• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

LAF ÜRETİLMEZ, İŞ ÜRETİLİR

08.07.2013 00:19:45

Sayın Okurlar;

Bu köşemden, zaman zaman kullandığım bir söz vardır. Bir sözün manası varsa, o söz gök kubbede çınlar. Bundan böyle söz adamın mihengidir. Önemli olan bolca, laf etmek değil, yaptığını gösterebilmektir. Bilinmelidir ki gevezelikte ağız kira istemez. Dolayısıyla çok söz, çoğu zaman boş söz, boş sözlerinden molozdan bir farkı yoktur. Bu bakımdan, söz ne kadar ucuz ise iş yapmak bir, eseri ortaya koymak o nispette zordur. En önemlisi de sözün sermayesini tutmaktır. Bu bakımdan, sözler ağızda pişirilir, devşirilir. Güzel konuşanlar sözü söz ile güzel çalanlarda sazı saz ile bastırırlar. Hepsini bir yana bırakalım, insanı en büyük özelliği düşüncesindeki saygıdır. İşte bunun içindir ki SAYGISIZ AĞIZ ANAHTARSIZ AÇILIR. ÖTE YANDAN SÖZ USTALARIN YANINDA BU NEDENLE FAZLA LAF YAPILMAZ. Teşbihte hata olmaz. Konuşmasını bilmiyorsak, hayvanlar gibi susmasını öğrenmek daha faziletli değil mi?

Kelamın fıdda ise ger, sükûtun olsun zeheb,

Kemal ehli kemalatı, sükût ile buldu hep,

Sayın Okurlar;

Söz var iş bitirir, söz var başı yitirir. Anadolu halkımızda (LAFIN YAVAN BİTENİNİ, DUMANIN EĞRİ TÜTENİNİ, HOROZUNDA ERKEN ÖTENİNİ SEVMEZLER) Evi delikli baca, aileyi de çok zaman yersiz konuşmalar, dırdırlar ve gevezelik yıkar. İşte bütün bunlar için önemli mesele, laftan ziyade iş üretebilmektir. Bir yerde sorarlar (LAFI SÖZÜ BIRAK, YAPTIĞINI GÖSTER DERLER) Nitekim, lafla değirmen dönmez, lafla dükkan açılmaz, lafla iş bitmez, lafla menzil alınmaz, lafla karınlar doymaz, lafla peynir gemisi yürümez, borçta ödenmez. LATİFE LATİF GEREKİR.

Hani meydanda eser, lafla değirmen mi döner,

Dereden kurbağalar ses çıkarır, vak vak ile

(HAMAMİ ZADE İHSAN)

Sayın Okurlar:

 

Karıncalar çalışır, ağustos böcekleri öter. Bilen konuşur, lafazan şaşırır. Her lafla pilav pişseydi, deniz kadar yağ getirenin, haddi hesabı olmazdı. Hayvanlar aleminde de papağan ezbercilikten, şebeklerde şebekliğinden kurtulamadı gitti. Her ne surette olursa ve her kim olursa olsun, serseri ve seviyesiz cahilde kalem, delide silah, yalaka ve yalama dilde sözler büyük gaflettir. Büyük tehlikedir. Konuşmasını bilenler sözlerini, bir kumpas gibi ölçerler. Ancak BİLİRKEN SUSMAK, BİLMEZKEN SÖYLEMEMEK KADAR ÇİRKİNDİR. Bir kelime dahi, anlayana, karşısındakini akıllı mı, aptal mı olduğunu göstermeye yeter. Netice, itibariyle, kabak kafayla, kabak ekenin, kabak bir gün başında patlar. Fazla lafazanlığa bil hassa bilmediğini bilmeyenle oturup kalkanında ağzı yalakalıktan ve yalamadan kurtulmaz. Son cümlemizi yazalım: Ekilen nohut, biçilen nohut, kökünü kökenini bildiğimiz nohut, her ne kadar kabak leblebi oldum dese de son merhalesi çocukların torbasında çerez, sarhoşların masasında mezedir. Lafı uzatmayalım OLGUN BAŞAKLARIN, BOYNU EĞİKTİR. Çünkü kelle de tane vardır. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: