GEÇİYOR ŞEHİTLERLE ÖMRÜMÜZ (İhtiyar Oluyor Gönlümüz)

02.08.2012 00:25:41

Sayın Okurlar;

Huzurun ve güvenin temini yolunda yaşamak, masum ve mazlum toplumların, en tabi bir beklentisi ve hakkıdır. Ancak, ardı arkası kesilmeyen şehit haberleri ve mübarek vatan evlatlarının hazin görüntüleri, kalpleri kanatmaya devam ediyor. Güzellikler diyarını hep istiyoruz, hep düşünüyoruz. Bundan böyle, artık, bu kanlı gözyaşları da bitsin diyoruz.

Sayın Okurlar;

KİMSE KİMSENİN ÇUKURUNU DOLDURAMAZ VE KİMSE KİMSENİN RIZKINA TIRNAK OLAMAZ. Netice itibariyle, kimsenin ettiği de yanına kalmaz. İskendername de Ahmed-i, şöyle söylüyor. “HAİN, SANMA Kİ BERHUDAR OLUR, YA KESİLİR BAŞI, YA DA BERDAR OLUR” Bundan böyle, her kişi izzetini kendi artırır. İnsanın hürmeti de, zilleti de kendi elindedir. Hastaya naz yapmak, hekime yakışmaz. Hastaya, ölüm halinde buzlu hoşaf ikram etmenin ne anlamı var? Kadir ve kıymetler zamanında bilinir. Her tedbir, sorumluluk ve yetki de zamanında alınır ve kullanılır. PLANLI VE METODLU ÇALIŞMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİREMEYENLER, KESİNLİKLE BAŞARIYA ULAŞAMAZLAR. İş anlayan da değil, başarandadır. Meselelerin içinde, müşkülleri görmek, her baba yiğidin kârı değildir. Akıllı insanlar, meselenin başı kadar sonunu da hesap ederler. HANİ; BEN İŞİMİ KIŞA GÖRE HAZIRLAYAYIM DA, YAZ ÇIKARSA O DA BAHTIMA. Geçici dünya için şairimiz “İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep Şehri” diyor. Buraya kadar güzel de bu zaman zarfında neler yaptık, neler bıraktık da gidiyoruz? SORU BU. Kısaca, Allah için, toplum için, ailem için ve kendim için ne yaptım? BAŞKALARINA BEL BAĞLAYANLAR, BEL AĞRILARINDAN KURTULAMAZLAR.

Sayın Okurlar;

Kısaca, tedbirde kusur edip, takdire kabahat bulmayalım. Pişman olacak bir sarhoşluğa düşmenin anlamı yok. BİTMEZ İŞİN ANASINI UYKU AĞLATIR. Biz atarsak sünük diye, el oğlu kapar ilik diye. Şecaat kılık ve kıyafetle olmaz. Zarardan korkanlar kâr edemezler. GÖRMEK, DÜŞÜNMEK, ANLAMAK, TEDBİR ALMAK İŞİTMEYE BENZEMEZ. Göz var görmek için, akıl vardır bilmek için. Göz, nurunu kaybedip, söndüğü zaman mı kıymetini bileceğiz. Her zaman söylerim. Dikkatli, idrakli ve de akıllı olmakta elbette ki fayda vardır.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(Kararı siz verin)

TÜRK MÜZİĞİ ÇALININCA KIYAMET Mİ KOPTU?

Efendim;

Geçen yazımda bir nebze olsun bahsetmiştim. Büyük çaptaki alış veriş merkezlerinde, fon müzikleri, genelde batı tarzında veya özgün müzik olarak sunuluyor. Genelde, bu müziklerin yüzde doksanı yabancı kaynaklı. SEVMEK AYRI ŞEY, SAYGI DUYMAK AYRI ŞEYDİR. Benin kulağım şahsen, yüksek frekanslı bu müziklerden rahatsız oluyor. Ramazanda bir alış veriş merkezine gittim. Baktım, Türk müziği çalınıyor. Nedenini sordum, Ramazan dolayısıyla dediler. İyi güzel de, benim musikimi, başka zamanda da çalsan kıyamet mi kopar. AH BU ÖZENTİ, AH BU ŞEKİLCİLİK, AH BU DESİNLERE GİTME VAR YA, ÇOĞUMUZUN ASALETİNİ BOZDU. Özünü bilmeyen, sözünü bilir mi? Dünya milletleri, benim milletimin kültürünü, musikisini örnek alsın. Çünkü, Türk milletinin kültürü ve sanatı, musikisi dünya milletlerinin kültürünü, sanatını, musikisini değiştirecek kadar, engin ve zengindir. Mecbur muyum, kendi ülkemde devamlı yabancı müzik dinlemeye? İnsan biraz düşünür ve insaflı olur, benliğini de unutmaz. Anladığınıza ve anlayacağınıza inanarak.