KENDİ MÜZİĞİNE SAYGI DUYMAYAN, BATIYA ÖZENSE NE OLACAK?

05.09.2012 09:49:17

Sayın Okurlar;

Her nasılsa, ülkemizde bir grup insan, kendisini, tarihini, kültürünü, musikisini bırakmış, yabancı hayranı olmuş. Sevdiğinden mi, saydığından mı bilimselğinden mi bilinmez ama bunların çoğu ÖZENTİDEN. Yani kısaca ( benim oğluma, benim kızıma batılı desinler. Bir başka anlamda, kendilerini ULUSLAR SOSYETESİNDEN GÖSTERSİNLER vs. ) Eline, bir çalgısı aldı mı hemen oluyor batılı, bir başkasının elinde bağlamayı gördü mü buna da AVA Mİ ilkel diyebiliyor.(SEVSİNLER SENİ)

Sayın Okurlar;

Kısaca; hemen ifade edeyim. Batının toplam 12 tam sesi vardır. Bunları ½ nispetinde, koma seslerle çarparsak toplam 24 ses eder. Türk musikisin de, sol anahtarına göre toplam 29 ses vardır. Bunların 11 tanesi dizekte, yani portede, 8 tanesi, ilave çizgili notalar olarak, 1. paralel çizginin altında, 10 tanesi de ilave çizgili notalar olarak 5. paralel çizginin üstünde yer alırlar. Böylece, 8+11+10=29 ses oluşur. Bunu 9 komayla çarparsak 271 ses elde edilir. ARADAKİ SES FARKINI GÖRDÜNÜZ MÜ? Bizde biliyoruz ki zevkler, sesler ve renkler münakaşa edilmez. Bundan böyle, her milletin bir musikisi vardır ve kendisine göre güzeldir. Ancak, BEN KENDİMİ TANIMADAN, YABANCI HAYRANLIĞINA SOYUNURSAM, BUNA ŞOVMENLİK, SATICILIK, GÖSTERİŞ DERLER VE ADAMADA GÜLERLER. Bir de bilimsellik yoksa, o daha vahimdir. Örneğin; boynuna taktığı, elinde tuttuğu batı çalgısının akordunu yapmaktan aciz bir düşüncenin, musikide, her tarafı batı olsa ne yazar? Pek tabi bunu bilimsellikle götürene bir sözümüz yok. Kaldı ki TÜRK MUSİKİSİ, DÜNYA MÜZİĞİNİN RENGİNİ DEĞİŞTİRECEK KADAR, ENGİN VE DE ZENGİNDİR. Kendini tanımaktan aciz düşünce, batının, tekniğine, teknolojisine, bilimselliğine, acaba bu kadar özen gösteriyor mu dersiniz?

Sayın Okurlar;

Deveye, nereden geliyorsun diye sormuşlar. Devede, hamamdan geliyorum demiş. Karşı taraf cevap vermiş. Ökçelerinden nasılda belli oluyor demiş. Minarenin tepesinden, deveyi göremiyorum diyen adam, iğnenin deliğinden ip geçirdim diye biliyorsa böyle bir kafa mutlaka bostan da bitmiştir. BUĞDAYIN KEPEKTEN ÜSTÜNLÜĞÜ SURETTEN DEĞİLDİR, CEVHERİNDENDİR. BUĞDAY ALTTA DA KALSA HER HALUKARDA ÜSTÜN GELİR. Bülbülün öttüğü yerler de karga sesleri olmaz. Kendi durumunu bilmekten uzak insan bırakalım, musikiyi, haşa yaratanını nereden bilecek. Unutmayalım: taklidi bilgiler satıştır. İşte bunun için, genelde halkın değimi ile, yaşartmalar, özenti bozmaları, soytarılar, gösteriş budalaları bunun için alay mevzuu olurlar. Halkımızın halk kültürün de bunlara ( tumanı düşük, aleme, gülüşük deyimi söylenir)

Milletlerin musikisini sevmek ve ya saygı göstermek ayrı şey, kendisini tanıyarak kendi müziğine karşı sevgi il bağlanmak farklı şeylerdir.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(kararı siz verin)

KİBİR

Efendim;

Bazıları her nedense çok kasılır, çok gerilir, çok kibirlenir. Ancak işine baktığın zaman hiçte ehil olmadığını görürsünüz. Kendisini, yüksekler de gören insanlar, tepeden bakanlar, alıcı kuşlara benzerler. BUNLARIN ÖMRÜ AZ OLURKEN, ALTIN BAŞAKLARIN BOYNUDA EĞİK OLUR. ÇÜNKÜ BAŞAK DOLU.

Gramer hocası, kaptana sormuş. Gramer biliyor musun? Kaptan cevap vermiş. Hayır. Bunun üzerine gramer hocası kaptana ömrünün yarısı gitti demiş. Bir müddet sonra deniz de dalgalar artıp, gemi alabora olmak üzere iken, bu defa kaptan gramer hocasına sormuş. Hocam yüzme biliyor musun demiş. Gramer hocası da bilmiyorum diye cevap vermiş. Bu defa kaptan; HOCAM HOCAM; ÖMRÜNÜN TAMAMI GİTTİ DEMİŞ. Bu nedenle bir güzel türkümüzün şu dizeleriyle güncellememizi bitirelim.

Gel ha gönül, havalanma

Engin ol gönül, engin ol

Dünya malına güvenme

Engin ol gönül, engin ol

Bu dünyanın hali böyle

Gider yalan yahşi böyle

Söyledikçe engin söyle

Engin ol gönül engin ol