Sayın Okurlar;
İnsanoğlu büyüdükçe küçülür, bundan böyle, tüm beyanlarını, davranışlarını, münasebetlerini de bir o kadar ince düşünür. Seviyeyi göz ardı etmezse, itibarı da bir o kadar artar. Hayatında, çok iyi yetişmiş, eziklik görmemiş, kompleksi olmayan, aklı, fikri olgun, asalet sahibi insanlar, dengelidirler. Bunun yanında, tahsilini, terbiyesini, aklınca sindiremeyen, karnı ve gözü halâ dışarda, bütün bunlara rağmen etiketli de olsa, arızalı, çatallı akıl, pek tabi faziletli yaşamı göremez. Nitekim, TEŞBİHTE HATA OLMAZSA (İTE GEM VURULUNCA, İT KENDİNİ AT ZANNEDERMİŞ.) Bütün bu iyi ve kötü örneklere, hemen hemen çoğu kez şahit oluyoruz. BÜYÜK ADLAR, LAYIK OLMAYANLARI, YÜKSELTECEK YERDE, ALÇALTMIŞTIR. Nitekim, insan hayatında zor olan iki şey vardır. BİRİSİ, BİR İNSANIN KENDİNE İYİ BİR AD BIRAKMASI, İKİNCİSİ DE BU ADI SÜRDÜREBİLMESİDİR. Yani, ismi var cismi yoksa, bunu hemen bir kalemde geçeceksin. İsmi, cismine muvafık olmayandan, zaten bir güzellik beklenmez. BÜTÜN GÜL BAHÇELERİ, BİRGÜN SOLAR AMA GÜZEL AKILDAN GELEN GÜL BAHÇESİ, HER ZAMAN GÜZELLİĞİNİ KORUR. Bir gerçek de odur ki bilginin üç düşmanı (kötülük, bilgisizlik ve tembelliktir.) Dolayısıyla, kültürü de olsa, bunu, düşüncesine sindirememişse çiğ gelir, çiğ gider. ÖNEMLİ OLAN, MAKAM, MEVKİ, SALTANAT HATTA AKIL DA DEĞİL, ASIL ÖNEMLİ OLAN, BU AKLI, ŞAHSINDA FAZİLETLE KULLANABİLMEKTİR. Ham düşünceleri ancak olgun ve dolgun akıl pişirir. İşte bunun içindir ki düzgün ve doğru akıl , VÜCUDUN EFENDİSİDİR. SENDEN İYİSİNE YERİNİ VERMEYEN DÜŞÜNCEDE, ŞAHSİLİK, MENFAATPERESTLİK, BENCİLLİK VARDIR.
Eğilen, olgun ve dolgun baş taç giyer. Bunun içindir ki engin olan, alçak uçan, yükseklere de konar. Özetle, ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK GURURUN PERHİZİDİR. Anadolu tabiriyle, alışmış kursak, bulamacını ister. Hayatında doymak bilmeyen, şükretmeyen ve engin olmayan gönül sahibi, birgün belasını bulur. Bilinmelidir ki büyük adamların büyük ölçekli, sistemlerle de uğraştıkları için, büyük beyinleri olur. Diğerlerinin ise tükenmek bilmeyen, çocukça istekleri vardır. İyi yaşamış, mutlu gülmüş ve çok sevmiş olanlar, hayatta başarılı olmuşlardır. KARTAL’ IN BEĞENMEDİĞİNİ KARGALAR KAPARMIŞ. Sonuç; küçük, basit, ölçüsüz, manasız, kendinden başkasını görmeyenler de işte bunun için çok gülünç, gülünç olduğu kadar da sırıtan bir kibir vardır. Bir gerçek de odur ki bir insan, iktidar sahibi olmadan, kalbi, zekâsı ve gücü hakkında hüküm verilemez.