ŞERLİK, ŞARLATANLIK, ŞIMARIKLIK BELA GETİRİR

09.05.2014 00:00:01

Sayın Okurlar;

Hizmetimin ve basın hayatımın 50. yılındayım. Bunun 17 senesi, bir akademisyen ve hoca olarak Abant İzzet Baysal Üniversitesinde geçti. ALLAH’A ŞÜKÜRLER OLSUN, SIHHATLİ BİR NEFES ALIP VERİYORUZ, O DA ÖMÜR YERİNE GEÇİYOR. BUNDAN BÖYLE, ÇALIŞMANIN, OKUMANIN, ÖĞRENMENİN DAİMA BİR FAZİLET OLDUĞUNA İNANIRIM. BU NEDENLE, KİTAP, SANAT, KÜLTÜR, BİLİMSELLİK İNSAN HAYATININ VAZGEÇİLMEZ KONULARIDIR. Hemen ilave edelim. Faydalı olduk iddiasında değiliz, onu Allah bilir, ancak şurası kesindir ki bugüne kadar zararlı olmadık. Netice itibariyle, hayat potamıza (Şerlik, şeytanlık, cinlik, şımarıklık gibi avami konuları sokmadık.) Kaderimizde bazen günler vakitsiz olmuştur. Balıktan başkası suya doyar ama her nasılsa şer kuvvetler hem doyumsuz hem de şükretmekden çok uzaklar. Masumun, çaresizin halini ve hatırını sormayan akıl sahibinin, her elbisesi, her şalı ipekten de olsa, hırsından ve ayıplarından temizlenemez. İşte bu nedenle, şer, şeytan, şımarık ve şarlatan kimselerin ne önünden gidilir ne de arkasından gidilir. Nitekim, önünden gidersen ısırır, arkasından gidersen teper. Pek tabi, en doğrusu usulüne ve anladığına uygun, zamanında dizginlerini toplamaktır. Hiçbir insan, dört dörtlük değildir. Bizim de hatalarımız olmuştur. Geçen yazılarımda da ifade ettiğim gibi, rahmetli İsmet İnönü’nün sözüyle (BEN DE ÇOK HATALAR YAPTIM AMA AYNI HATAYI İKİ DEFA YAPMADIM DİYOR.)

Sayın Okurlar;

DOSTUN IŞIĞI, HEM ÖNÜMÜZDE HEM DE ARKAMIZDA OLURSA, YOLUMUZ AYDINLIĞA KAVUŞUR. ŞER VE ŞEYTANLARDA BÖYLE BİR IŞIK YOK Kİ. BUNLARDA SADECE BENLİK, BİZLİK VE ŞAHSİ MENFAATLEŞME HIRSI VARDIR, BU DA DOSTLUĞA ENGELDİR. İYİ, GÜZEL VE DOĞRU DAVRANIŞA SAHİP OLMAK, GÖNÜL TEMİZLİĞİ İLE OLUR. BU NEDENLE, CENAB-I HAK BİR İNSANIN FEYLİNE, MURADINA, KALBİNE, GÖNLÜNE, DÜŞÜNCESİNE BAKARMIŞ, BUNA GÖRE, HAYIR VE ŞER TORBASINI BOYNUNA TAKARMIŞ. Dünyada yaramaz insanlar, belayı davetten, ne usanır ne de arlanırlar. KÖPEK KEMİĞE, SÜLÜK KANA AŞIKTIR. İŞTE BUNUN İÇİNDİR Kİ ŞERLERİN VE SEVİYESİZLERİN SEVGİSİ, AYININ SEVGİSİNE BENZERMİŞ. YANİ SEVGİSİ KİN, KİNİ SEVGİ. Netice itibariyle, terbiyesizin şeker kamışını yiyenin, zehir midesine oturur, sapı da elinde kalır. CENAB-I HAK HİÇKİMSENİN YOLUNU, YOLSUZA DÜŞÜRMESİN. NETİCE İTİBARİYLE, AKILLI, FAYDALI, VERİMLİ DÜŞÜNMEK DE ELBETTE FAYDA VARDIR. NE DEMİŞLER, ŞEYTANLA KABAK EKENİN, KABAK BAŞINDA PATLAR.