Fevzi Saçlı

ŞEKER YÜKSELTEN OLAYLAR

03.08.2013 00:51:17

Bütün öğrencilik hayatım boyunca, tebeşir tozu alındığı takdirde, insanın ateşini yükselttiği söylentisini çok duyduğum halde böyle bir yola hiç başvurmadım. Zira hiçbir zaman ikinci ligde oynayan öğrenci olmadım.

Ama bu konuda, özellikle yatılı okullarda, yazılı imtihanlarına hazırlanmamış öğrenciler, yazılıların bol olduğu hafta biraz tebeşir tozu yutarak akılları sıra yazılılardan kaçmak için böyle bir eyleme kalkışıyorlarmış. Yazılılar süresince hem revirde yatıyorlar, hem de istirahatli oluyorlarmış.

Bir yandan doktorları yanılgıya düşürürken diğer taraftan farkına varmadan kendi sağlığıyla oynamak için tetiğe basıyorlar. Bu eylem doğrudan intihara teşebbüsün başlangıcı oluyor. Ama gel bu durumu o yaştaki yaramaza anlatabilirsen anlat.

Şimdi gelelim o küçük yaramazlara iyi örnek olması gereken büyüklerimize; Türkiye’nin önde gelen spor kulüplerinde birinin başkanının yaptığı örnek davranış, dikkatimi çektiği için kendisiyle hayat boyunca karşılaşmadığım gibi karşılaşacağımı da sanmadığım, gadre uğrattığı Trabzon spor ile de uzaktan yakından bir ilgimin olmadığı halde, sırf vicdanen yaptığı hareketlerden dolayı rahatsızlık duyduğum için bu yazıyı kaleme aldım.

Bu kulübün sayın başkanı şike olayları dolayısıyla içeri alındığında, içerde kaldığı sürece şekerinin yükseldiği konusunda hep şikâyetçi oldu ve de kendisini hastanelere sevk ettirdi durdu. Tabii ki sağlık sorunu gündeme gelince akan sular durur. Elbette bu kendisinin yasal hakkıydı.

Ama sayın başkanın tahliye edildikten sonra bu konuda en küçük bir şikâyetini duymadık. Yoksa tebeşir tozu yutan öğrenciler gibi bir şeyler mi yaptı. Zira şeker hastası olan birinin ifadesine göre, şeker hastası olan biri istediği anda bir öğrencinin tebeşir tozu yutarak vücut ısısını yükselttiği gibi, sadece bir kesme şeker yese şekeri tavan yaparmış. Sayın başkanda öyle mi yaptı dersiniz?

Bana göre yapmıştır. Çünkü çevresindeki aveneleri onun kırdığı bardak kırkı aştığı halde onu temize çıkarmak için az mı çaba sarf ettiler.

Şike olayları dolayısıyla kim ne derse desin, bu olayların gerçek olduğu adli makamlar tarafından gün gibi açığa çıkarılmasına rağmen hala bunu inkâr etmelerini hayretle takip ediyorum.

Emenikenin transferinin akabinde şike olayları patlak verir vermez Emenikeyi satmaları, şikeyi karartma çabasından başka bir şey mi yani? Bunu anlamak için kâhin olmak da gerekmiyor.

Her şeyin apaçık ayna gibi meydanda olduğunu görmemek için kör olmak gerek. Bu olayı aydınlatan emniyet yetkilileri ve de savcılık makamının ödüllendirilmesi gerekirken neredeyse bu iki kurumu suçlu çıkarma cüretini gösterecek kadar da ileri gittiler.

Türkiye’de şike girişiminde bulunmayan bir kulübün olduğunu sanmıyorum. Ama bunlar gemi azıya almış. Bize kimse ceza veremez diye her şeyi aşikâr yapmaya başladıkları gibi, resmen hak edenin elinden kupasını alacak kadar mesafe kat ettiler.

Siyasette bir Apo sorunu varken, bunlar sayesinde sporda da bir Apo yarattılar. Bunun için yönetim kuruluna seçilen kimler punduna getirilerek bozuk para gibi harcandı. Tetkik etmekte fayda var.

Ateist olmadıklarına inandığım için başkalarının hakkını gasp ederek cennete mi gideceklerini sanıyorlar?

Bir tarihte bir köyden, diğer bir köye giden bir adam, üçüncü bir köyün yakınından geçerken, bu üçüncü köyde bir kişi vefat etmiş. Etmiş, etmeye de cenaze namazını kıldırabilecek bir kişi olmadığından köyün akıl danelerinden biri ‘’Neden cenaze evinde kazık gibi dikilip duruyorsunuz? Şu yakından geçen yola çıkında geçenlerden cenaze namazını kıldırabilecek birini getirinde cenazeyi defnedelim’’ der.

Bunun üzerine cenaze sahiplerinden biriyle birkaç köylü yola çıkıp beklemeye başlarlar. Neticede giyimiyle bir din adamına benzeyen biri çıkıp gelir. Köylüler gelen adamla selamlaştıktan sonra durumu adama anlatırlar. Ama adam, işinin acele olduğunu bahane ederek cenaze namazını kıldıramayacağını söyler. Bu kez saatlerdir yolda bekleyen köylüler işi cebre dökünce adam durumun vahim olduğunu görerek cenazenin namazını kıldırıp, defnetmeye razı olur. Ve de köye giderler. Köylüler cenazeyi tanzim ettikleri gasil haneye getirirler. Adam gönülsüz olduğu için cenazenin üzerine bir kova suyu boca ettikten sonra bu kez de cenazeyi yüzükoyun yatırıp bir kova suyu da böylece boca eder. Sonra cenazenin derhal kefenlenmesini söyler. Ve de cenaze kefenlenip namazının kılınması için musalla taşına tabutla getirilip konur.

Namaz için saflar oluşturulur. İmam efendinin başlamasını beklerler. İmam namaz için açıktan:

A köyünden gelip B köyüne gidiyorum ben

Be geçmişi tenekeli......... niye öldün sen

Cenaze namazını kıldırırsam ben

Benim kıldırdığım namazla zor gidersin..........cennete sen, diyerek niyet edip namazı kıldırır. Sonrada defin işlemleri için mezarlığa giderler. Defin biter bitmez gönülsüz adam hızla köyden uzaklaşır.

İşte bunun için Güzide kulübümüz Fenerbahçe spor kulübünün bir an önce silkinip kendine gelmesi gerekir.

İnanın benim sporla da bir alakam yoktur. Buda böyle biline.

HOŞÇA KALIN