• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

HER OLAYDA BANA NE OLUR MU?

10.11.2014 00:00:01

 

 

Sayın Okurlar;

İnsanlık alemi, DÜŞÜNEN, KONUŞAN, YARDIMLAŞAN, İMAL EDEN, TECRÜBELERDEN NASİBİNİ ALAN, DOLAYISIYLA GELECEĞİ İÇİN HUZURU, GÜVENİ TEMİN YOLUNDA BİRLİKTELİĞE İNANAN TOPLUMLARDIR. Dolayısıyla, yalnızlık Yüce Allah’a mahsustur. Ancak bir bakıyorsunuz, kendisiyle doğrudan veya dolayısıyla ilgili bir konuda, her nedense çeşitli düşüncelerden hareketle bazen, kısadan BANA NE DİYEBİLİYORUZ? Yani bir yerde nemelazımcılık. Örneğin, gel zaman, git zaman derken ucu bazılarına dokununca, zıplamalar, hoplamalar, huzursuz olmalar başlıyor. Buradan hareketle bir gün, bir Molla Kasım çıksa “AKLIN, FİKRİN, GÖZÜN, KULAĞIN, ZAMANINDA NEREDEYDİ DERSE NE CEVAP VERECEĞİZ?” İşte bunun için çorbada tuzun bulunsun derler. Bir gerçekte o ki normalde “yazmaya, okumaya, çalışmaya, hakka hukuka gelince tık yok” Yani, bütün mesele benden sonra tufan meselesi. Bütün bunların olumlu ve olumsuz örneklerine yakından şahit oluyoruz. Öte yandan, mükemmelliğine, olgunluğuna, dolgunluğuna, hizmet anlayışına, inceden inceye uyanlara zaten hiç kimsenin bir sözü olamaz. Onlara en kısa yoldan minnettar kalırız.

 

Sayın Okurlar;

 

Düşüncelerimizin geneline ve özüne gelelim. Bir insan da, hem iyilik libası, hem de manevi olgunluk olursa, o zaman NUR İÇİNDE NUR OLUR. Asıl olgunluk odur ki anlayış eksikliğini kişi evvela kendisinden bilecektir. Arayanın maksadı, aranılanlar arasında baş gösterir. Nefsiyle yaşayanlar başka, kalbiyle yaşayanlar başkadır. Kalbiyle yaşayanlarla “RABBİYLE” yaşayanlar da başka olur. Yılını, ayını, haftasını ve gününü bilmeyen arızalı bir düşüncenin sahibi, birbirlerine uzun ömürler dilese ne olacak? Durum böyle olunca, zamanı, mekanı, hizmeti hiçe sayanların istekleri de kursaklarında kalır. Hayvan duygusu, bırakın aslını, suretleri görebilseydi zaten o duygudan kurtulurdu. Gaflet uykusundan irkilerek uyananlar, kendilerini aslan zannedermiş. KİM KENDİSİNİ BİLİRSE, YARATANINI DA BİLİR. KİM KUTLUCASINA İŞİN SONUNU GÖRÜRSE HİÇBİR ZAMAN YOLDA DA KALMAZ. İŞBİRLİĞİNİN OLDUĞU YERDE ANLAYIŞ, DOSTLUK, KENDİNE GÜVEN, REKABET, CESARET, HAKİMİYET, TAKDİR ETME VE İYİ NİYET GİBİ ÖZELLİKLER VARDIR. “Vehim Firavun’un, akıl Musa’nın” derler. Bundan böyle, gaflet uykusuna dalmış, dünya ile ve insanlarla ilişkisini kesmiş, her şeyi kendi çıkarında arayan bir kafaya öğüt vermek, çölün kumlarına su dökmek, çorak ve kurak yerlere tohum ekmek gibidir. İŞTE BUNUN İÇİN, İŞBİRLİĞİNİN, İTİMAT MÜESSESİNİN, BİRLİKTELİĞİN OLMADIĞI YERDE KORKU, KISKANÇLIK, HUSUMET, ÖN YARGI, AŞAĞILIK KOMPLEKSİ, TAKDİR ETMEME GİBİ BAZI OLUMSUZLUKLARIN GÖRÜLMESİ DE NORMALDİR. YİNE BUNUN NEDENLE, ÇALIŞMAK, OKUMAK, YARDIMLAŞMAK, EL ELE VERMEK ERDEMLİKTİR, FAZİLETTİR. KISACA BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: