Sayın Okurlar;
İnsanın hası, özünden, merdin mertliği de sözünden belli olur. Avami tabirle, kıvırtmak, yanlış yollara girmek, bildiği halde bilmemezlikten gelmek, özetle, bir yerde, benlik ve şeytani düşüncelerdir. Yukarıda kullandığımız başlıkta, yerel ağızda, halk deyimlerimizde, şahsi, gizli, şeytani anlamda kullanılan sözcüklerdir. Örneğin; Kırsal alanlarda sarı, ince çok küçük dikenler vücuda batar ama battığı anda hiçbir belirti verdirmez ancak zaman geçtikten sonra batırılan yerde büyük bir kaşıntı meydana getirir. Bu dikenin bir yerde çıkartılması da mümkün değildi. Dolayısıyla çok küçük olduğu için vücutta erir ve gider.
Gizli sıtmada (mikrobun vücuda nasıl girdiği belirlenemeyen bir hastalık)
Sayın Okurlar;
İnsan vücudu bir anlam da gemisinin yelkenidir, imanıdır. Rüzgar olunca, yoluna devam eder, rüzgar olmazsa, başta akıl olmak üzere, tüm düşünceler ve sözler havada kalır. Doğruluk, güzellik gibi, insan olabilmenin vasıfları yerine getirildiği zaman, ortalıkta eğrilikte kalmaz. İDRAK EDEBİLEN, ANLAYAN, DİNLEMESİNİ BİLEN SÖZÜNE VE SOHBETİNE GÜVENİLİR ÖTE YANDAN, GERÇEKTE İNANANLAR İÇİN, BU YERLERİN, BU GÖKLERİN HEPSİ SÖZDÜR. YANİ, HAFİF BİR SESİ DUYANA, BAĞIRMAYA ÇAĞIRMAYA NE GEREK VAR? ASLINDA İKİLİK TEFERRUATTIR, ESAS OLANDA BİRLİKTİR, DİRLİKTİR. DOLAYISIYLA, BİR HAKIKAT, YÜZ ŞÜPHEDEN EVLADIR. HER SIKINTI BİR GÜNAHIN CEZASI, HER FERAHLIK DA BİR DOĞRULUĞUN KARŞILIGIDIR. İŞTE BUNUN İÇİN, AKLI, KALBİ, GÖNLÜ, SÖZÜ, GÖZÜ, YUMUŞAK DİKEN, GİZLİ SITMA MİSALİ OLANLARDAN UZAK OLANLAR, ELBETTEKİ ALLAHA YAKIN OLURLAR.(BEN KİMİN ELİNDEYİM DİYE, KENDİSİNDEN HABERDAR OLAN KALEM, KILIÇ, YAY NE KADAR BÜYÜK VE MUKADDESTİR.)
Kendi durumunu bilmekten aciz olduğu halde, ısrarla, şerliğe, şeytanlığa, gizli sıtmalığa ve yumuşak dikenliğe giden, kendisini bırak, haşa yaratanını nerden bilecek? İşte, asıl acizlik, asıl tehlike, asıl gaflette burada. Yani, ümitler, aydınlıklar, doğruluklar, güzellikler diyarı varken, yanlışlıklar diyarına koşmak akıllı aklın düşüncesi olabilir mi? BİLİNMELİDİR Kİ ADAM GİBİ ADAM OLANIN, HUZURU MARİFET, NEŞESİ MUHABET, NURUDA HAKİKATTİR. BUNDAN BÖYLE, ŞERLE ŞEYTANLA, YUMUŞAK DİKENLERLE, GİZLİ SITMALARLA KABAK EKENİN KABAK BAŞINDA PATLAR. İŞTE BUNUN İÇİNDİR Kİ (KİŞİDE REFİK’İNDEN AZAR.) Dikkat edilirse, hüner ağaçları daima meyveli ve gölgeli olurlar. Kısa boylu fakat akıllı olan kişi, çocukların gözlerine uzun görüneceğim diye kalkıp da ayağına tahta bağlamaz. Dolayısıyla, her şey, aslı ile kaimdir. Örneğin Allah korusun BEN VEYA SEN, İÇ YÜZÜMÜZDE KÖTÜYSEK ZAHİRDEKİ ŞEREFİMİZİN NE FAYDASI VAR? İşte bunun içindir ki aklı, fikri, zikri, devamlı şahsilik ve gizlilik içerisinde öte yandan düşünceleri kurtlu, puslu, tozlu ve paslı olanların, terbiyeyle adam olmaları mümkün değildir. VELHASIL, İŞLERİ SÖZLERİNE UYGUN DEĞİLSE, ONU BIRAK KARDEŞİM.