• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • chp li11.04.2009 12:00:00

    Chp il yönetimi yeni başkanını arıyor... Tabiki aile partisi olan Chp de il başkanı gene Tanju Özcan olacaktır. Bu aradada Hüseyin Yıkılmaz arada kaynamış oldu. Secimlerden zaten bir küskünler ordusuyla cıkan Sayın başkan adayı, gene etrafına bir dahaki secimlere kadar gönüllüler ordusunu toplayıp çalışmalara başlar amaaa secim zamanı geldiği zaman gönüllü arkadaşlarını bir kenara itip yanına başkalarını alıp küskünler ordusunu büyütecektir. Böylelikle Chp nin secim kazanması sadece hayal olacaktır. Yıllardır CHP ye oy veren biri olarak artık aile particiliğinin bırakılması gerektiğini düşünüyorum.
  • Derin Siyah11.04.2009 12:00:00

    Öncelikle, tüm emniyet teşkilatının ve özellikle ailelerinin Polis Haftası kutlu olsun.. Manşet haberiniz ilgimi çekti. Üzüldüm. Zordur polis eşi, çocuğu olmak. Bilirim. Gurbet ellerde, babasız, eşsiz bayramlar, yılbaşılar, doğumgünleri,misafirliklerdir polis ailesi olmak. Ya da evde cızırtılı bir telsiz sesidir.Her an tetikte. Bir ayağı dışarda babadır,eştir, öncelikleri başından belli. "Göreve gidiyorum" diyerek, yemeğini yarıda bırakıp gitmelerdir. Özlemdir:) Özlersiniz... Hem de çok... Ama bilirsiniz, daha doğrusu bilmelisiniz.( Polis babalar sevdiklerini sıklıkla söylemezler de:)) O sever ve özler ailesini. Belki sizin onu özlediğinizden daha çok. Bu onun, çalışma hayatında verdiği emeğin çok daha ağır ve fazlası bir yüktür. Tüm çalışan, emek veren, ekmek parası için alnı terleyen insanın taşıdığı bu yükün, karşılığı da ancak ve ancak ailesinden göreceği anlayıştır. Hep anlamak, razı olmaktır. Fedakarlıktır iki taraf ve çocuklar için de. Bu büyük haksızlıktır aslında. Bu haksızlığı çözecekte, adil çalışma düzenidir. Bu düzeni sağlayacak olan da devlettir, devletin kurumlarıdır. Sosyal güvenlik yasalarıdır, sendikalardır, insana emeğe saygıdır. Haberinizle ilgili, bir yuvanın dağılmasına neden olan bu tip bir sorunun çözülemeyeceğine inanmıyorum.(başka ailevi problemler yoksa elbet) İl Emniyet Müdürü Mehmet Yazcı, eminim ki haberi yoksa bile, Bolu Exspres sayesinde,haberdar olduğu konuyla ilgili aileye bir çıkış yolu sunulmasına yardımcı olacaktır. Mutluluklar tüm eşlere, ayrılıklara teslim olmadan, özlemlerin, sabrın güçlendireceği bağlara, gerçek sevgilere yol almaları dileklerimle...
  • Nadja T.11.04.2009 12:00:00

    "narkissos öldüğünde çiçekler, kuşlar, ağaçlar ve diğer hayvanlar ağlamaya başlamıştı. bir de baktılar ki nehir de ağlıyor. sordular nehire: - sen neden ağlıyorsun? cevabı kısaydı: -narkissos benim yanıma geldiğinde onun gözlerinden ben de kendimi izlerdim." --oscar wilde--
  • zapatistaa11.04.2009 12:00:00

    size sitem eden bir ziyaretçinize, editörden notu ile, sadece yerel konulara yer verilmemektedir demişsiniz. ilginç. bolu sizce türkiye’den bağımsız anlaşılan:))) yerel sorunlarda, ulusal sorunların birer yansımasıdır. trafik v.b. kaza ve olayları haber yapmak gazetecilik değildir. ve de yerel sorunlara yer vermek değildir. ziyaretçi defterlerinizde, küfür ve hakaret içermeyen yorumları yayınlamamak sizce YEREL yazanlarca da amatörce bir SANSÜR dür. ziyaretçilerinize, işimize gelmeyen şeyleri yayınlamıyoruz uyarısını yaparsanız, dürüst davranmış olursunuz. çok uzak olduğunuz ve de hasret kaldığımız gazetecilik adına da dürüst bir davranışta bulunmuş olursunuz. bolununsesi gazetesinde editörden notu ile verilen cevaba karşılık yazılmıştır. ancak aynı uygulama tüm gazete yönetimlerince yapılmaktadır.
  • Sağlık Müdürüne....10.04.2009 12:00:00

    Bolu İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, yaptığı açıklamada,sağlık personellerinin sanal ortamda İngilizce öğreneceklerini kaydetmiş. Kendileri önce Türkçemizi öğrensinler... "Sağlık Personelleri" diye bir kavram olamaz. Personel kelimesi zaten çoğul bir kavramdır. Doğrusu "Sağlık Personeli" olmalıydı. Bu arada asli işleri Bolu’da sağlık hizmetinin standardını yükseltmek olmalı. Gidip hastanelerin halini görsünler ve önce asli işlerini düzenli yapsınlar...
  • (AE)10.04.2009 12:00:00

    İFTİRA... Bir insan nasıl olurda başka bir insanı kendi egosunu tatmin etmek için ihbar eder..Olmamış bir olayı, vakayı olmuş gibi anlatır.. Ona İFTİRA atar... Bu nasıl bir insanlıktır... Bu insanlıkmıdır... Evet ben böyle bir iftiraya maruz kaldım... Bu konuyu Allah katında ve İslam-i boyutta cezası nedir diye araştırdım..Allahu Teala Ayetinde:(Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak Allah?ın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların tâ kendileridir.) [Nahl 105] Peygamber Efendimizde bir hadisi şerifinde:(Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar.) [Ebu Davud] Evet,bu konu hassas bir konu olduğu için yazmak ihtiyacı duydum.. Birilerine İFTİRA atmak isteyen, bu konuya meyilli insanların bir kez daha düşünmeleri gerekmektedir... Saygılar... Sevgiler...
  • Hayri İnceöz10.04.2009 12:00:00

    Seben yolu kapandı yenisi yapılmadan ilçe yolunun kapatılmasına kim karar verdi. Gölet sularının yola kadar taşabileceğini hesaplayamayan mühendisleri kınıyorum. Böyle sorumsuzlu görülmüş şey değil. Koca ilçenin yolu sular altında kalıyor bir Allahın kulu çıkıp bu işin sorumlularını bulalım demiyor. Böyle traji komik olaylar ancak Türkiye de olur.
  • Sadık Palazoğlu10.04.2009 12:00:00

    Abant ziyaretçilerle dolup taşıyor haberiniz güzel amabu ziyaretçiler abant’ı adeta çöplüğe çeviriyor. Burada zaten temizlik yok denecek kadar az birde ziyaretçilerin dikkat etmemesi güzelim Abant’ı yüzüne bakılmaz hale getiriyor. Lütfen biraz cevreye duyarlı olalım.
  • zapatistaa10.04.2009 12:00:00

    Zembereği boşalmış sözcüklerin Akreple yelkovan öpüşüyor onikide Bütün ziller vaktinde vuruyor, tembellik edip gitmeyeceğim Kusura bakma ölüm Bugün de gecikeceğim Sessizlik çökmüş kentin sokaklarına Martılar uykuya dalmış Kar bütün izlerini örtmeye hazır Randevularımıza sadığımdır sektirmem saatini ama bu sefer tembelliğim tuttu, ölüm daha çok beklersin beni? Şimdi kış ölümün vaktidir derler ve tecrübelerimden bilirim kışın ölene söverler. Kusura bakma ölüm ben ardımdan sövdürmem. Bu randevuya asla gelmem. Bu şiirin içinden tren de geçebilir Uçak da Vapur da Bütün teknolojik ölüm aletleri de ama hiç birine binmeyeceğim Kusura bakma ölüm Sana gelmeyeceğim.
  • Derin Siyah10.04.2009 12:00:00

    Spartacus ağlıyor, İsa, Musa, Şol Muhammed Mustafa ağlıyor, Kafkas kartalı Şeyh Şamil, Che ağlıyor? Irak,Filistin,Afganistan,Çeçenistan,Lübnan Kan ağlarken, can verirken Çocuklar ölürken Sen colayla doldur mideni, emperyalist cigaranın dumanıyla doldur beş para etmez ciğerini O öfkelenen gözleri anlayamazsın sen Bırak yalanları dolanları? Mısraların kurusun,ellerin tutmasın, ?Selam olsun selam olsun yiğitlere, selam olsun direnenlere? Spartacus ağlıyor.. İsa,Musa,Şol Muhammed Mustafa ağlıyor.. Şehid-i şüheda Hüseyin ağlıyor.. Selahaddin-i Eyyubi ağlıyor.. Bedreddin ağlıyor.. Kafkas kartalı Şeyh Şamil ağlıyor.. Che ağlıyor.. Emperyalizme direnen tüm yiğitleri görmüyor musun? Bulut olmuşlar yağmur olmuşlar ağlıyorlar? Sense onların filmlerine gülüyorsun,onlar gibi düşünüyorsun. Onlar gibi giyiniyorsun. Onların terörist dediklerine terörist, Onların dost dediklerine dost diyorsun Onların demokrasi senin demokrasi anlayışın olmuş. Yazıklar olsun susan diline,yazmayan kalemine. 73 adamıyla direndiler Roma?ya(Spartacus) Çarmıha gerilmek pahasına.(İsa) Firavun?un kahpeliğine(Musa) Ebu Leheb?e(Resulullah) Tağuta yezide(Hüseyn) Haçlı sömürücülere(Selahhadin) Saltanat düzenine(Bedreddin) Rus istilacılara(Şeyh Şamil) Bolivya dağlarında direndiler..(Che) --Dilara Nazlıgül--
  • Hakkı Söylemez09.04.2009 12:00:00

    Bakanlık müfettişinin yargılanmasının Ağır Ceza Mahlemesi tarafından yapılması son yıllarda gerçekten verilen en doğru hukuki kararlardan birisidir. Türk yargısını ve bu kararı veren yargıcı kutluyorum. Hala Türk adaletinde güvenilecek kişiler görevde olduğunu bilmek çok güzel...
  • Hamdi Tüfekçi09.04.2009 12:00:00

    Sayın Hüseyin Aykan’ın yazısı her zaman ki gibi harkulade olmuş. Bu yazıdan sayın belediye başkanının bir sonuç çıkarması lazım. Yapılan tahliller çok güzel ve çok yerinde...
  • Yargıya Güven09.04.2009 12:00:00

    Türk yargısına güveniyoruz. Bu güvencimiz Sağlık Bakanlığı müfettişinin neden olduğu fiillerden dolayı Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak olması ile iyice pekişmiştir. Kamu görevlileri görevlerini yerine getirirken yetki sınırları çerçevesinde hareket etmeliler. Unvanı ne olursa olsun bir memurun bir başka memura hakaret etmeye, aşağılamaya ve küçük düşürmeye hakkı yoktur.
  • ÇIRACI09.04.2009 12:00:00

    expressss...nice 10 yıllara inş.selamatle efem.
  • helin demir09.04.2009 12:00:00

    DOĞUM GÜNÜ REZALETİ Birçok doğulu toplumda doğum günü kutlaması gibi bir gelenek bulunmamaktadır. Kürtlerin kütüklerindeki bilgiler de, tarihlerine ilişkin anlatılanlar gibi çoğu zaman doğru değildir. Ayrıca araştırma yapılacak olsa, Türkler ve diğer halklardan insanların da analarının, babalarının, eşlerinin ve çocuklarının doğum tarihlerini bilmedikleri görülebilmektedir. Hatta yaş günü kutlamasını önemsemeyenlerin de çoğunlukta olduğu dikkat çekici bir gerçektir. Bunun bir nedeninin toplumlarda zaman diye bir mefhumun olmamasından kaynaklandığı düşünülürken, diğer nedeninin ise, insana verilen değerle ilgili olduğu bilinmektedir. Eski zamanlarda önemli kişi, kral, önemli binalar için doğum günü kutlaması yapıldığı rivayet olunur. İbraniceden aktarılan bilgilere göre ilk doğum günü kutlamasının Milad?tan yaklaşık 300-400 yıl önce yapıldığı söylenir. Doğum günü kutlaması ve akabinde gelişen seviyesiz gelişmeler maalesef hala günümüzde de yaşanıyor. Abdullah Öcalan?ın doğum günü kutlamaları nedeniyle Halfeti?de çıkan olaylarda 2 genç hayatını kaybederken, basın organlarında da bu saçma törenlere tepkiler kendini gösteriyor. Nasname?de yayınlanan bir yazıda; kendisini halkla özdeşleştiren PKK?nın farklı anlayışlara yaşam hakkı tanımadığı, ?halk demek=ben demek? düşüncesiyle herkesi kendisine mahkum etmeye çalıştığı için yapısında faşizmi barındırdığından söz ediliyor. 29 Mart seçimlerinde ?Bana oy vermeyen Kürt değildir? diyecek kadar kendisini halk ile özdeşleştiren PKK/DTP?nin geçmişte bir çok olayda olduğu gibi yine tekçi, dayatmacı, mahkum edici yüzünü açıkça ve faşizm kokan bir tarzda dile getirmesine rağmen, aydın ve demokrat sıfatına layık görülen insanlarca desteklenmesinin anlaşılır olmadığına değiniliyor. Doğum gününün 4 Nisan olduğu bile belli olmayan bir şahıs için insanları Halfeti?ye ?Tanrıya kurban vermek için? yönlendirenlerin lanetlenmeleri, lanetlenmesi gerekenleri ?her şeye rağmen desteklenmeli? diyenlerin de en azından ?Yanıldık, özür dileriz? diyebilmeleri gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu arada ?Her şeye rağmen DTP desteklenmeli? duruşunun kime/neye hizmet ettiğinin tartışma gerektirmeyecek kadar açık olduğu vurgulanıyor. Öcalan onayından geçtikten sonra atanan ?memurlar? tarafından yönetilen/yönlendirilen DTP?nin ?Özgürlük Mücadelesi? çerçevesinde oluşan potansiyelini Öcalan?ın tanrısallaştırılmasında/kutsanmasında kullandığı belirtiliyor. DTP?yi desteklemekle Öcalan?ı kutsamış olmanın aynı şey olduğu, bunun siyasi bir öngörüsüzlük olarak değerlendirilebileceği, DTP?nin, PKK?nın ya da yandaşlarının halka ve bugün Öcalan uğruna ölen gençlere karşı en azından bir özür borçları olduğuna işaret ediliyor. Belli bir yaşın üzerindeki Kürtlerin hemen hemen hepsi gibi Öcalan?ın da doğum gününün bilinmediği, özel günler üreten egemenlerin Öcalan için de bir doğum günü belirledikleri, bunca tahribata, aşağılamalarına, devrimci/yurtseverleri öldürmelerine, iç infazlarla binlerce genci yok etmesine rağmen yargılanıp öncelikle Kürt halkına hesap vermesi gerekirken, doğum günü kutlanıyorsa ve uğrunda gençler hala ölüme gönderiliyorsa ?Doğum günün kutlu olsun? denmeyi hak ettiği (!!) kaydediliyor. Saçma bir doğum günü kutlaması ile ilgili söyleyecek başka söze gerek yok ama bana göre de, kendi tarihi ile yüzleşemeyen, geriye dönüp bakamayan, yanlışlık ve zaaflarını sebepleri ile birlikte ortaya çıkaramayanların, geleceği ile ilgili daha gerçekçi bir çizgiyi tespit etmeleri mümkün olmayacak gibi görünüyor. Helin Demir [email protected]
  • Semiha Öz08.04.2009 12:00:00

    Sağlık Bakanlığı müfettişinin soruşturulması için izin vermemişti. Ama yargı Bakanı haksız buldu ve müfettişin eylemlerinin soruşturulması ve yargılanması gerektiği yönünde karar verdi.Türk yargısı suçluya hak ettiği cezayı verecek ve adalet yerini bulacak.
  • Ahmet ÇETİN08.04.2009 12:00:00

    Maça gidenler i"yi oynamadık"Diyorlar Yorumcular "Boluspor kötüydü"diyorlar. Ama "Adanaspor maçını iyi oynadık" diyen iki kişi var.Biri Serhat GÜLLER, diğeri genel kaptan Osman GÜRSOY.Bunların dışında kim varsa kötü oynadık diyor.Ya Bunlar futboldan anlamıyor,yada biz.Ama onlara göre anlamayan biziz.Safız ya!
  • mustafa balcı08.04.2009 12:00:00

    özcan bey son yazınızı okudum eliniz saglık.bu ülkede birileri herşeyi en iyi bilen olduklarını sanıyor.zaman zaman irtica zaman zaman amerikacı yada komünist yaftasıyla kendinden olmayanları filşiyebiliyorlar.başarınızın devamını dilerim
  • Burhanettin Çelen08.04.2009 12:00:00

    Bolunun meşhur büyüksu deresi var şimdi belki pek anlamıyoruz ama yazın bir organize tarafına geçersek ağır koku buram buram aracımıza yayılıyor bunun sebebi ne olabilir biliyormusunuz bunun sebebi kanalizasyon yani büyüksuyun abant çıkışına bakın tertemiz nerdeyse içilebeilcek durumda lakin villalardan sonra bu kanalizasyon dereye karışitırıldığı hemen anlaşılıyor buna neden önlem alınamıyor ordaki lüx zenginlerin sefasını sürerken neden biz cefasını çekelim altyapı oluşturulmadan neden ruhsat veriliyor ve bu villalara izin veriliyor ve suyumuzu kirletiyor birde bu piknik alanlarındaki çevre kirlilği hertarafta naylon çöp inanın aklınıza ne gelirse atmışlar ben hiç üşenmeyip her gittiğimde en az 10 kg çöp topluyorum vatandaşımız bilinçsiz hemde çok bu mesire yerlerine tabelalar koyup temizliğe teşvik etmeliyiz belki bu yazdıklarım valiliğin görevi olmayabilir kusura bakmayın ama hangi merciye başvuracağımı bilmediğimdendir iyi günler dileğimle
  • Celal Piran08.04.2009 12:00:00

    göynük ilçesi soğukçam köyünün suyu yok. köyün mevcut su kaynakalrı kuruduğundan akşamları sadece birkaç saatliğine köye su verilebiliyor.başka bir kaynaktan getirilebilecek su için kaymakamlık ödeneğin olmadığını söylüyor. ödenek çıkasıya kadar tüm köy insanı ve hayvanları ölmemek için dirensin mi ?
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: