• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

MAKAMIN BÜYÜKLÜĞÜ, O KOLTUĞUN HAKKINI VERENDEN GELİR.

26.05.2014 00:00:02

Sayın Okurlar,

Hayatın büyük mücadelesi içinde yaşamak ve başarılı olmak kolay bir mesele değildir. Müşkülatları yenmek için okumak, çalışmak, tecrübelerden nasibini almak, bundan böyle DİKKAT; GÖREV; SORUMLULUK; YETKİ gibi kavramları da mevzuatlarına ve kurallarına göre değerlendirmek gerekir. Nitekim hiçbir dış güzellik kalıcı değildir. Akıl, çoğu kez, şekle, artistliğe, şovmenliğe sarılırsa, asıl görevini ve konusunu yapmakta, açıklamakta aciz kalır. ASLINDA DÜNYAMIZ BİR DAĞ GİBİDİR, EYLEMLERİMİZ İSE BİR NEVİ NİDA’DIR. Yani, ne söylersek, yankısı aynen bize geri gelir. BİLDİĞİM VE BİLİNEN DE ODUR Kİ, KİŞİYİ DOĞRU DEĞERLENDİRMEKTEN ALIKOYAN, İHTİRASI, ART NİYETLİ OLUŞU VE ÖFKESİDİR. Bundan böyle, asıl akıllı olan, meselenin sadece başını değil, sonunu da görenler, gördüğü kadar da yaşananlardan ve tecrübelerden ders alanlardır.

Sayın Okurlar,

Örneğin; KÂİNATIN EFENDİSİ, BÜYÜK İSKENDER, MUHTEŞEM SÜLEYMAN GİBİ TABİRLER, SIRADAN TABİRLER DEĞİLDİR. Nitekim kâinatın efendisi, mübarek peygamberimize, Büyük İskender, gerçekten, çözülmeyen düğümü çözen İskender’e, Muhteşem Süleyman tabiri de Osmanlı’nın gelmiş geçmiş en muhteşem padişahı, Kanuni Sultan Süleyman Han’a söylenmiştir. Bundan böyle, masa, makam, koltuk, sıfat ve saltanat onu gerçekten temsil eden kişi ile büyür. Örneğin; Teşbihte de hata olmazsa kurbağayı altın koltuğa da koysan çamuru görünce koltuktan fırlar kendini çamura atar. İDRAKTAN YOKSUN VE DAİMA BELLİ DÜŞÜNCESİYLE DOLU, BİNLERCE BİLGİÇ İNSAN DA OLSA, BUNLARIN HAYATLARI, ÇOĞU KEZ ACI SONLA BİTMİŞTİR. BUNUN İÇİNDİR Kİ YÖNETEN KİŞİNİN, MEVZUATINA HÂKİMİYETİ, TECRÜBE VE TEBİYESİ YANINDA, BUNDAN BÖYLE BİLGİ, GÖRGÜ VE ALÇAK GÖNÜLLÜ OLMASI DA GEREKİR. Gönül temizliğinin iki güzel kaynağı (iyi ve güzel) davranıştır. Bu nedenle, yalan, dolan, fesat, haset, iftira gibi düşünenlerin, bütün bu çirkinlikleri boyunlarında kalmıştır. İYİ DÜŞÜNCELER İÇİN, ÜMİTSİZLİK YOKTUR. KİRLİYE KİRLİ, ÇİRKİNE ÇİRKİN EŞTİR. ASLINDA, LAİK OLANI DA BUDUR. GÖNÜL, RUH, DUYGU VE İNANÇ KONUSUNDA NASİBİNİ ALMAYANLARIN (DALINA BASTIN MI) ÜSTÜNE SIÇRAR. AMA ARİFLERİN, BİLGELERİN, ABİTLERİN, FAKİHLERİN VATANI GÜL BAHÇESİ VE SONSUZ HAZİNELERDİR. Kaynayan bir su misali, hem kendilerine hem toplumuna hem de makamına onur ve şeref bahşetmişlerdir.

Sayın Okurlar,

 

Her zaman dediğimiz gibi, güzellikler diyarı varken, çirkinlikler diyarına gitmenin bilmem ki ne âlemi var.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: