BENİM YARAM AĞRIYOR SENİN NEREN AĞRIYOR?

26.09.2012 00:18:40

Sayın Okurlar;

Bu başlık altında, daha evvel bir yazı yazmıştım. Bugün de aynı başlık altında yazıma devam ediyorum.

Sayın Okurlar;

Gün geçmiyor ki şehit haberleri gelmesin. Bu arada, feryatların kanlı gözyaşlarının, kararan kalplerin, kırılan gönüllerin haddi hesabı yok. Buradan hareketle, ortada görülen tablo açıktır. Şehitlerimizin anaları ağlıyor, yavruları ağlıyor, eşleri ağlıyor netice itibariyle yaramız büyük. İçi bizi yakar, dışı eli yakarmış. ELİN NERESİ AĞRIYOR. Babanın, annenin, evatların, dost ve akrabaların içi yanıyor, dedelerin sakalları tutuşmuş, ELİN OĞLUDA, HALA SİGARA TUTUŞTURMAK PEŞİNDE. ÖLENLER GERİ GELİYOR MU? ACILAR BİTİYOR MU? Bu işler öyle, kınamakla, lafla, göstermelik bir takım hareketlerle geçiştirilemez. Tedbirde kusur edip, takdire kabahat bulmayalım. Düşman düşmandır, düşman düşmana rahman okumaz, hiç bellide olmaz, her an, eteğinin altında da çıkabilir. Düşmanlarına SAHİÇ çıkan düşman sayılır. El adamı gözüyle yer. Elin adamından oğul olmaz. El için ağlayan, başına karalar bağlar, ve elin oğlu ariftir derler, çabuk duyar. Bu arada, işine nasıl geliyorsa konuşmasını da ona göre yapar. Örneğin; ( BEN DERİM BAYRAM HAFTASI, ELİN OĞLU DİYOR MANGAL TAHTASI. YANİ BEN ÇEKEYİM CEFAYI, ELLER SÜRSÜN SEFAYI.) karanlıkta göz kırpmak, bir işe yaramaz. Yılanlar küçükken boğulur, yılanın uyku anıda seyredilmez. Elin arkada, seyretmeye devam edersen, o yılan bir gün gelir, Allah korusun beni de, seni de sokar. YOLU AZANA, KÖPEK SESİ, BÜLBÜLDEN TATLI GELİR. NETİCE İTİBARİYLE ALDATANLAR HAYATLARI BOYUNCA GÜLMEMİŞLERDİR.

Sayın Okurlar;

Özetle; ben, işimi kışa göre tutayım da hani, yaz çıkarsa bahtıma. Girmeden evvel çıkmayı, daha evvel de meselenin başından çok, sonunu görmek gerekir. Uyuz ve kurnaz tilkinin başını, tavukları yemeden evvel kesmek, en uygun olanıdır. Aksi halde, zararı tamir edemeyiz. (yazı var, kışı var, görülmedik ne işi var diye, zaman geçirirsek, bir gün gelir, Allah korusun, yazımızı kışa çevirirler. (Ben ağa, sen ağa), buraya kadar güzelde, ya bu ineği kim sağa?) Her neyse, tüm şehitlerimizin makamı cennet olsun, geride kalanlara Allah uzun ömürler, sağlıklar ve sabırlar versin.

Sayın Okurlar;

Yazımı Hamami Zade İhsan’ın bir dörtlüğü ile bitiriyorum.

Muttasıl çarpışmadan olmuş, rakiban na-ümid

Yani, her yandan, kemik kavgası, payansız gelir

Bir meseldir, söylenir daim ISIRMAZ İT İTİ,

DİNSİZİN amma ki hakkından da imansız gelir,

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(kararı siz verin)

BELEDİYEMİZİN BAŞARILI ÇALIŞMALARI

Efendim;

Başarı, öyle, gökten zembille inmez. Dünyada, hiç kimse, başarı merdivenlerine eli cebinde çıkmamıştır. Nitekim, Sayın Belediye başkanımız Alaaddin Yılmaz’ın üstün gayretleri ve değerli mesai arkadaşlarıyla ortaya koyduğu başarılı çalışmalarının, bir güzel örneğini de İzzet Baysal caddesi projesinde görüyoruz. Bu yüzlerce projenin içerisinde sadece bir tanesi. Yani, baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz.

Baş giderse, ayak payidar olmaz

Olsa da iki gün ber karar olmaz

(Salbircioğlu)

Haklı tenkitleri, haklı sitemleri, yerinde yapalım da, haklı tebrikleri, taltifleri ve takdirleri de göz ardı etmeyelim. Unutmayalım ki Sayın Başkan, HEPİMİZİN BAŞKANIDIR. Bu arada, pek tabi halkta üzerine düşen görevi yapacaktır. Her baş dili ile, dolayısıyla işi ile tartılır. Sayın Başkana ve değerli mesai arkadaşlarına sağlıklar, esenlikler ve başarılarının devamını diliyorum.