
Kemal Bilsel Sarısözen
kbsarisozen@boluekspres.com
Sayın Okurlar;
Dikkat edilirse, dünyayı idare eden düşünceler değil, kuvvettir. Ancak kuvveti kullananlar, düşüncelerdir. Bunun içindir ki kuvvet hakkı doğurmaz, çünkü meşru kuvvete itaat etme mecburiyeti vardır. BİR GEÇEK DE ODUR Kİ ZEKASIZ KUVVET YIKABİLİR ANCAK YAPAMAZ. BİR İNSAN Kİ BİR DÜŞÜNCE Kİ KUVVETİNE ALDANARAK ZAYIFLARI HOR GÖRÜR, SONUÇTA, KUVVETİ ERGEÇ BAŞINA BELA OLUR. Dolayısıyla; düşmanını kuvvetle yenen, sadece yarı yarıya yenmiştir ve bu sonuçla da yetinmiştir. EZİCİ KUVVET, SÖZLE YOLA GELİR Mİ? İşte buradan hareket edilirse, akıl ve düşünce de doğru olursa, zafer gelir. Bunun dışında, ağızdan çıkan her söz, çölün kumları kadar inci de olsa, boşa konuşulur, sadece zaman geçer. Örneğin, kuvveti kullanacak olan akıl SERT, ŞARTLI, MAKSATLI, MAKULU BULMAKTAN ACİZ OLURSA; YANİ, VARSA DA YOKSA DA KUVVET BENİM DİYORSA, HANGİ SÖZ YERİNİ BULUP DA MUTAKABAT SAĞLANACAK? O zaman sen söyler sen işitirsin. Bir başka anlamda, halkın deyimiyle (Bizim oğlan bina okur döner döner yine okur v.s.)
Sayın Okurlar;
Biz sohbetimizin geneline gelelim. Köyü gören, mesafeyi sormaz. Düşüncesinde şartlı, şartlı olduğu kadar kısır, kısır olduğu kadar cılız, öte yandan, usül erkan bilmeyen bir kuvvetin, bir düşüncenin sahibiyle, konuşmayı bırakın, oturulmaz dahi çünkü haysiyetini kırar. BİR AĞACI, HANGİ TOPRAĞA DİKERSEN DİK, AĞAÇ KENDİ MEYVASINI VERİR. SÖZÜ, ÖYLE BİR TARZDA SÖYLEMELİ Kİ, O SÖZ İKİNCİ BİR DEFA SÖYLENİNCE KİŞİYE ŞEREF GELSİN. Örneğin, polat kollu olan, ancak yayı çekmede, okunu kullanmada acemi, ayrıca usta avcının söylediklerini dinlemeyenin, her tarafı, kuvvetin şahı olsa ne yazar? Gerçek odur ki AKILLI KUVVET, AKILLI İNSAN DA OLUR. BUNUN İÇİNDİR Kİ AKILLI BAHÇEVANDA AKILLI BAHÇEVAN KUVVETİNİN SAHİBİ, HAYATINDA BAZEN GÜL, BAZEN DE DİKENLE UYUŞMASINI VE ARKADAŞLIK ETMESİNİ BİLİR. Küçük çıra; elbisemi, evimi yakacak olan, altın şamdanlı bir mumdan daha iyidir. Mangalda kül bırakmayan kuvvete, sözü latif ile söylersen, bilesin ki kuvveti gittikçe azgınlaşır. O zaman, sözü bırakmak, çareyi meşru yollarda, meşru zeminlerde aramak en isabetli yoldur. Netice itibariyle örneğin; siyasette, ticarette, sporda, sanatta kuvvet denilen şey, yerinde kullanılmıyor, doğru sözler de dinlenmiyorsa, sen neyi değiştireceksin kardeşim? BİR BOKSÖRÜN, BİR ÇOCUĞA YUMRUK ATMASI NE ZAMAN KUVVET OLMUŞ? KUVVET, HEM ANLAMLI OLACAK, HEM DE MUHATABINA KARŞI OLACAKTIR. ANLAMADAN, DÜŞÜNMEDEN, GÖRMEDEN, AYRICA ADİLANE OLMADAN MEYDANA ÇIKAN HER KUVVET, YIKILIR. KUVVET HAKTIR.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!