşıp giderse, geçen yazımda da ifade ettiğim gibi, geriye sadece ET, KEMİK VE SİNİR KALIR Kİ BU DA ZATEN KASAPTA VARDIR.
Bundan böyle, baş nereye giderse ayak da oraya gider. Her kurum ve kuruluşta mutlaka bir baş olur. İşin, aslını özünü bilenler, hem kendini, hem kurumunu, hem de personeline, güven ve huzur getirirler. Bilmeyenlerde netice itibari ile rezil rüsva olur giderler. İnsan odur ki, görevi ile layık olanını seçer, onun üyesi veya başkanı da olur, bundan böyle, ileride kalkacağı koltuğa oturmaz.
BAŞKALARINA, DEVAMLI BAŞ BAĞLAYAN BAŞ, BAŞ AĞRISINDAN, BEL AĞRISINDAN KURTULAMAZ.
Dünyamızda da, ülkemizde de bu türden örnekler sıkça görülmüştür. PUT GİBİ SURETTE DURAN BAŞ, SURETİ BIRAKIP, MANAYI ELE GEÇİREMEZ. Doğruluk denizinde, bir eğik köpük görülürse, o deryanın temizliği, hiç şüphe yok ki onu saflaştırır. Arpa da, terazide, arkadaş olabilir ama, bu arpanın altın gibi değerlendirileceği anlamına gelmez. İhlas sahibi başların veya başkanların, düşünceleri, nefisleri ve dilleri halis olmadığı müddetçe, bunlar her an tehlikededirler.
KİŞİ REFİKİNDEN AZAR. BUNDAN BÖYLE, KENDİSİNİ TANIYAN BAŞ, GAFLETİN İÇERİSİNE KOLAY KOLAY DÜŞMEZ. BİLMEDİĞİNİ BİLMEYEN BAŞLAR, ACEMİ MERKEPLERİN BİLMEDİĞİ OTU YEMESİ GİBİ NETİCEDE YA BAŞINI AĞRITACAKTIR YA DA DİŞİNİ. İNSANIN HASI, BUNDAN BÖYLE İŞ BAŞINDA BELLİ OLUR.
Ben, sadece fikrimi söylüyorum. Takdir sayın okurlarımındır.Yazımızı Bağdatlı Ruhi’nin bir beyiti ile bitiriyorum.
MARİFET, OLMAYACAK BİR KİŞİ DE EY RUHİ
CAHİLİN BAŞI, GÖĞE ERSE YİNE CAHİLDİR






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!