BİLMEDİĞİNİ BİLMİYORSA

02.05.2012 00:26:34

Sayın okurlar,

Bir insan çok bilir veya az bilir ama gerçeği ve doğruyu bilmesi en önemlisi değil mi? HANİ; NEREDE? ÖTE YANDAN BİLMEDİĞİNİ BİLMİYORSA NE OLACAK?

Sayın okurlar;

Biz kalemimizi “ kendimize akıllı, başkalarının da hatalarını bulup yazmak için kullanmayız.” Böyle bir düşüncemiz yok zaten. Ancak, örneğin, bana sorulduğunda, mevcut bilgilerimi, belgelerimi, tahsilimi, terbiyemi ve mevcut kitaplarımı açıklamakta da güçlük çekmem, ayrıca müşkülatları yenmek de irademin haricinde değildir. Özetle, ortada gerçeklik varken, artistliğe, şovmenliğe ne gerek var?

Sayın okurlar;

Mesleğin, şu veya bu olmasında ziyade “ bırakın mesleği, bırakın bilgiyi BİLMEDİĞİNİ BİLMİYORSA ÖĞRENMEK LÜZUMUNU DA HİSSETMİYORSA BUNA NE DEMELİ?

Bilerek konuşanlar, bilerek yapanlar, hayatlarında aldanmazlar. Zira, bilenmedik aş, ya karın ağrıdır ya da baş. Bilinmedik işe karışılmaz. Bilinmedik yola gidilmez, her kuşun eti de yenilmez. Hazreti Mollayı bilenler biliyor da, bilmeyen, ancak bildiğini zanneden gafillerin kulaklarını kim çekecek? Bu nedenle, cahil cesur olur. Seviyesiz, kendini bir şeyler zanneden cahil, evvela kendisinin düşmanıdır, kaldı ki başkasına nasıl dost olur? Bütün bu işlerin, makamla, saltanatla, sıfatla bir ilgisi de yoktur. Bu gün olmuş, zamanımızda “ yaşarken yeri boş az mı insan var?” seviyesiz ve bildiğini zanneden kafa, vakitsiz öten çöplük horozu gibidir. ŞAD OLAYIM DERKEN DE ELEM ÇEKER. En önemlisi, de bu tür cambazlara sır da verilmez, çünkü sırrın elinden gider.

EYLE PERHİZ, SAKIN DİLDEN, HER BELA DİLDEN ÇIKAR CAHİLE VERME SIRRINI, SIRRIN ELİNDEN ÇIKAR.

Sayın okurlar;

Ukala cahile, bilmediğini bilmeyen bir kafaya söz anlatmak, köre renk tarifi gibidir. Elbette ki, ne olduğu belirsiz göstermelik cahilin dostluğundan ARİFİN DÜŞMANLIĞI DAHA İYİDİR. HER YUSUF GÜZEL OLMAZ Kİ. HER PEYGAMBER SALİHTİR AMA İSMİ HER SALİH OLAN PEYGAMBER DEĞİLDİR. Genel anlamda, bilmediğini bilmeyen akılda belki de telafisi mümkün olamayan BÜYÜK BİR ARIZA VARDIR. Böyle bir akıl, her yuvarlağı simit, çörek sanır. Böyle şarlatanlara (AKLININ KİLOSU NE KADAR DESEN, HİÇ DÜŞÜNMEDEN VE UTANMADAN (DOKSAN OKKA DER.) HAY MAŞALLAH! GÖRDÜN MÜ CEVABI? BUNU SÖYLERKEN DE YÜZÜ KIZARMAZ.) Hesabı temiz olanın, yüzü ak olur. Aklı, ihtirasının, ihtirası da aklının bir karış yukarısında olan zavallının, heybesinin, BİR GÖZÜ YALAN BİR GÖZÜ DE YILAN DOLUDUR. Kendi başını bağlamaktan aciz insan, gelin başı bağlıyorum derse, buna gülünür. Gerçek Kemaller Ehl-i Kemal-i sükût ile bulmuştur. Bilmediğini bilmeyen SAKAT KAFA, SEPET KAFA, KALAS KAFA, (SADECE ÇALACAK ÇIRPACAK VE YUTACAKTIR.) çünkü mayası ve yaradılışı bunu istiyor. Allah kimseyi bu tür şarlatanlardan yapmasın.

Televizyonlardan, basından, haberlerden bu türden olayları, bu tipleri dinleye dinleye usandık. Ne diyelim, herkes kendi ayıbıyla uğraşsın da Cenabı ı Hak da bu kendini bilmezlere her kimse, akıl ve izam versin. KENDİNİ BİLMEZE, KENDİNİ BİLDİRMEK, ÖKSÜZE KAFTAN GİYDİRMEK GİBİDİR.

SEZADIR, BİR ŞEBEK TASVİR YAPIP, VEHBİ’YE GÖSTERMEK GEREKTİR KENDİNİ BİLMEZLERE HADDİNİ BİLDİRMEK.

(SURURİ)

Sayın okurlar;

KEREMSİZ, İLİMSİZ, BİLİMSİZ, İNANÇSIZ, SEVİYESİZ KİBARIN, SALTANADI DA HER ŞEYİ DE KENDİNİN OLSUN, VARSIN HAYRINI GÖRSÜN.