DOĞRU SÖZLER GÜZEL DE (Dinlenilmiyorsa ne olacak?)

06.08.2012 00:59:22

Sayın Okurlar;

Siyaset sahnesin de birçok kurum ve kuruluşlarda, çeşitli beşeri münasebetler de zaman zaman çok kötü sözler edildiği gibi, çok da güzel sözlere rastlarız. Kem söz sahibine aittir derler, ancak iyi sözü dinlemiyor, inadına inadına, kendi bildiğini okuyor ve dolayısıyla SABDECE BENİM DİYORSA, böyle bir kafa ile Allah aşkına ne paylaşılabilir? Bunların masasına, sandalyesine, müşavere meclisine neden gidilir anlamıyorum. Kadı zade bir şiirin de şöyle diyor;

HAB-I GAFLETTEN UYAN, EY AL-İ OSMAN BİLMİŞ OL

AÇ GÖZÜNÜ, ELDEN GİDER TAHT-I SÜLEYMAN, BİLMİŞ OL

Sayın Okurlar;

Kürenin üzerinde ceviz durdurmaya çalışan geri zekâlı, DENGEYİ BİLİR Mİ? Benim bildiğim konuşma lisanın da ve musikide sözler söz ile, sazlarda saz ile bastırılır. Haşarat yuvasında zarif kelebeğin ne işi var? Hep benim diyen, hep atan elbette ki bir zaman sonra, dinlemeyi ve tutmayı unutacak. Her an doğruyum diyen, birçok kendini beğenmişin, çoğu kez, hayat çizgileri eğri çıkmıştır. Dinlemekten yoksun, nasihatlerden nasibini almayan, dik kafalıya, her sözü lutuf ve kerem ile söylersen, bırakın dinlemeyi, serkeşliği de gittikçe artar. Her alçak yerin tepeciği, kendisini dağ zannedermiş. Dünya da, zindanların en darı, dik kafalı, şartlı ve makulü göremeyenlerle oturmaktır, kalkmaktır. Bunlardan dostu olanın, yarın mezardan yatağı olur. Kibirli, hırslı, kalbi kara, dolayısıyla söz dinlemeyen insanlarla, onun için konuşulmaz ve iş yapılmaz, yaparsan veya yaparsak nedametin ırzdıraplarını da beraber yüklenirsin. Biz bunları söylerken sadece düşüncelerimizi aktarıyoruz ve kendimizi bu konulardan ayrı tutmuyoruz. AKIL HOCALIĞINA KİMSENİN İHTİYACI YOK.

Sayın Okurlar;

DÜNYAMIZDA DA, ÜLKEMİZDE DE ZAMAN ZAMAN ÇOK BİLMİŞLERİN HALİNİ GÖRÜYORUZ. KUSURUNU GÖREMEYEN, BİLEMEYEN KİMSE, AYIBINI HÜNER SAYAR. Rüzgâra karşı tükürenin, tükürük yüzüne şamar gibi geri gelir. Ormanları ateşe vermek isteyen yeşil düşmanı ahlaksızın, kuru ağacı, yaş ağacı olur mu? Bunlar bir taraftan balta ile başaramazsa, ateşe vermeleri de beklenebilir. DİNLEMESİNİ BİLMEYEN KÜÇÜK ÖLÇEKLİ BEYİN, NE İNCE SESİ, DUYAR, NEDE KALIN SESİ.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(kararı siz verin)

YÖNETİM

Efendim;

Günlerdir Suriye deki olayları izliyoruz, birçoğu hem hazin, hem de çok düşündürücü ANA KONU (SURİYE NEDEN BU HALE GELDİ?) soru bu. Bugünlerde, her kafandan bir ses çıkıyor, şimdi Suriye yi, Libya yı, Mısırı bir yana bırakalım. Bu türden konuların zafiyeti acaba nerelerden kaynaklanıyor? Genel anlamda biz oraya gelelim. Bende bir siyaset insanı değilim. Bir akademisyen olarak, sözümüzü yerimizi ve merdivenimizi biliriz. Ancak haklı müşkülatları yenmekte iradenin haricinde değildir. Genel anlamda biz konumuza gelelim, önemli olan sözler değil, davranışlardır. Davranışı bilmeyenlerde, konuşmanın bir anlamı olmaz. DAHİLİK, DEHALIK BELLİ BİR KONUYA YÖNELTİLMİŞ DERİN BİR DİKKATTEN KAYNAKLANMIŞTIR. Muzaffer devlet adamları, başarı dolu merdivenlerine, herhalde elleri ceplerinde çıkmamışlardır. Yönetimde başarılı olanlar, kendilerini gereken bilgileri öğrenmekten bir an dahi geri kalmazlar, ayrıca, hadiselerin sebeplerini de zaman zaman araştırırlar. Başarılı başkanlarda ve yönetimler de, adalet ilkesi, güven ve huzurun temini yolunda, halkla bütünleşmek bundan böyle itimat müessesini zedelememek temel düşüncedir. Zayıf yöneticilere (KENDİNİ BİL DEMEK) yalnız gururuna söylenen bir söz değil ayrıca değerini de bildirmek içindir. Özetle; iyi bir başkan, ağır, olgun, bilgili, adaletli, haysiyetli, inançlı, itimada şayan, tecrübelerden de nasibini alan saygın insandır. İşte bunun içindir ki oturulan koltuğun hakkını verebilmek ve devamını sağlamak her baba yiğidin kârı değildir.