• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

HADDİNİ BİLMEK

05.10.2012 00:54:16

 

Sayın Okurlar;

Haddini bilmek veya bilmemek sözcükleri, insanların saygı sınırlarını, terbiye alanlarını korumak veya korumaması halidir. Saygılı, ayrıca tahsilinden ve tecrübesinden nasibini almış kimse, bu türden kurallara çok dikkat eder. Ani, hissi ve aceleci insanlarda, genel anlamda bu kuralların dışına çıkıldığı çok görülür.

Sayın Okurlar;

Yağız at, kendisine kamçı vurdurmaz, yine bir gerçek odur ki, ustaların üst tarafında dükkân tutulmaz. Bu nedenle, herkes kendisini çok iyi tanır, her manda da yıktığı gediği iyi bilir. Bizim elin terbiyesi, saygısı ile ne işimiz olabilir? Zaten, herkes kendi ayıbı ile meşgul olursa, başkalarının ayıplarını aramaya zaman bulamaz. Bu nedenle, ana konumuz, bütün bunları yapıcı bir sohbetle köşemden okurlarımla paylaşmak.

Sayın Okurlar;

Haddini bilmeze, haddini bildirmek, öksüze kaftan giydirmek gibidir.

CİSM-İ ZARİMDEN, OTURSUN OKLARIN YERİNE DEK

EY KAŞI YA TUT Kİ, ÜRYANA GİYDİRDİN YELEK

                                                                                       ( EMRİ )

Sayın Okurlar;

Kafa boşsa, göz işe yaramaz. Davulun, çok dövülmesinin sebebi, içinin boşluğu ve çıkardığı yüksek sestendir. Bizim milli çalgımızdır. Bu bakımdan ona ayrı bir saygımız vardır. Hayatta, kan tükürüp de kızılcık şerbeti içtim diye, dertlerini saklayan ve susmayı tercih eden AZ MI ASİL İNSAN VAR. KAPAKSIZ KAYNAMIŞ, BUĞUSUZ PİŞMİŞ YEMEĞİN LEZZETİ OLMAZ. Kılıcı kestiren suyu, kişiyi hor eden huyudur. Dikkat ederseniz, ağır yongaları yel kaldırmaz, ağır oturan, azda özü konuşanlar, daima baş tacı edilir. Bırakalım her şeyi bir yana, ( konuşma sanatı bilinmiyorsa, çoğu kez hiddete ve ciddete giriyorsa, en azında hayvanlar gibi susmak veya susmasını öğrenmek daha faziletli olmaz mı? Atın tepmezi, itin kapmazı olmaz.) AZ, ERİN, ÇOK SÖZLER, HAYVANIN YÜKÜDÜR. Arif olana bir işaret yeter. Bir insan da Güher varsa, olgun ve dolgun gidişatı da olacaktır. OKUMADAN MÜFTÜ, DOKUMADAN MUTAF OLUNMAZ. Okumadan, bilmeden yazan, elbette ki odur dünyayı bozan. ŞAN, ŞEREF, ONUR, KAREKTER, KALDIRIMLARDAN TOPLANMIYOR, GÖKDEN ZEMBİLLEDE İNMİYOR. Herkeste bilir ki, haddi, hududu, ölçüyü, seviyeyi, sözleri dikkate almayanın utanması olur mu? Tava delik olursa, yağ tutmaz. Çürük tahtaya da çivi çakılmaz. Tatlı dil yılanı ininden, acı söz insanı dininden çıkarırmış. KİŞİ REFİKİNDEN AZAR. ÖTE YANDAN, DENEMİŞ DENENMEZ, İT İLE HARARA GİRİLMEZ. BİR GERÇEKTE ODUR Kİ TEVEKKÜLÜN DE HAZİNESİ TÜKENMEZ.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

( kararı siz verin)

Girmeden evvel çıkmayı düşünmek

Efendim;

Kurt ile tilki, yuvarlak bir duvar deliğinden bağa girmişler. Tilki, girerken bu deliği büyüklüğüne dikkatlice bakmış. Bir müddet sonra, bağcı tüfekle bunları kovalarken, tilki ani bir hareketle delikten çıkmış, kurt karnını çok yiyip şişirdiği için, çıkarken zorlanmış ve arkasından birkaç saçma yemiş. Tilki bu hadiseye gülmüş. Kurt neden gülüyorsun demiş. Tilkide şu cevabı vermiş; kurt kardeş; Girmeden evvel çıkmayı düşünseydin, bu başına gelmezdi demiş. İşte yaşadığımız olaylar. Bu türden örnekler deftere sığar mı? KISACA; ARİF ANLAR, SAĞIR DİNLER. 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: