
Kemal Bilsel Sarısözen
kbsarisozen@boluekspres.com
(FARKLI ŞEYLERDİR)
Sayın Okurlar:
Müzik, bugün olmuş, hâlâ yerle, gök arasında, ucu bucağı bulunamayan, bir Umman, bir devasa alandır. Emprovize, yani doğal müziği bir yana bırakırsak, müzik evvel emirde bir yetenek, dolayısıyla, fıtrattan gelen özel kabiliyettir. Hepsinden evvel, işitme, algılama, dinleme potasındaki kulak hassasiyetidir. Bu nedenle, musiki de akortlu kulaklar, akortsuz kulaklar ayrımı buradan gelir. Bütün bunların üzerinde (ABSOLUT) işitme yani en hassas, işitebilme de üstün işitmeyi işaret eder. Absolut işitme, milyonda bir insan da dahi zor görülür. Durum böyle olunca, MUSİKİDE, KAVRAMLARI BİRBİRİNE KATMAMAK GEREKİR. ÖRNEĞİN; MÜZİK ÖĞRETMENİ ( MÜZİK EĞİTİMİNİ VE ÖĞRETİMİNİ ALMIŞ KİŞİ DEMEKTİR.) SANATKÂR; SESİNDE, SAZINDA, BESTESİNDEKİ İNCELİKLERLE TEMAYÜZ EDEN ÖZEL BİR KABİLİYETİN, ÖZEL MÜZİK İNSANI ANLAMINA GELİR. Bundan böyle müzik öğretmeni, mensubu bulunduğu, kurum veya kuruluşun, müfredatına bağlı kalarak, mevcut öğrencilerine müzik alanında ders veren, bir müzik eğitimcisidir. DOLAYISIYLA, ONDAN BİR HÜSEYİN SADETTİN AREL, SUNA KAN, NEVZAT ATLI, MUZAFFER SARISÖZEN GİBİ NE SES DE NE SAZ DA UZMANLIK, SAZENDELİK, HANENDELİK, BESTEKÂRLIK BEKLİYEMEYİZ. ANCAK, MÜFREDATI DIŞINA ÇIKIP, KENDİSİNİ BU YÖNDE AKADEMİK OLARAK YETİŞTİRMİŞSE, BU DA FARKLI BİR KONUDUR. BUNUN İÇİN, HER ALANDA OLDUĞU GİBİ MUSİKİDİ DE HERKESİN BİR ALANI VE MERDİVENİ VARDIR. Örneğin; Keman hocası kemanını, şan hocası şanını, işitme dinleme hocası işitme ve dinlemesini, şef ve bestekâr da şefliğini, bestekârlığını bilmek ve korumak zorundadır. Teşbihte hata olmazsa üç günlük ve sıradan bir müzik hayatıyla (REPERTUARIMDA EN AZ İKİ YÜZ ŞARKI TÜRKÜ BİLİYORUM DİYEN NE MÜZİK ÖĞRETMENİDİR NE DE MÜZİK EĞİTİMCİSİDİR) O, olsa olsa ne olduğu belirsiz müzik piyasasının piyasadan bir insanıdır. Bunun içindir ki kendini bilen, eğitimli ve ciddi müzik insanı, aynı zamanda yerini de bilir, ağustos böceği gibi her dalda sabahtan akşama kadar vızılayıp durmaz. Dolayısıyla, kış gelince de karıncanın karşısında da rezil rüsva olmaz.
Sayın Okurlar;
Okumadan alim, dokumadan mutaf olunmaz. MÜZİKALİTE, KALİTELİ MÜZİK DEMEKTİR. ANCAK KİŞİNİN MÜZİK ANLAYIŞINA GELİNCE, ONUN YORUMU, ALANI, HİZMET ANLAYIŞI SADECE KENDİSİNİ BAĞLAR, BUNUN İÇİN KALKIPTA CİDDİ BİR DURUM OLMADIKÇA, BUNLARA MÜDAHİL OLMANIN ANLAMIDA YOKTUR. ZEVKLER VE RENKLER TARTIŞILMAZ. MUSİKİ DİNLİYENE TERBİYE ALANA GÖREDİR. MUSİKİDE AKORDA GELMEYEN TEL KIRILIR, YANLIŞ SES VE SAZLAR İRDELENİR, ANCAK KALİTELİ, BİLİMSEL, DUYGULU MÜZİK BENİMSENİR VE SEVİLİR.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!