• resmi ilanlar
Fevzi Saçlı

HERKES GİDİŞEN YERİNİ KAŞISIN

25.01.2014 00:52:56

 

Kavaklar yaprağını tepeden dökünce kışın oldukça şiddetli geçeceği belli idi. Ama biz millet olarak bunu pek önemsememiştik. İşin garip tarafı önemsemeyenlerde şaşırdılar bu işe. Çünkü beklediklerinden çok daha şiddetli gelince kış kıyamet, depoda ne odun ne de kömür kalmayınca semtine uğramadıkları köyden odun tedariki için köydeki anaya babaya mektup yazarak; “Anaya selam babaya selam, evde ne odun kaldı ne de kömür vesselam.” Denmeye başladılar.

İş bu kadarla kalsa iyi, kış kıyamet yerini yaza bırakmaya başlayınca, daha doğrusu karlar eriyince esas pislikler şimdi ortaya çıkmaya başladı. Kış uykusuna yatmış gibi hiçbir şeyden haberi olmayanların gözlerindeki perdeler kalkıp ta sade tül perdeler kalınca tam şeffaf olmasa da siluet halinde de olsa dışarlarda bir şeylerin değişmiş olduğunu fark etmeye başladılar.

Kış uykusundaymış gibi dışarda cereyan etmiş olayların bir kış boyu farkına varmayanlardan bir meraklı, bakkaldan ne aldıracaklarını sormak için gelen kapıcıya; “Ahmet efendi kış kıyamette biliyorsun pek dışarı çıkamadık. Âmâ pencereden dışarı baktığımızda, birçok değişik şeyler olmuş gibime geliyor. “Neler olmuş? Şunu bir öğren de bana bir anlatıver sene.” Deyince kapıcı Ahmet Efendi mizahi bir tarzda anlatmaya başladı.

“Karlar eriyince itin pisliği açığa çıktı. Karşı komşu temel bir gün bankaya para çekmeye gitmiş. İçeri çok kalabalıkmış. Normal para yatıran hiç kimse yokmuş. Herkes kredi çekme uğraşındaymış. O anda içeri bir soyguncu girmiş. Kredi için gelenlerin hepsine bir köşeye çekilmelerini söylemiş. Onlar eli silahlı eşkıyanın emirlerini harfiyen yerine getirip bir köşeye çekilmişler çekilmeye ama çok kalabalık olduğundan bankanın müşteri bölümüne sığmıyorlarmış.

Bunların harmanı oldukça büyük görünmesine rağmen tanesinin olmadığını bilen soyguncunun derdi Bankayı soymakmış. Rehine konumundaki kredi için başvuranlar fazla geldiği için ayak bağı olmasınlar diye bir kaçını salıvermek istemiş. Sıra bizim komşu Temelin yanındaki kadına gelmiş. Soyguncu, kadına adını sormuş. Kadın; “ Ayşe” demiş. Bunun üzerine soyguncu kadını affetmiş. 

Bizim komşu Temel kadının adının Ayşe olduğunu duyunca kendi kendine; “ Benim anamın adı da Ayşedur.” diyormuş.

Sıra temele gelince, Temel; “Benum adum Temeldur. Ama arkadaşlar baa Ayşe.” derler diyerek soyguncuyu güldürerek paçayı kurtarmış.

Aradan belli bir süre geçtikten sonra soyguncu yakalanmış. Görsel ve yazılı basında boy boy resimleri çıkınca, soygun sırasında yüzü kar maskeli olduğu için tanıyamadığı soyguncu meğer arkadaşı olan Dursun’muş. “Arkadaşlar baa Ayşe” derler diye yalan söyleyerek kurtulduğunu sanan Temel bu işe çok şaşırmış. Ama arkadaşının aleyhine şahadette de bulunmamaya karar vermiş. Ama merakını da yenemeyerek son duruşması sırasında duruşmada salonuna girerek dinleyiciler kısmına geçip oturmuş.

Mahkeme üyeleri ve savcı mahkemede yerlerini aldıktan sonra hâkim mahkemece verilen kararı sanık Dursun’un yüzüne karşı okumuş. Hakim; “Savcılık tarafından yapılan araştırmalarda sanık aleyhinde hiçbir delile rastlanmadığından sanık Dursun Doymaz’ın tahliyesine oy birliğiyle karar verilmiştir.”  Deyince, Dursun, karar karşısında önce sendelemiş. Sonrada şaşırmış bir halde hâkime yüksek sesle; 

“ Uy çözünü sevdigumun hacim beyi , yani şimdi bu paraların hepsi penim oldu değil mi..? diye bağırır. Dursun’un bu çılgınlığını hâkim ve savcılık makamı duymamazlıktan gelerek salondan ayrılırlar.” Diyerek sözlerini bitirir kapıcı Ahmet Efendi.

Ahmet efendinin anlattıklarını dinledikten sonra İdris Bey de kendi kendine; “ Ne günlere kaldık yarabbi?”

Bütün yazılı ve görsel basın sanırım iki kişi tarafından yönetilir olmuş. Biri; “Kalk gidelim.” Derken, diğeri; “ Halt etme. Otur oturduğun yerde.” diyor. Demem o ki yumurtada taşa düşse, taş da yumurtanın üstüne düşse olan yumurtaya olduğu gibi sonuç olarak kabak bizim başımız patlayacak desene.

 

HOŞÇA KALIN...

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Ali Alper ÇETİN  (28.01.2014 05:32:41)

    Kıssadan hisseye harika bir makale. Ellerine, kollarına, kalemine sağlık Fevzi Ağabey!

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: