TAVŞANA KAÇ,TAZIYA TUT

21.07.2014 00:00:01

Sayın Okurlar;

Birkaç gündür, İsrail’in Filistin’e karşı giriştiği silahlı ve ölümcül saldırılar, neredeyse hat safhaya geldi. Dikkat ederseniz, bazı büyük devletler, sadece konuşuyor, bazıları akıl hocalığı yapıyor, bir kısım devletlerden de her nasılsa hiç ses soluk çıkmıyor. Durum böyle olunca, pek tabi olan zavallı ve masum Filistin halkına oluyor. Aslında bu saldırı bir katliam gibi.Bil hassa çocuk, genç, ihtiyar, hasta, kadın, kız demeden ne yazık ki her geçen günde ölü sayısı artıyor.

Sayın Okurlar;

Dünyanın kuruluşundan bu tarafa, şu adalet denilen hak, hukuk konusu, gözetilmezse ve yerinde uygulanmazsa, kuvvetli her zaman muhatabını ezecektir. Hele böyle arkası güçlü devletler, bu güçlerini, bu kuvvetlerini orantısız bir biçimde kullanırsa, olayın vahameti daha da artar. Büyük balık, küçük balığı yutarsa da hiç belli olmaz, kılçığıda bir anda boğazında kalır.

Sayın Okurlar;

Gelelim saadete;Genelde laf yapmak, gevelemek, nişangâhız atmak, kolaydır. Biz bu satırları yazana kadar, BAKALIM FİLİSTİN’DE KAÇ KİŞİ ÖLDÜ. KONUŞMAK PARAYLA MI? ÖRNEĞİN; BÖYLE BİR VAHŞİ SAVAŞTA, KULLANILAN ŞU CÜMLELERE VE KELİMELERE BAKIN (KINADIM, İYİ OLMADI, YANLIŞ OLUYOR, ADALET BUMU, ÇOK YAZIK OLDU, ÜZÜNTÜMÜZ SONSUZDUR VS.) İyi kınamalar? Atı alan Üsküdar’ı geçmiş, örneğin, gök bilimcisinin evi soyulmuş, o hala yıldızları konuşuyor, yıldızlı semalardaki haşmet şarkısını mırıldanıyor. Hiç bilmiyor ki evi, barkı, soyulmuş.

Sayın Okurlar;

Akıllı, zeki, sözleri ve gidişleri doğru gerçek insanlar, vakitlerini, gevezelikle geçirmez, özetle yapacağını söyler. Timsahın gözyaşlarını, yalancılıkta Yesarizadeye taç çıkartanları, sahte ve riya sözleriyle yüzünü nursuzlaştıranları, kırık leblebi, çürük üzümlerle çocuk avutanları çok gördük. Ağladığımı görsünler diye, gözünün altına tükürük süren, bundan böyle aklı başka, fikri başka, zikri başka dünyada az mı şer ve şeytan güç var. Bu işler böyledir. Ormanın körpe yapraklarını kıpır kıpır yiyen uyuz keçi,sıkıyı gördüğü zaman keçice bağırmayı çok iyi bilir. Dolayısıyla anası olmayanın, danası olmaz, öz ağlamazsa göz ağlamaz, elin oğlu kalkıp da bir çıkarı olmadan öyle kolay kolay sana bana yaklaşmaz. Bu tür gizli sıtmalardan, yumuşak dikenlerden, şer ve şeytan güçlerden öte yandan atı görüp aksayan, suyu görüp susayan, maymun iştahlı sırtlan bakışlı ikiyüzlü yaratıklardan uzak kalanlar,Allah’a elbette ki yakın olurlar. Yardım, Allah için yapılır. Masumun ahıda yerde kalmaz. Bu nedenle mazlum, masum, öksüz korunur. İcap ederse, yardımlarda esirgenmez. Netice itibariyle, bir gün, bir Molla Kasım çıkar sorar, ne yaptın kardeşim, ne yaptın derse ne olacak?

Sayın Okurlar;

Hey gidi dünya, hey gidi felek. Kimine karpuz yedirir, kime ne kelek. Bekleyelim görelim.Dünyamız küçüktür ama Cenabı-ı Hakkın sillesi büyüktür. Fazla şımarmanın, fazla zıplamanın, fazla sırıtmanın ileride yağlı kurşun yemiş domuz misali inlemesi ve kan kusmasıda olur. Görelim Mevla ne eyler, ne eylerse güzel eyler.

YORUMLAR (Toplam 1 yorum)

Dursun YILMAZ (22.07.2014 06:37:09)

Kimse kusura bakmasın,bu Dünyada var olabilmenin 3 kuralı var.Bilim,teknoloji ve bunlara sahip olabilmiş kaliteli insan gücü.Bu üçü dışında kalan her şey zırva,safsata ve göz boyamadır.Beyni dogmatik düşüncelerle doldurulmuş insanları kandırmak ve hayatını kaydırmak elbette kolay olur.