• resmi ilanlar
Fevzi Saçlı

ARMUT GİBİ OLAMADIK

05.01.2013 00:41:51

 

İnsanoğlunun halk ediliş şekli de, bir sütün pişirildikten sonra mayalanıp da uykuya yatırılmasıyla elde edilen yoğurt gibidir. Yalnız yoğurttan bir farkı, yoğurdun oluşmasını sağlayan temel madde nasıl ki maya ise insanın oluşmasını sağlayanda, temeline yüce Allah’ın koymuş olduğu menfaat içgüdüsüdür.         

Zira hiçbir insanın dünyaya gelirken güldüğü görülmemiştir. Hep ağlayarak dünyaya gelmişizdir. Çünkü daha ilk kez mayalanıp ta uykuya yatırıldığımızdan itibaren amiyane bir tabirle “Ekmek elden su gölden, daha doğrusu, dört dönüm bostan yan gel yat Osman” kabilinden asalak bitkilerin ağaç gövdelerine yaslanarak hayatını idame ettirdikleri gibi biz insanlarda anaya musallat olmuşuz. Onun beslenmesinin ortağı olmuşuz adeta.

İşte bunun için tüm insanlar dünyaya gelirken böyle bir ortamdan kovuldukları için oldukça fazla üzülürler. Bunu da ağlayarak belirtirler. İşte, insanoğlu geldiği bu yerde, Allah’ın ona verdiği anlaşılmaz bir sezgiyle, ana rahmindeki gibi “Ekmek elden su gölden” anlayışıyla hayatını idame ettiremeyeceğinin bilincinde olduğundandır bu ağıtı. Yani dünyaya gelen her insan tufeyli yaşama veda ettirildiğinden ağlar.

Bunun içinde hep dünyanın pis olduğunu ileri sürerek “Dünya güzel olsaydı doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık ölünce yıkanmazdık.” derler.

Halbuki Yüce Allah insanları yarattıktan sonra peygamberlerini göndererek “Ekmek elden su gölden” düşüncelerini yıkmak istemişse de, bu düşüncenin tutsağı olan çoğu insanı elçileri vasıtasıyla yola getirememiş olmasından dolayı, elçilerine “Siz benim emirlerimi tebliğ edin. Dinleyenler dinler. Dinlemeyenleri bana bırakın.” diyerek onların kendi adına cezalandırılmasına izin vermemiştir.

İşte bu tufeyliden geçinmek eğiliminde olanlar, kendi çıkarlarını önde tutan düzen kurup, dünyayı böyle idare etmeye çalışırlar. Kendi çıkarlarını muhafaza etmek için ikinci dünya harbindeki gibi altmış beş milyon insan ölmüş. Onların umurunda bile olmamıştır.

Çinlilerin “Neden birbirimizi öldürüyoruz ki biraz beklesek nasıl olsa öleceğiz.” demesinin aksine çıkarına tapan insanlara göre kendilerinin çıkarlarına engel olan kim olursa olsun, mirası kendine kalacakmış gibi, ecelinden önce ölmesinde bir sakınca olduğu düşünmezler.

Bu konudaki en bariz örnek Yahudiler olup  “Allah’ın sadece kendilerinin Allah’ı olduğunu öne sürdükleri gibi Yahudi olmayan tüm insanlarında Yahudilere hizmet etsin diye yaratıldığına inanıyorlar.”

Çocukken seyretmiş olduğum bir filmde, hapse düşen birine neden hapse düştüğü sorulunca   “Avanta aldım diye düştüm” dedi. Bu kez avanta ne demek diye sorulunca da ; “Avanta demek :Akıllı vatandaşlardan biraz daha akıllı olan vatandaşların aldığı kafa vergisidir.” Diye tarif etti.

İşte tufeyliden geçinme eğiliminde olanlar bukalemun gibi her ortama uyum sağlar. İşte bunun için daima bulunduğu ortamı gözlemlerler. Bu tipler iyi birer gözlemcidirler.

 “İt ulur birbirini bulur” dendiği gibi bu tipler birbirini çok iyi tanırlar ilk başta her ne kadar ufak tefek çıkar çatışması olsa da genelde birbirlerinin sahasına girmemeye çalışırlar. “Bu dünya kırk kulplu bir kazan bir ucundan sende tut. Sen de kazan” prensibi geçerlidir bunlar için.

İnsanların bu meziyetleri ilk insandan itibaren kurdukları oluşumlara da geçmiş. Bu gün dünyadaki hır gürlerin tamamı yaratılışımızdaki  “Ekmek elden su gölden” anlayışının tezahürü olsa gerek.

“Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe edinilir. Zaman insanları değil armutları olgunlaştırır” diyen ne kadar da güzel söylemiş. İnsanlar er geç de olsa bu gerçeği görüyor. Görüyor görmeye ama Maalesef bu gerçeğin farkına vardıklarında da, kendi toplumuna bu gerçeği anlatma olanaklarından yoksun oluyorlar. Ve de bu gerçeğin farkında olmayanlar bir milletin çoğunluğunu teşkil ettiği için azıksız yola çıkanın iki gözü el torbasında olur dendiği gibi diğer insanların kazancına göz dikiyorlar. Sonuç da tabii bir panik halinde insanların birbirini ezmesi gibi birçok insanın ölmesiyle son buluyor ekmek elden su gölden felsefesinin sonucu.

HOŞÇAKALIN

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: