ŞU KILIŞELİK LAFLARI BIRAKALIM

27.06.2012 00:38:48

Sayın Okurlar;

Hemen konuya girelim. YÜREĞİMİZİ KAN AĞLATAN KINALI KUZULAR, VATAN EVLADI ŞEHİTLERİMİZİN HEPSİNİN, ALLAH MEKANINI CENNET ETSİN. YAKIN HISIM DOST VE AKRABALARINA DA SABIRLAR VERSİN. HEP ÜZÜLÜYORUZ. ATEŞ NEREYİ YAKIYOR? PEK TABİ DÜŞTÜĞÜ OCAĞI VE ANALARIN YÜREĞİNİ.

Sayın Okurlar;

Öyle kuru laflarla kınamalarla bu türden konular çözülmüyor. Tarihini, ecdadını, mücadelesini, bağımsızlığını bilen ve yaşayanlar, tecrübelerini de ortaya koyarak, TEŞHİSTEN TEDAVİYE GİDERLER. Yarım aspirinle verem hastalarının iyileştiği nerde görülmüş? Seni 15 dakika terletir o kadar. Terörist, şartlı, acımasız, otomatik silahlı ve tek amacı VURMAK, ÖLDÜRMEKVE KAÇMAK. ANA KONUSU BU DEĞİL Mİ? Hayasızın insafı olmaz, çünkü haya, imanın nurudur. Son pişmanlık da müfit olmaz (değerli okurlarım) Bu hay hayların arkasından daha çok vay vaylar çıkar. Bundan böyle, hain, haine daima yardım eder. İSLAMIN ŞARTI 5 İSE, 6. HADDİNİ BİLMEKTİR. Kasıtlı ve bilerek yapılan en küçük bir hakareti kabul etmek ikinciye behamal davetiye çıkartacaktır. Hani; teşbih de hata olmaz derler. Örneğin, merkebi ahırına alırken, sahibi (buyurun, benim güzel eşeğim yeriniz burasıdır derse)ya anırır, ya da çifte atar. Belinin ortasına 2 kızılcık sopası yerse, bu eşek, kuyruğunu paçasının altına alır, vücudunu büker, netice itibariyle siner, daha sonra, yem yediği petninin altına it gibi kıvrılır, sesini soluğunu sabaha kadar çıkarmaz. Çünkü mayası böyle istiyor. Burada, hak ve hukukun araştırılması da ayrı bir konudur. Bunu da özenle düşünmek ve gözden geçirmek gerekir. Örneğin; eskiden, mahallemizin büyükleri, arsız, pervasız, cibileyetsiz çocuklara (BU DANGALAK SIPA, HER HALDE OSMANLI ŞAMARI YEMEMİŞ DERLERDİ.) Zalim kadıdan, munsif subaşı yeğedir. Bu nedenle, zalime (müdera, yani yalandan yüzüne gülmek gerekir.) ZALİMİN RİŞTE-İ İKBALİNİ DE BİR AH KESERMİŞ. Özetle, anladığı lisandan konuşacaksın. Böylece, anasının, babasının, kendisinin, bacasına, 7 bayram kar yağıyor mu, yağmıyor mu bunu görecek ve bilecek. (VAY YANDIM ANAM) demeyen zalim, deveyi kapan it misali (bu acaba Salih peygamberin mi yoksa Deccalın devesi der mi?) Bütün vasfı parçalamak ve yemektir.

Sayın Okurlar;

DEVLETLERARASI HUSUSİ HUKUKU, UMUMİ HUKUKU UYGULAMAK AYRI ŞEY, ZALİME, ZULMÜN, ADALETİN TA KENDİSİ OLDUĞUNU BİLDİRMEK DAHA FARKLI ŞEYLERDİR.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(Kararı siz verin)

Efendim;

Devletlerarası münasebetlerde, konuların görüşülmesi, uluslar arası ilişkilerde görevli üst düzeyli uzmanlara düşer. Bir uçağımız, Suriye tarafından düşürüldü. Pek tabi, çok hassas bir konu. Akabinde, hemen her ağızdan ve kalemden bir sürü açıklama, yorum ve yazı.

Bilerek yapan aldanmaz. Bilinmedik aş ise, ya karın ağrıtır, ya baş. Bilmeyen, çözemeyen (ANCAK BİLDİĞİNİ ZANNEDEN KAFADA ARIZA VARDIR.) bilmiyorsak kolayını, pek tabidir ki, berbat edeceğiz alayını. BİN ATMAK, BİR VURMAYA MUHTAÇTIR. Benim bildiğim bin defa dinle derler, yüz defa da düşün. Ancak, anlamlı bir söz söyle. Çünkü İRFAN, tek bir sözünden dahi bilinir. ON DERECELİK KAFA, ON BİR DERECEYİ ÇÖZDÜ DE MESELE DİĞER DERECELERE KALDI, ÖYLE Mİ?

Acepdür halk-ı âlem, bilmeyen de söyler, bilen de söyler.

SADRİ

OLGUN BAŞAKLARIN BOYNU EĞİKTİR. HEM OLGUNDUR, HEM DE DOLGUNDUR.