MUHATABI İYİCE TANIMADAN BAŞARI YAKALANAMAZ

09.02.2015 00:00:01

Sayın Okurlar;

İnsan beyinleri, tıbbi ve bilimsel anlamda ölçülmüş. Bu duruma göre, büyük ölçeli beyinlerin sistemlerle, orta ölçekli beyinlerin olaylarla, küçük ölçeli beyinlerinde kişilerle uğraştıkları sonucuna varılmış. Aklın büyüklüğü, olgunluğu, dolgunluğu aldığı terbiye, kültür, eğitim, öğretim dalı, velhasıl bu sahalardaki çalışmaları, hizmetleri ve bıraktığı eserlerle ölçülür. Örneğin; yirmi derecelik bir beyin, evvela yirmi birinci dereceyi çözsün de ondan sonra diğer dereceler kalkışsın diye düşünmelidir. Yani, genel anlamda (yarım yamalak, uyduruk, şekli ve özentilerle çalışan akıl, evvela kendisini tanıyamaz ki başkalarını tanısın veya başkalarına akıl ziyafeti vermeye kalksın.) OLAYLARI HER GÜN YAKINDAN GÖRÜYOR VE İZLİYORUZ. Atı alan Üsküdar’ı geçiyor. (Başarıya; Gözlerimi kapatıp vazifemi yaparım, düşüncesiyle gidilmez.) Öte yandan, her defasında ifade ettiğim gibi, başarı merdivenlerine elleri arkada çıkılmaz. ÇOK BİLMEKTEN ZİYADE AZ DA ÖZÜ VE DOĞRUYU BİLMEK DAHA ÖNEMLİDİR. ÇENEYLE, LAFAZANIKLA, HERGÜN AYNI TERANEYİ OKUMAKLA BİR YERE VARILMAZ. BİLDİĞİMİZ VE İNANDIĞIMIZ KADARIYLA, ENVALA DÜZGÜN AHLAK OLACAK. ÇÜNKÜ DÜZGÜN, DOĞRU, İNTİZAMLA YÜRÜYAN AHLAK, İHTİRASLARI DA KONTROL EDER. BU NEDENLE BULMAK, GÖRMEK, ANLAMAK, ÇÖZMEK, ÖYLE DIŞARDAN GAZEL OKUMAKLA OLMAZ. İnsanlar, anlamadıkları şeye sahip olamazlar. Örneğin; OKUR DEĞİL, BAKAR ADAM, ELBETTE Kİ SAKAR ADAMDIR. DOLAYISIYLA AZ ANLAMAK, TERS ANLAMAKTAN HER ZAMAN İYİDİR. TOK OLANALAR, EKMEĞİN DIŞINI GÖRÜRKEN, AÇ OLANLAR EKMEĞİN İÇİNİ GÖRÜRLER. ARADIĞNI BİLMEYEN, BULDUĞUNDAN BİR ŞEY ANLAMAZ. BİLGELİK, SADELİK, İYİLİK, DOĞRULUK, ÖTE YANDAN HAK VE HUKUKUN HÜKÜM SÜRMEDİĞİ YERDE ZATEN BÜYÜKLÜK OLMAZ.

Sayın Okurlar;

Güçlü insan bir yenilgiye uğrasa dahi, bu başarısızlığı evvela kendinde arar, yani hop oturup, hop kalkarak meseleyi tevilli yollara götürmez. BİLİNMELİDİR Kİ HAYATIN HAKİKKİ SERVETİNİ DOĞRU, DÜRÜST, GÜZEL MUHABBETLER, FAKİRLİĞİNİ DE BENLİK TEŞKİL EDER. İŞTE BUNUN İÇİN ÇOK İYİ BİLENLER, ÇOK ŞEYLERE DE DİKKAT EDERLER.

Sayın Okurlar;

Muhatabı, düzeni, planı, tanzimi, projeyi, velhasıl konularını ziyadesiyle tanıyanlar, bunu bir yerde mutlaka çözerler, böylece başarıya ulaşırlar. 1000 rakamını elinde tutan, 999 sayıları da elinde tutan insandır. Uzaklara gitmeyelim. Ayna şekilleri, aksesuarları, müspet akıl ise bilgiyi, beceriyi ve başarıyı işaret eder. Yüz okun, yüzünü boşa atan avcı müsvettesi, bir tane ok atıp, on ikiden vuran avcının çantası dahi olamaz.

Sayın Okurlar;

Bilene, görene, anlayana, çalışana ve muhataplarını çok iyi tanıyana, bundan böyle başarıyı, aklının ve bileğinin gücünü ortaya koyarak yakalayanlara itibar göstermemek, yarın Cenab-ı hakkın huzurunda sadece ve sadece dilenmek ve istemek gafletine düşerler. HANGİ PARAMAĞIN ARASINDAYIM DİYE DÜŞÜNEN KALEME, ŞAPKA ÇIKARMAK GEREKİR. YİNE BİR GERÇEK ODRU Kİ KİŞİ REFİK’İNDEN AZAR.