MUHATAP, DOĞRU SÖZÜ DİNLEMİYORSA

01.12.2014 00:00:01

Sayın Okurlar;

Sözün, bırakın kendisini, her harfi, çölün kum taneleri kadar dahi, doğru da olsa ancak kabul görmüyorsa ne olacak? Ne olacağı var mı? O zaman sen söyler, sen işitirsin derler. Yani halkın deyimiyle “bizim oğlan bina okur, döner döner bir daha okur” Gerçek olan şudur. DOĞRU DOĞRUDUR, YANLIŞ YANLIŞTIR, BUNDAN BÖYLE, BU TÜR KONULARIN SENİ BENİ ONU OLMAZ.

Sayın Okurlar;

İşte dünyamız, işte insanlar, işte olaylar, işte siyaset, işte fazilet, işte de bunun tam tersi olan rezalet. Yani, hedefini bulan okçuya “Bu okun isabetsiz diyen bir düşünce de elbette ki tamiri mümkün olmayan bir arıza vardır. Bundan böyle, gaflete düşmek akıllı, zeki insanların işi değildir. Gafillik düşmana yaraşır ve gafil kafa daima terkidedir. İşte bütün bunun içindir ki, gafil düşüncesinin sahibine, dağ taş kurt kesilir.

Kısaca, “DOĞRUDAN, GERÇEKTEN, GÜZELDEN, İYİDEN ANLAMIYORSA, ANLAYACAĞI BİR YOL BULUNUR HERHALDE. NİTEKİM, GENEL ANLAMDA İFADE EDELİM Kİ BETON KAFAYA, TENEKE AKLA, MOLAZ DÜŞÜNCEYE, MENFAATPEREST HAYALCİ BEYNİN ORTASINA, DOĞRUYU ÇİVİ MİSALİ ÇAKSAN, YİNE GİRMEZ, YİNE TUTMAZ. ÇÜNKÜ BÖYLE BİR DÜŞÜNCENİN ÇÜRÜK, KÖHNE VE MANTARLAŞMIŞ TAHTADAN BİR FARKI YOKTUR. AKINTIYA KÜREK ÇEKİLMEZ. AYNI MESELELER TEMCİT PİLAVI MİSALİ DEVAMLA VE ISRARLA ISITILIP ISITILIP ORTAYA GETİRİLİP KONULMAZ. Nitekim, etkisi tepkisi olmayan bir söz havada kalır. Bunun içindir ki yağmur geçtikten sonra şemsiye almanın bir anlamı yoktur. Elin oğlu iğnenin deliğinden Hindistan’ı seyreder bir hale geldi. Bunun için, taşı zamanında gediğine koymak lazımdır. Yine bunun içindir ki, örneğin “ben eşek olduktan sonra sırtıma binen çok olur” Bütün mesele başarılı olmak ise başarıya giden bütün yollar denenir. Bundan böyle hangi yol isabetli ve de hukuka uygunsa ona başvurulur. ZARAR SATILMAZ. ZEMHERİ AYINDA DA YOĞURT İSTEYEN, CEBİNDE İNEK TAŞIR. İşte bunun içindir ki zemherinin kışından, zamanın vurdumduymazından elbette ki sakınmak gerekir. Özetle bir gün gerçekler ortaya çıkacağına göre, insanların da gerçeklerden hareket etmesi kadar doğal bir yol olamaz. Yazımızın sonuna gelelim. Oku, onikiden vuran okçuya hala ve ısrarla karavana deniliyorsa, öte yandan, tam tersi bu oku, yani atamıyor, çekemiyor ve geremiyorsa buradan hareketler yine birileri çıkar “O ZAMANDA GİT MEKTEBİNDE OKU” derler.