• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

OKUR DEĞİL, BAKAR

24.09.2012 00:50:21

Sayın Okurlar;

Genel anlamda ifade edeyim ki, bazı konular da kendimizi kandırmayalım. Eğri oturalım, ama doğru konuşalım. Dikkat ederseniz, birçoğumuzun elinde, gazete, dergi, mecmua veya basılı yayından kitaplar vardır. Ancak dikkate değer olay, bazılarının okur değil, bakar olmasıdır. Yani, okumuyor sadece bakıyor. Nitekim ne okudun diye sor, bir kelime cevap alamazsın. Dedik ya OKUMADI, ANLAMADI SADECE VE SADECE BAKTI. Olay bu kadar basittir.

Sayın Okurlar;

Okumadan alim, dokumadan mutaf olunmadığı gibi, yine gezmeden de, bilmediğin yerleri görmeden de seyyah olunmaz. Okumayı, öğrenmeyi bilmeden yazan elbette ki o dur, dünyayı bozan. Onun başka bir izah tarzı var mı?

Sayın Okurlar;

Okumuşların ekmeği daima koynundadır. İlim ve irfan yuvalarıyla gelişmiş ve kuvveden, fiile çıkmış ulusların, bunun içindir ki, fertleri, kurum ve kuruluşları çok aydındır, çok münevverdir. Bundan böyle, gerçekleri de yakalamayı bilmişlerdir. DEMOKRASİNİN KALESİ, OKULLAR VE BU OKULLAR DA OKUMAKTIR. ÖNCE DÜŞÜNEN, DAHA SONRA KONUŞAN VE YAPANLAR, OKURLARIN İŞİDİR, BAKARLARIN İŞİ DEĞİLDİR. Gerçek düşüncenin kaynağı, daima okumaktan geçer. Okumayan, bilmeyen, öğrenmeyen ancak, öğrendiğini zanneden kafa, kelek kafadır, ham kafadır. Burada, çeşitli nedenlerle okuyamayanları, tenzih ederim. Ancak, beş yüz kuruşluk gazeteyi almakta ve okumaktan uzak, ancak zevke gelince her türlü serseriliği becerenler, pek tabi, lirayı bozar ama keyfini bozmazlar.

Sayın Okurlar;

Kafa boşsa, göz işe yaramaz. Serseri her cahil, cesur olur, söz dinlemeyen, devamlı çifte atan huysuz atın da ölümü yakındır. Beyinsiz eşeğin, kocamakla, TAVLA BAŞI olduğu nerede görülmüş? Nitekim okuma, araştırma, düşünmesini bilenlerin ilk ve son isteğidir. Her zaman okuyan, öğrenen, araştıran bir gün altın ararken bakır, yarın bakır ararken altın bulur. OKUMAYAN, ÖĞRENMEYEN ET KAFADA YATIP KALKIP, ENSE KULAK BÜYÜTECEKTİR. Başka yapacağı bir şey var mı?

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

( kararı siz verin )

LEYLEĞİN ÖMRÜ

Efendim;

Bir söz, haklı ve doğru olmakla beraber, netice de, etkisi ve tepkisi görülmüyor ve en ufak bir şekilde, muhatapları tarafından dikkate alınmıyor, gündeme de getirilmiyorsa, BÖYLE BİR KONUŞMA, KONUŞMUŞ OLMAK İÇİN, KONUŞMAKTAN BAŞKA NE İŞE YARAR? Bülbülün, figanıyla ve güllerle geçen ömrü, mecazi de olsa, bir anlamda tek taraflı olmuştur. Yani, güllerin bu feryattan, bu figandan birde haberi var ki, GEÇ KARDEŞİM GEÇ. Boşuna dememişler. Atı alan, üsküdarı geçmiş ve Üsküdarda da sabah olmuş. Leyleğin, laklakla ömrünü geçirmesi misali. Meselenin başını göremeyen, SONUNU GÖRSE NE OLACAK. Ne mi olacak? Bundan böyle, zamanın da sebepleri tedavi etmediği için, sonuçların tedavisine çalışacak.

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: