MUSİKİ DİNLEYENE, TERBİYE ALANA GÖREDİR

03.09.2012 19:10:42

Sayın Okurlar;

Akıl, parayla satılmaz. Aziz akıl, bilinirse, aynı zaman da kişiye sermayedir. Zaten, bu güzel akıl değimlidir, insanları insan yapan. Hayvanlar alemin de, bu konu, iç güdüden öteye gitmez ama insan oğlu düşünür, konuşur, imal eder, imar eder ve de yerinde utanmasını bilir. Bundan böyle utanmasını bilmeyen canlı hayvanda olur. ( Terbiyeli hayvanlar hariç )

Sayın Okurlar;

Siyasette, Politika da öte yandan çeşitli beşeri münasebetlerde, sarf edilen bazı beyanlara, tavırlara dikkat ederseniz ne kadar hazin, he kadar düşündürücü olduğunu fark edersiniz. Bizim insanlarla, bu konu da bir işimiz yok. Meselemiz, iyi örnek olabilmek. Ana konumuz da buradan kaynaklanıyor. Kötü örneğin seni, beni olur mu? Hani derler ya ( ne yaşına, ne başına, ne hizmetine, ne de makamına yakışıyor. ) İyilere gelince, onlar zaten baş tacı. Herkes kendisinin ne olduğunu bilmiyor mu? Burada özellikle üzerinde durulması lazım olan konu, kötü örneklerin yeni ve genç nesle yansıması olayıdır.

Sayın Okurlar;

Bir dalın gölgesin de, bin tane koyun eğlenir, hırçın insanlar da her nasılsa, iki kişi bir masaya oturamaz. Bildiğimiz kadarıyla hiddet, şiddet ve kaba söz AVAM TABİATIDIR. Bunları söylerken, bizde kendimize, sütten çıkmış ak kaşık demiyoruz. Beşer elbette ki şaşar. Öte yandan, ayıpları toprak öter diyoruz ama o ayıpların hepsi de gök kubbe de çınlıyor.

Sayın Okurlar;

Ataların, sanatı oğullara mirastır, atları da zapdeden gemdir. ( DİLİM, SENİ DİLİM DİLİYİM, BAŞIMA NE GELDİYSE SENDEN BİLEYİM ) CÜMLESİ NE KADAR GÜZEL İFADE EDİLMİŞ. SAYGI SAYANA, TERBİYE ALANA, MUSİKİDE DİNLİYENE GÖREDİR. İşte bu nedenle, saygısız ağız, anahtarsız açılır. Dolayısıyla saygı iki baştan olur.

Tevazular gören, sanma savaştan

Olur hürmet birader, iki baştan

( Güvahi )

Sayın Okurlar;

Sebepsiz söz söylenmez. Delilsiz çıra (kandil yanmaz) Her terbiyesizliğin, seviyesizliğin sonu sefalet olmuştur. ASILSIZ SÖZ, SAHİBİNE YÜZ KARASI GETİRİR. BİR İNSAN, HEM SUÇLU, HEM DE GÜÇLÜYÜM DİYORSA, ALLAH KORUSUN BU KAFA KUDURMUŞTAN DA BETER OLUR. İnsanlar ikrarın dan, hayvanlar yularından çekilir. OLGUN BAŞAKLARIN, BOYNU EĞİKTİR, ÇÜNKÜ BAŞAKTA TANE VAR. AĞIR YONGALARI DA YEL KALDIRMAZ, ASIL AZMAZ, BAL DA KOKMAZ. Hani derler ya ( ÇIFIT NEKİ, SADAKASI NE OLSUN ) Cenabı hakta kimseyi bildiğinden geri koymasın.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(kararı siz verin)

İŞİMİZİ YAPALIM

Efendim;

Her nasıl oluyorsa, çarşı da, Pazar da velhasıl birçok yerde, insan oğlu akşama kadar siyaset yapıyor. Teşbihte hata olmazsa, kendi kendine hükümet kurup, hükümet indiriyor. KONUŞ, ANLAT, DİNLİYELİM, GÜZEL DE BU KADAR ÇENE YAPACAĞIMIZA, ASIL İŞİMİZİ YAPSAK DAHA FAZİLETLİ OLMAZ MIYIZ? Kaldı ki, siyaset, politika bir bilim dalıdır. Buna da siyaset bilimi denir. Düşünceye elbette ki saygı duyulur. Ancak üç kuruşluk bilgi ile öte yandan gazeteyi dahi okumaktan uzak bir kaldırım edasıyla devamlı siyaset yapmak seni de yorar, beni de yorar. Yani; her işimizi dört dörtlük yaptıkta bir siyaset mi kaldı. Bir sözün manası varsa, GÖK KUBBEDE ÇINLAR, YOKSA REZİL OLUR GİDER. NE DİYELİM, HALINI TOZUYLA DELİNİN SÖZÜ BİTMEZMİŞ.

YORUMLAR (Toplam 1 yorum)

Bahtiyar Esen (05.09.2012 09:08:39)

Sayın Sarısözen; lütfen yazılarınızda İzzet Baysal Caddesinin mevcut durumuna da değininiz. Bolu Belediyesi halkın görüşlerine hiç değer vermiyor. Başladığı projeler konusunda görüşlerimizi almıyor. Projenin ne zaman tamamlanacağı konusunda açıklama yapmıyor. İzzet Baysal Caddesinin 3 ayda tamamlanacağı ifade ediliyor. Sormazlar mı insana, madem böyle bir projeniz vardı, neden yaz boyu yattınız? Şimdi okullar açılacak. Ortalık pislik içinde... Ya esnafın durumuna ne demeli? Cadde kazıldığından beri siftah yapamaz olduk. Kiramızı ve çalışan ücretlerini nasıl ödeyeceğiz?