DEHA-DAHİ

07.11.2014 00:00:01

Sayın Okurlar;

Dünyamızda,bilhassa devlet adamları mevzuunda çok az dahi yetişmiştir.Bildiğim,okuduğum ve öğrendiğim kadarıyla, dehalık uzun bir çalışma ve de sabır ister.Bu nedenle, gerçekten büyük dahiler, küçük değerlere önem vermezler, hatta kendilerine atılan taşları, gelecekte onlar için yapılacak anıtların temeline korlar.Bundan böyle, taşlama ne kadar çok olursa, dahiler de o nisbette yükselirler. Yetenek bir sarnıç ise, dahilik, dehalık dipsiz bir kuyudur.Bunun içindir ki dahi geleceğe uzayan bir yoldur.

Sayın Okurlar;

Günümüzde de devlet adamı olma niteliğinde dehalar,dahiler çok az yetişiyor.Buradan hareketle diyebiliriz ki hayatında acı çekmeyen deha yoktur.Her deha tabiattan, her fikir toplumdan ve her zevkte incelemekten doğar.Gerçek dahinin, gerçek dehanın ilk ve son şartı, gerçekleri görebilmek ve sevmektir.İşte bu nedenle, gerçek deha ebediyetlerinde silsilesidir.

Sayın Okurlar;

Yapılan incelemeler göstermiştir.Dahi, çok okuyan,çok öğrenen, bunları çok iyi bilen, tarih bilgisine gönülden sevdalanan,tüm hazırlıklarında,çalışmalarında planlı ve metodlu yoldan ayrılmayan, saniyen, tecrübelerinden nasibini alan, karşısındakini tarafsız bir mantıkla değerlendiren,münasebetlerinde zamanı,zemini en faydalı şekilde kullanan, girmeden evvel çıkmayı düşünen, tüm muhataplarını,refikini en isabetli olarak nitelendiren,değerlendiren, sözlerini bir kumpas kadar inceden inceye tartarak ifade eden, netice itibarıyla ve özetle, tarihini, töresini, şerefini ,onurunu, devletini, vatanını, milletini ve bağımsızlığını bütün vasıflarıyla en iyi meziyetler ve karakterleriyle temsil eden insan olarak düşünüyoruz.Bütün dahiler,bütün dehalar kendisini tanıdığı kadar,toplumlarını da çok iyi tanımışlardır.İşte bunun için, hayatlarında kolay kolay bir isabetsizliğe yer vermemişlerdir.

*Kemal SARISÖZEN’in köşe yazısıdır.