• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • nimet karabacakoğlu27.10.2007 12:00:00

    Yaşar Aksan’ın "O nasıl mitingti öyle" yazısının her satırına katılıyorum. Değerlendirmeleriniz çok doğru sizi tebrik ederim. Oradaki kalabalığın duygu ve düşüncelerini karşılamıyordu. Zaten Rektörün konuşmasının içeriğini alanın ortasında olmamıza rağmen duyamadık bile. Yapılmış olmak için yapılan bir mitingti.
  • oktay yurtbay24.10.2007 12:00:00

    MUCADELENIN YENI SILAHLARI Hakkâri?den gelen aci haber ile yine kahrolduk. PKK toplumu galeyana getirmek icin her turlu eylemi futursuzca yapiyor ve bu gidisle yapmaya da devam edecek gibi gozukuyor. Her eylemden sonra PKK sorunu yine masaya yatiriliyor yine ?radikal ve rasyonel? cozum onerileri teklif ediliyor ancak somut neticeye yonelik kesin bir adim atilamiyor. Ancak PKK sorununun sadece askeri yontemlerle cozulemeyecegi de herkes tarafindan biliniyor. TSK de dahil olmak uzere askeri basarilarla bir yere varilmasinin zor olacagi, bunun yani sira sosyal, kulturel ve ekonomik yontemlere basvurulmasi gerektigi herkesce ifade ediliyor. Ancak bunun tam olarak nasil yapilacagi yonunde herhangi bir fikri alt yapida gormemekteyiz. Nedeni ise cok acik: cozum onerilerinin ?kimi cevreleri? (ilk once fikri ortaya atan olmak uzere) rahatsiz etmesidir. Ote yandan, yasanan toplumsal travmadan dolayi su asamada, PKK ile mucadelede ?maliyet hesabinin? yapilmasini akillardan gecirmek bir baska soyleyisle sonu belirsiz maceralara atilmak yerine sagduyulu davranilmasini istemek, neredeyse ?hiyanet? ile esdeger sayiliyor. Boyle bir ortamda, her kim olursa olsun (Basbakan?dan sokaktaki vatandasa kadar) ?silahlar birakilsin, sorunlari diyalog ile cozelim? mealindeki sozleri soylemek ise su asamada ?yurek ister?. Ancak sorunun cozumune yonelik ciddi bir seyler yapilmak isteniyorsa ?sosyal, ekonomik ve kulturel? cozum yollarina basvurmak ve bunlari ?yuksek sesle ifade etmek? kacinilmazdir. Iste bu asamada sagduyu ve basiret cok onem kazanmaktadir. Oktay Yurtbay [email protected]
  • RIZA ÇAKMAK24.10.2007 12:00:00

    Merhaba; ben gazete kolleksiyonu yapmaktayım. Özellikle ilk baskı veya eski bir sayıda olabilir. Gazetenizin kolleksiyonumda bulunmasını isterim. Bir adet gönderebilirseniz çok sevinirim. Yayın hayatınızda başarılar dilerim. İyi çalışmalar. Saygılarımla. RIZA ÇAKMAK SUBAYEVLERİ KUŞADASI SK. NO:42/12 KEÇİÖREN / ANKARA
  • Halit Kutva19.10.2007 12:00:00

    KATI ATIK PROJESİ Katı atıkları ( Kağıt ve kağıt ürünleri,pet şişe,naylon v.b) ayrıştırarak toplama ve değerlendirme görevi ?Çevre Kanunu?na göre BELEDİYE lere verilmiştir.Evlerden toplanacak atıklar,cinslerine göre ?kağıtlar ayrı torbaya, pet şişeler ayrı torbaya?.?şeklinde ayrı ayrı toplanacak.İş yerlerinde de bu atıklar ayrıştırılarak verilecek. Küçük,büyük tüm kentlerimizi üzen kirlilik yaratan ATIK ların çoğusu işte bu geri dönüşebilen ?Katı Atık?lardır.Geri dönüşebilen,diyoruz.Çünkü, ?kağıt,pet,naylon?v.b? atıklar kullanıldıktan sonra yeniden işlenebilirse ekonomiye ve de sanayiye yeniden kazandırılabilir.Çağımızda geri dönüşebilen atıklar kendi başlarına bir iş kolunu oluşturmuşlar ve de toplayıcılarını işsiz kalmaktan kurtarabilmektedirler. Yukarıda belirttiklerimiz buraya kadar çok doğru.Çevre kanununa göre ?Geri dönüşebilen atıklar? yerel yönetimlerce /belediyelerimizce usuluna uygun olarak toplatılıp değerlendirilecektir.Ancak bu güne değin bu toplamayı kuralsız ve de sağlıksız olarak ? çöp toplayıcıları? dediğimiz insanlarca/çoğusu da çocuklardan oluşmakta, toplanmaktadır.Biz,? toplanmasın?, demiyoruz. Ancak sağlığı bozacak şekilde ,çöp kutularından değil de kaynağından yani evlerimizden alınacak şekilde toplatılsın,ayrıca bu toplamayı çocuklar yerine büyüklerince yapılsın istiyoruz.Bu işlem yine belediyelerimizce denetimli yapılabilirse hem kentlerimizde ?ÇÖP? lük oluşmaz ,hemde o insanlarımız sağlıklı işe kavuşmuş olur. Unutmayalım ki, atıklarımız hiç tükenmez,eğer insanoğlu tükenmezse? Bu nedenle sağlıklı bir çevre için sağlıklı ? GERİ DÖNÜŞEBİLEN ATIK? Toplama işine bir an önce başlanmalıdır.YİTİRİLECEK ZAMANIMIZ YOK? Halit Kutca Emekli -Eğitimci
  • oktay yurtbay15.10.2007 12:00:00

    DTP ICIN COK GEC OLABILIR Gun gecmiyor ki gelen sehit haberleri Turkiye?nin bagrini yakmasin, yurekleri daglamasin. Ne zaman ki, ulkede bir takim seyler ?iyiye gitmeye? baslasa, yureklerde guzele dogruya dogru bir umit duygusu yeserse boyle bir aci haber geliyor ve butun umitleri alip goturuyor. Acilarin buyuklugu zaman zaman insanlari akil disi yollara sevk edebilir, ama Turk toplumunun en hizli sekilde cozmek zorunda oldugu teror meselesi akil disi yollarin asla hos gorulemeyecegi bir meseledir. Akil disi yol ve yontemler bugune kadar yarayi daglamamis bilakis kangren haline getirmistir. Turkiye?nin basindan bu belayi savmak icin herkese, her kuruma ve her bireye bir takim gorevler dusuyor. Ama birilerine de cok ozel bir gorev dusuyor. DTP, TBMM?de grubu bulunan siyasi partilerden birisi olup aksi kanitlanmadigi surece de bir ?Turkiye partisi?dir ve oyle kalmak zorundadir. Son aciyla birlikte DTP de bir yol ayrimina gelmistir ve DTP icin karar gunu yarin degil bugundur. DTP bugune kadar PKK terorune iliskin olarak daha cok ?ortadan? bir uslupla yetinmis, dun oldugu gibi ?silahli cozumlere karsi oldugunu? soylemistir. Tabii ki kimse ?su ya da bu mesele silahla cozulur? diyemez, bu kadar agir bir gafleti savunamaz (hatta aklindan bile gecirmeye cesaret edemez). Su anda DTP sozculerine ait cesitli beyanlardan degisik bolumler alinarak bunlarin PKK ile ?ruh iliskisi? uzerine yorumlar yapilabilir ama DTP halkin oylariyla, Turk vatandaslarinin oylariyla TBMM?ne gelmis bir partidir ve sadece DTP?ye oy vermis olanlarin degil, DTP?ten kuskulananlarin da bu partiden bir seyler beklemeye haklari vardir. Beklenen bellidir: PKK?nin en kisa surede silah birakmasini saglamak. Ankara?dan kaynaklanan bazi yanlislar gerekce gosterilerek bu gorevden yan cizme hakki coktan kaybolmustur. Turkiye?nin ana yapisi demokrasiden yana tavir almis ve bu partiyi ozellikle ilgilendiren bircok meselede bundan birkac yil once kimsenin hayal edemedigi asamalara gelinmistir. Bu gelismeyi saglayan silah degildir; tam tersine, silahlar bu gelismeleri engellemis, geciktirmistir. Eger DTP de ana islevini demokrasi icinde goruyorsa bugunden itibaren silahlarin susmasi, susmasi degil birakilmasi icin butun varini yogunu ortaya koymak zorundadir. DTP?den bugun, hemen bugun, bu yolda her seyi yapmasini beklemek sadece bu ulkenin daha gelismis bir demokrasi icinde yasamasi, bu ulkenin Kurt vatandaslarinin sorunlarinin demokrasi icinde cozulmesi icin caba gostermis olanlarin degil, her Turk vatandasinin hakki ve talebidir. DTP icin karar gunu bugundur. Bugun yollarini sececeklerdir, yarin cok gectir. Oktay Yurtbay [email protected]
  • feraye15.10.2007 12:00:00

    KKTC’DEN TERÖR ÖRGÜTÜNE KINAMA Terör örgütü PKK/Kongra-Gel tarafından Şırnak?ın Beytüşşebap ilçesi Beşağaç köyünde 12 kişinin öldürülmesi ile son bulan katliam, yine 13 askerimizin pusuya düşürülmesi olaylarına duyarlı çevrelerden tepkiler gelmeye devam ediyor. KKTC’de çeşitli dernekler, terör örgütü PKK’yı lanetleyerek, son olayların ’’yürekleri dağladığını’’ açıkladı. Dernekler tarafından yapılan açıklamada; ?Türk ulusuna sabır ve başsağlığı dilenerek, ’’Kuzey Irak’taki terörün kaynağının kökünü kurutmak için artık harekete geçilmesi’’ gerektiği bildirildi. Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği Genel Başkanı Vural Türkmen, PKK terörünü kınadığı mesajında, ’’Vatan savunmasında görev alan gençlerin insanlık dışı yöntemlerle PKK’nın cani teröristleri tarafından vahşice şehit edilmesinin yüreklerini parçaladığını’’ dile getirdi. Türkmen, ’’Bu vahşetin bir an önce son bulmasını diler, şehitlerimize Tanrı’dan rahmet, başta aileler olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Türk milletine sabır ve başsağlığı dileriz’’ ifadesini kullandı. Kıbrıs Türk Platformu da, ?Masum insanların teröre karşı verilen mücadelede şehit düşmesinin yürekleri dağladığını? kaydetti. Kıbrıs Türk Platformu’ndan yapılan açıklamada, ’’Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan PKK terörüyle, bu teröre finans ve lojistik destek sağlayan, bu teröristleri koruyan, sözde stratejik ortaklarımız ile AB üyesi bazı ülkeleri de lanetliyoruz’’ ifadeleri yer aldı. ’’Kıbrıs Türk Platformu’nun Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücünü, güvenini ve caydırıcılığını yıpratmayı amaçlayan dış odaklara gereken yanıtın artık ivedilikle verilmesi gereğine inandığı’’ kaydedilen açıklamada, ’’Türkiye Cumhuriyeti’nin, ordusu, milleti, hükümeti ve TBMM’siyle tek bir yürek olup, Kuzey Irak’taki terörün kaynağının kökünü kurutmak için artık harekete geçmesi’’ gerektiği bildirildi. Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Derneği ise, Türkiye’de askerler ve sivil halkı hedef alan terör örgütü PKK’yı ’’lanetlediklerini’’ belirtti. Dernek başkanı Yılmaz Bora, yaptığı açıklamada, ’’13 askerin şehit edilmesinin ve hain saldırıların bayram öncesi ve mübarek Ramazan ayında gerçekleştirilmesi, bu lanet örgütün insanlıktan uzak canavar ruhlu olduğunu göstermektedir. Bu örgütü bir kere daha lanetliyoruz’’ dedi. Bora, ’’Örgütün gücünü nereden aldığını ve arkasında kimlerin bulunduğunu ulusun dikkate almasının ve bir an önce gereğini yapmasının kaçınılmaz olduğuna’’ dikkat çekti. Hain saldırılar karşısında insan olan herkesin tepkisini göstermesi, duyarlılığını ifade etmesi gerekiyor. Terörün kaynağı ne olursa olsun kınanması ve mücadelede elele verilmesi bekleniyor. Feraye Tekin [email protected]
  • helin demir13.10.2007 12:00:00

    TERÖRÜ KINAMAK Bugüne kadar PKK terör örgütü üzerine çok sözler edildi. Yerli yersiz, zamanlı zamansız, yetkili yetkisiz bir çok kişi bu konuda açıklamalarda bulundu. PKK?nın amacı ne bir grup insanın mutluluğuna sahip çıkmak, ne de onların her konuda gelişimine yardımcı olmaktı. Yıllarca, asılsız iddialar ısrarla ve kurnazca örgüt mensupları tarafından işlenerek, bazı siyasi partiler ile yetkili kişilerin dahi duygu ve düşünceleri ipotek altına alınmak istendi. Radikal gazetesinde yayınlanan konu ile ilgili bir değerlendirmeye göre; yakın tarihimizdeki acı tecrübeleri unutmadık, unutmayacağız...29 Eylül?de Şırnak’ta 12 vatandaşımız, silahlı saldırı sonucu öldü... Su kanalı inşaatında çalışıyorlardı. İşlerine gidip geldikleri minibüsün içindeyken kurşun yağmuruna tutuldular. İçlerinden bir kısmı ’korucu’ sıfatını taşıyordu. Bu, toplu cinayetin ’PKK?nın işi’ olduğunun göstergesiydi. Olaydan kurtulan iki kişinin ifadesi de aynı yöndeydi. Ölenler arasında bu yıl üniversiteye başlayacak bir öğrenci de vardı. Üniversite sınavını kazanmış, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaydını yaptırmıştı. Artık doktor adayıydı. Şırnak’a ailesine veda etmek üzere gelmişti. O minibüse binmesi kaderini değiştirmişti. Ötekilerden bazısı işçiydi. Bazısı hayvancılıkla uğraşıyordu. Biri sağır ve dilsizdi. Toplumun her kesimi olayı şiddetle kınadı. DTP dahil... Genel Başkan Ahmet Türk, olayı ’katliam’ olarak niteledi. Partisinin her türlü şiddet olayına karşı olduğunu tekrarladı. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Evet, tüm siyasi partiler dahil, herkes o menfur olaya tepki içindeydi. O hava içinde DTP’li bir milletvekilinin söylediği yersiz bir söz de tepki uyandırdı. "Biz PKK’ya terör örgütü dersek sizleşiriz." Bu söz, Şırnak’taki ’toplu cinayet’in işlendiği sıraya rastlayınca, ’sizleşme-bizleşme’ şeklindeki bir kutuplaşmayı teşvik edici ifade olarak algılandı. Bir milletvekilinin, ’sizleşmek-bizleşmek’ kavramları altında ’suçu görmezlikten gelir’ gibi davranması da, son derece yanlış, Türkiye Partisi olacağını beyan eden bir partiye yakışmayan bir davranış? Yine yüreğimizi kor gibi yakan 13 evladımızın pusuya düşürülmesi olayı? Herhangi bir terör fiili, kim tarafından işlenirse işlensin, görmezlikten gelinmemelidir. Siyasette sorumluluk taşıyan herkes tarafından aynı kararlılıkla kınanmalıdır. Siyasi partilerimiz ve siyasetçilerimiz, ’Suçu işleyenler bana yakın gibi görünüyorlarsa ses çıkarmam. Karşı tarafta iseler tepki gösteririm’ alışkanlığını bırakmalı, her çeşit teröre karşı aynı kararlılığı göstermelidir... İster çok sayıda kişinin ölümüyle sonuçlansın, ister teşebbüs aşamasında kalıp bir zarara meydan vermesin, ’terör’, ortaya çıktığı her yerde, siyasetçilerimizin tümünü karşısında bulacağını bilmelidir... Bazı siyasetçilerin onu doğrudan doğruya desteklemese de, görmezlikten gelebileceği, kimsenin aklına gelememelidir. Bu gerek, tabii, sadece Güneydoğu’da kan döken terör örgütünün değil, eline silah alıp beğenmediği siyasi partinin binasına ateş eden münferit teröristlerin eylemleri için de geçerlidir. Örneğin, DTP’nin Ankara’daki merkez binasına "vatan hainleri" diye bağırıp ateş eden silahlının eylemi... Onu, kurşun atmış, kimseye bir şey olmamış diye hafife almak mümkün... Ama yakalandıktan sonra çıkarıldığı mahkemede söylediklerine bakın. Diyor ki: "DTP’nin açıklamalarına tepkiliydim. Türk milliyetçisi olarak tepkimi gösterdim. "Mahkeme, sanığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmış. Buna denilecek bir şey yok. Ama bu eylemi, başka partilerin siyasetçileri arasında kınayan yok mu? O konuda bir demeç veren, veya o partiyi ziyarete giden bir parti lideri ya da temsilcisi yok mu? Üstelik o eylemi yapan kişi, bununla "Türk milliyetçisi olarak tepkimi gösterdim" diye övünüyor. Buna, "Türk milliyetçisi" olmakta birbiriyle yarış eden partilerimizin hiçbirinin söyleyecek hiçbir sözü yok mu? ?Türk milliyetçileri yasadışı metotlar kullanmaz. Tepkilerini silahla göstermez. Fikirle gösterir" gibi birkaç söz söyleyen?... Bu da bir ’görmezlikten gelme’dir ki, ’suçu övme’ fiilini oluşturan ceza hukuku alanına girmez ama, demokrasi açısından sağlıklı bir siyasetin örneği değildir. Evet, ’görmezlikten gelmek’...Bir, cinayet işleyenleri, silah kullananları görmezlikten gelmek var...Bir de, cinayet işleyenleri, silah kullananları ve onları azmettirenleri ’alenen öven’leri ’görmezlikten gelme’ var... O kadar tecrübeden sonra artık, tüm siyasi partilerimiz ve siyasetçilerimiz, her çeşit ’suç’ karşısında aynı kararlılıkla davranmak zorunda olduklarını görebilseler, çok iyi olacak. Helin Demir [email protected]
  • Mustafa COP12.10.2007 12:00:00

    BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN !.. Başta şehit aileleri olmak üzere , tüm milletimizin, tüm insanlığın bayramını kutluyorum? Nice bayramlara? Saygılarımla.12.10.2007.Bolu Mustafa COP
  • TUNCAYKANGAL12.10.2007 12:00:00

    PKK-PJAK terör belası yüzünden gencecik askerlerimiz daha gençliklerinin baharında ölüyor veya sakatlanıyor ailelerinin ise ocakları sönüyor gerçekten çok üzücü bir durum peki PKK-PJAKlılardan ölenler yokmu onlarında aileleri yokmu var ama ermeni asaladan sonra terörü ilk başlatan maşa abdullah öcalandır yani 1984te maşa abdullah öcalan PKK-PJAK’ı yapılandırmasaydı PKK-PJAKlılardan ve askerlerimizden ölen olmayacaktı ve aileleride üzülmeyecekti şimdi size atatürkün bir anısını anlatacağım kurtuluş savaşında ölen yunanlıları gören atatürk ’yazık siz buralara neden geldiniz? ’ diyerek üzülmüştü yani benim demek istediğim kurtuluş savaşında bir hiç uğruna ölen yunanlılar gibi PKK-PJAKlı teröristlerde iç ve dış hainlerin birer maşası oyuncağı ve piyonudur Kurtuluş savaşında yunanlılar ve güneydoğuda PKKlılar öldüklerinde yunanlılar ve PKK-PJAK’ı maşa oyuncak ve piyon gibi kullanan iç ve dış hainler şu anda ellerini kollarını sallayarak geziyordu şimdi ben demek isterimki biz Türk milleti gerçekten bu terör belasını bitirmek istiyorsak maşalarla piyonlarla oyuncaklarla değil onları besleyen iç ve dış hainlerle uğraşmalıyız ve bunun için abdyle ve ırakla değil türkiye-iran-suriye ile işbirliği yaparak PKK-PJAK’ı maşa ve oyuncak gibi kullanan iç ve dış hainleri temizlemeliyiz ayrıca şu anda ırak diye bir devlet yoktur ırakta kürdistan gibi abd kuklası değişik devletler vardır abd ve abd kuklası değişik devletler barzani ve talabani PKK ve PJAK gibi çeşitli adlar altında terör oluşumunu türkiye-suriye ve irana karşı kullanmaktadır unutulmamalıdırki PKK-PJAK ve dinlerarası diyaloğ gibi dış ve iç destekli bölücü unsurlar BOP’un diğer bir koludur BOP ise CFR’nin bir ürünüdür Kahrolsun PKK-PJAK! saygılarımla
  • oktay yurtbay11.10.2007 12:00:00

    SABIRLAR TASIRKEN 29 Eylul 2007 Cumartesi gunu Sirnak?in Beytussebap ilcesine bagli Besagac koyunde yol kesen PKK?li teroristlerin saldirilari sonucu 12 vatandasimiz hayatini kaybetmis ve daha bunun acilari yureklerimizden silinmeden, bu kez de 7 Ekim 2007 Pazar gunu yine eli kanli terorist sebekesi PKK tarafindan Sirnak?daki Gabar Dagi?nda hain bir pusu sonucu 13 Mehmetcigimiz sehit dustu. İlk olayda hayatini kaybeden vatandaslarimizin koylerine su getirmek icin kazi yapmaktan dondukleri, ikinci olayda ise askerlerimizin bolgede asayisin saglanmasina yonelik devriye gorevi sonrasinda ?pusuya? dusurulmek suretiyle olduruldugu Turkiye?nin gundemine bomba gibi dustu. Esasinda bu yasanan olaylar ne bir pusu, ne de basit bir saldiridir; bu dupeduz planlanmis bir katliamdir. Amac her zamanki gibi bolge insanina kamu hizmeti ve guvenligin gitmesinin onlenmesidir. Boylelikle bolge halki cezalandirilmaktadir. Hic kuskusuz PKK?nin sivillere ve guvenlik guclerine yonelik olarak gerceklestirdigi bu korkunc katliamlarin bir takim siyasi, sosyal ve askeri sonuclari olacaktir. Gerci basta DTP olmak uzere, ikinci cumhuriyetci takim ile bolucu cevreler, taranan minibuste korucularin da olmasi sebebiyle, bu menfur eylemin ?sivillere yonelik sayilamayacagini? korucularin da (tipki TSK gibi) silahli mucadelenin bir parcasi oldugu yolunda hezeyanlarda bulunmuslardir (Bu yondeki soylemlerini surdurmeye de devam edeceklerdir). Hatta bu katliamlari, ?derin devlet ve cetelerin yaptigina? iliskin bazi iddialarin gundeme getirilmesine de sasirmamaliyiz. Ancak hicbir aciklama ve hezeyan, PKK?nin bu yaptigi katliamlari gizleyemeyecektir. Ayrica bu katliamlar ayni zamanda PKK?nin legal uzantisi gorunumu veren DTP ve onun gibi dusunenlerin gercek yuzunu de gostermis ve gostermeye devam edecektir. Bilindigi gibi bir sureden beri PKK?nin yasal organi gibi hareket eden DTP ve medyadaki hamileri devletin PKK ile gorusmesi ve yasanan bolucu terorun ?siyasi cozumle? ele alinmasi gerektigini savunuyorlar. Buna paralel olarak da PKK?ya ?terorist orgut? PKK?lilara da ?terorist? denilemeyecegini ileri suruyorlar. Tabiatiyla bu bolucu zirvalari dile getirenler basta TSK olmak uzere toplumun her kesiminin sabrini zorlamaktadirlar. Bu hastalikli zatlar sahibinin sesine sadik kalmak kaydiyla, bir yandan devletin temel kurumlarina ve hukuk duzenine, bir yandan TSK?ya, bir yandan da ulkede yasayan (ayirim gozetmeksizin) butun vatandaslara karsi galiz ve hayâsizca isnat ve iftiralarda bulunmaya devam etmektedirler. Ne acidir ki, 22 Temmuz secimlerinden sonra gun giderek artan ihanet kokan bolucu zirvalar karsisinda devletin bazi kurumlarinin icraat yapamadigini gormekteyiz; ancak bu icraat eksikligi beceriksizlikten degil, Turkiye?nin bolucu teror ile mucadele eden kurumlari dunyada yalniz birakildigi gibi, ulke icinde de yalniz birakilma durumundan kaynaklandigini soyleyebiliriz. DTP?liler her gun bu ulkeye ve ordusuna meydan okuyor. Dagdaki eli kanli teroristin TBMM?deki takim elbiseli uzantisina demokrasi ve insan haklari adina anlayis gostereceksiniz, bolucu soylemlerine karsi (AB ve ABD istiyor diye) herhangi bir mueyyide uygulayamayacaksiniz, arkasindan da uluslararasi kamuoyundan ?terorle mucadele icin? destek isteyeceksiniz. !!! Uluslararasi camiadan destek arayisini bir kenara birakarak, kendi ordunuza ve kurumlariniza bir an once destek vermeye bakmak gerekmektedir. Bolucu taleplerin normal siyasi soyleme donusmesinin onlenmesi gerekmektedir. Terorle mucadelede yore halkina ve guvenlik kurumlarina destek vererek yalniz birakmamak en kesin ve saglikli cozumdur. Aksi takdirde yore halkinin ve bolgede gorev yapan guvenlik guclerinin sabrinin tasmasi halinde yasanabilecek olaylardan ?kimse sorumlu? tutulamaz. Oktay Yurtbay [email protected]
  • vedat ersin11.10.2007 12:00:00

    ONLAR SADECE RAKAM DEGIL Genelkurmay Baskanligi’nin terorle mucadele raporuna gore 2007 Eylul ayinda guvenlik guclerince gerceklestirilen operasyonlarda, 32 terorist olu, 11 terorist sag ve 9 terorist teslim olmak uzere toplam 56 terorist etkisiz hale getirildi. PKK mensuplari tarafindan, 29 Eylul 2007 tarihinde, Sirnak’in Beytussebap ilcesine bagli Besagac koyunde, icerisinde su kanali insaatinda calisan koylulerin bulundugu bir minibuse duzenlenen saldiri neticesinde minibuste bulunan 7?si gecici koy korucusu 12 kisi hayatini kaybetti. PKK?li teroristlerce, Sinak?in Gabar Dagi bolgesinde devriye gorevi yapan bir askeri birlige yonelik duzenlenen pusu eylemi neticesinde 13 guvenlik gorevlisi yasamini yitirdi. 32, 12 ve 13? Bunlar aslinda sadece birer rakamdan ibaret degil. 32 rakami, PKK orgutu tarafindan cesitli vaatlerle kandirilarak, orgut kadrolarina katilmis ve kisa sureli bir beyin yikama faaliyetinin ardindan hic vakit kaybetmeden K.İrak?taki PKK kamplarindan eylem yapmak uzere Turkiye topraklarina gonderilmis cocuklari ifade ediyor. 12 rakami, tek sucu cok zor bir bolgede yasam savasi vermek olan ve yasadiklari koyu biraz daha yasanilir hale getirmek icin su kanali acmak icin ugrasan, ancak sadece bolgenin zor sartlari ile degil, PKK?nin teror dayatmalarina karsi da mucadele etmek zorunda olan koyluleri anlatiyor. 13 rakami ise, yasadiklari ulkenin huzur ve guvenligini bozmaya calisan, yuzlerce yildir birarada, ic ice, huzurlu bir sekilde yasayan halklari karsi karsiya getirmeyi amaclayan mensei belli bazi dis gucler tarafindan teror taseronu olarak kullanilan bir orgute karsi mucadele ederken hayatini yitiren genc insanlari ifade ediyor. Tum bu akan kanin tek sorumlusu ise, ?silah birakmak icin Turkiye?nin kabul etmeyecegini bildigi bazi sartlari ileri suren? PKK orgutu ve onun rantci yonetimidir. Bir elde zeytin dali, diger elde silah? hic inandirici gelmiyor. Basta DTP olmak uzere tum Kurtlerden ve Turkiye?de yasayan sagduyu sahibi tum cevrelerden beklenen; yuksek sesle ve korkusuzca teroru lanetlemektir. DTP?nin Sirnak?taki teror saldirisinin ardindan yaptigi aciklamada, hicbir siyasi amacin bir damla kandan daha degerli olmadigina vurgu yapilarak, ?Sirnak ve Diyarbakir’da 15 askerin sehit edilmesinden uzuntu duyuldugu?nun ifade edilmesi, terore karsi olumlu bir durusun baslangici olarak gorulebilir. Ancak DTP?nin orgutten gelebilecek baski ve tehditlere karsi koyarak, aksine verilebilecek tum direktiflere ragmen, sehit askerlerin cenaze torenlerine de katilmasi ve bir Turkiye partisi olarak tum Turkiye?nin acisini paylasmasi bundan sonraki surec acisindan baris ve huzurun hakimiyetini hizlandiracaktir. Vedat Ersin [email protected]
  • Dr.Murat YAPICI09.10.2007 12:00:00

    VATAN İÇİN ŞEHİT DÜŞEN EVLATLARIMIZIN AZİZ HATIRALARI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYOR , AZİZ ŞEHİTLERİMİZE ALLAH?TAN RAHMET, YAKINLARINA, ŞANLI ORDUMUZA VE TÜRK MİLLETİNE BAŞSAĞLIĞI VE SABIRLAR DİLİYORUM . BUNUN İHANET ŞEBEKELERİNİN YANINA KALMAYACAĞINA , ERGEÇ HAİNLERİN CEZASININ VERİLECEĞİNE , BOLULULAR OLARAK ŞEHİTLER OCAĞI KOMANDO TUGAYIMIZA, KOMUTANLARINA VE VATAN EVLATLARINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN TÜM SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ AKTİF ÇABA GÖSTERECEĞİNE İNANIYORUM. Dr.Murat YAPICI
  • BOLU EĞİTİM CAMİASI ADINA05.10.2007 12:00:00

    Saygıdeğer Bolu Halkı; Öncelikle şu bilinmelidir ki, eğitim yeryüzünde kabul edilmiş varlığı en çok hissedilen bir olgudur. Bu kapsamda Hz. Ali?nin söylediği gibi ?Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum? sözünü ilke olarak almaktayız. Yıllardır vekillikle ve siyasi atamalarla yönetilen Milli Eğitim Müdürlüğü ise yine bir kargaşa içine atılırken, buna göz yuman kişiler maalesef ilimizin geleceği ile bir kez daha oynamaktadır. 2000 yılından bu yana yaklaşık 7 yılda 7 müdür ile yönetilen Milli Eğitim Müdürlüğünde yine kan değişimi aranmakta, işlerini ve torpilli atamalarını yaptıramadıkları ve ilimizin son yıllarda gördüğü en başarılı bürokratlardan birisi olan Bolu Milli Eğitim Müdürü Şenol Genç?i göndermek istemektedirler. Sürekli huzurlu bir çalışma ortamı arayan, yaklaşık 2.500 öğretmen ve çalışanı ile 45.000 öğrencisi olan Milli Eğitim Müdürlüğünde son bir yılda başarılı çalışmaları, başarılı projeleri ve her şeyden önemlisi okullarda ve Milli Eğitimde yarattığı huzur ortamı ile adından sıkça söz ettiren öğretmeni, hizmetlisi memuru ve öğrencisi tarafından çok sevilen Milli Eğitim Müdürü Şenol Genç?in görevden alındı dedikodusu maalesef eğitim gibi önemli bir kurumda yine mi kaos sorusunu, yine mi eğitimde siyaset eli sorusunu ortaya çıkarmaktadır. Bu konuda oldukça rahatsız olan ve bu dedikodunun çabuk yayıldığı ilimizde öğretmenlerimiz, okullarımız oldukça rahatsızlık duymaktadır. Son bir yıla çalışmaları ile damgasını vuran ?İşte Müdür Böyle Olmalı? dedirten Şenol Genç?in gitmemesi için okullarda görev yapan eğitimciler başta olmak üzere Tüm Milli Eğitim camiası gerekirse imza kampanyası, gerekirse yürüyüş veya elinden ne geliyorsa yapacaktır ve yapmalıdır. Milli Eğitim Müdürü Şenol Genç?in görevden alınmasına vesile olan ve onun gibi başarılı bir bürokratı ilimizde tutamayan siyasilerimize ise cevap en yakın zamanda verilecektir ve Türkiye?de bir ilk olarak gerekirse bu konu meclis kapısından içeriye girecektir. Son yıllarda hem ÖSS?de hem OKS?de sürekli bir çıkış yakalayan ve bununla kalmayarak hedefimizi en üst nokta olarak gösteren Milli Eğitim Müdürümüzle, Bu konuda tüm eğitim camiası hem fikirdir. 20 yıllık öğretmenlik hayatında karşısında, sınıfında bir Milli Eğitim Müdürünü gören ve kendisine hal ve hatırına soran müdür karşısında göz yaşlarını tutamayan bir eğitimcimiz, ?Meslek hayatında hiç Milli Eğitim Müdürü ile karşılaşmadım, konuşamadım, en ücra okulda olmama karşın bir müdürün bu kadar sıcak bu kadar ılımlı olması beni son derecede etkiledi? sözleri ilimizde görev yapan bir çok öğretmenimizin duygularını anlatmaya yeterlidir. Her toplantıda tüm mesai arkadaşlarına e-mail ve cep telefonu numaralarını vererek kendilerinin 24 saat arayabileceklerini en küçük bir olayda dahi yanlarında olacaklarını belirten Milli Eğitim Müdürünü kaybetmek bugünden itibaren eğitimi 2000?li yılların başlarına götürecektir. Öğretmen arkadaşların bir araya geldiklerinde son bir yıldaki çalışma huzurları güven ortamları sadece yüzlerinde değil ağızlarından dökülen kelimelerde sürekli yer almaktadır. Milli Eğitim Müdürlüğüne gitmekte çekinen öğretmen arkadaşlarımızın sadece iş için değil, sıcak bir ortam için bile tercih ettiği Milli Eğitim Müdürlüğünün eski halinin almaması için ellerinden ne geliyorsa yapacakları aşikârdır. Okullarımızda yaptığı elektronik çalışmalarla bir çığır açan ve projenin öncüsü olan Milli Eğitim Müdürümüz maalesef bunları anlayamayan küçük beyinlere aktarmakta zorlanınca, en basit yönteme başvurularak görevden alınacağı belirtiliyor. İlimizde sayısal bazda en güçlü kurum olan ve başta valilik olmak üzere tüm kurumlar ile uyumlu bir çalışma ortaya koyan Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü ve okullardaki bu dedikodu maalesef bizleri çok derinden üzmektedir. Bunun için daha öncede yazmış olduğumuz gibi bizler bu kez sokaklara çok anlamlı ve önemli bir konu çıkmayı düşünüyoruz. Bu konuda bizi başta sivil toplum örgütlerimizin sendikalarımızın, basınımızın yalnız bırakmayacaklarını düşünüyoruz. Umuyoruz eğitim gibi çok hassas bir konuda bu yolda yalnız kalmayacağız. Unutmayınız ki ilimizde yaşayan herkes ya bir öğrenci velisidir, ya da öğrenci velisi adayıdır. Eğitim Camiası Saygılarımızla
  • Altan03.10.2007 12:00:00

    merhaba , çok güzel site Bolu Gölcük Hakkında Açılan Bloguda buraya yazmak isterim http://golcuk.blogspot.com adresinden Gölcük hakkında bilgiler alınabilir. Bolu Gölcük
  • helin demir03.10.2007 12:00:00

    VAHŞETE BÜYÜK TEPKİ Bölge halkının sözde temsilcisi olduğu iddiasında bulunan kanlı hain örgüt PKK/Kongra-Gel, Şırnak?ın Beytüşşebap ilçesi Beşağaç köyünde yapmış olduğu eylemle çirkin yüzünü bir kez daha göstermiştir. PKK/Kongra-Gel, BM İnsan Hakları Bildirgesi?nin bütün hükümlerini ve Türkiye?de yaşayan vatandaşların bildirgede yer alan bütün hak ve özgürlüklerini yok etmeye yönelik insanlık dışı ve teröre dayalı bir eylem sürdürmektedir. Sözde kendi hak ve özgürlüklerinin sağlanması için mücadele ederken, yöre halkının hak ve özgürlüklerini tanımamakta, bunlara saygı göstermemekte, demokratik bir toplum olan Türkiye?de genel ahlak, kamu düzeni ve refahı sağlayan yasalara karşı çıkmaktadır. Gözü dönmüş bu vahşet çetesi hiç düşünmeden insanların yaşama haklarını ellerinden alırken iç ve dış kamuoyunda nasıl olur da ?İnsan hakları uğruna savaş verdiğini? savunabilmektedir? İnsanları haince kurşunlayıp öldürmek insan hakları ile nasıl bağdaşmaktadır? Evlerine dönen insanları kurşuna dizmek hangi vicdana, hangi insanlık anlayışına sığmaktadır? Yaşananların ?vahşet? olduğunu vurgulayan bölgedeki sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan açıklamada; ?Bu tür eylemlerin ülkeyi geri götürdüğüne dikkat çekilerek, yıllardır bölge üzerinde oyunların oynandığına? işaret edildi. Doğu-Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Şeyhmus Akbaş, ?Bölgede şiddetten çok çektiklerini ve artık insanların şiddet istemediğini? belirterek, ?Şiddetin olduğu yerde huzurun olmadığını ve her türlü şiddeti kınadıklarını? kaydetti. Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu da, ?Eylemlerin acısını yıllardır çektiklerini ve olayı kınadıklarını? aktararak, ?Eski günlere dönmek istemiyoruz. Yapılan eylem insanlık dışıdır. Kimden gelirse gelsin terörün her türlüsünü kınıyoruz? dedi. Olayı ?vahşet? olarak değerlendiren Batman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Teymur ise, ?Eylemlerin bölgeyi olumsuz etkilediğini? vurguladı. PKK/Kongra-Gel?in bu hain eylemine DTP?den de ilginç bir kınama geldi. Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş ve Selma Irmak tarafından yapılan yazılı açıklamada; ?Saldırının PKK tarafından gerçekleştirildiğine dair bir ifade yer almazken, vatandaşlarımızın katledilmesinin kabul edilemeyeceği? vurgulandı. Ülkenin birlik ve beraberliğine kast eden terör örgütü PKK/Kongra-Gel, sadece güvenlik güçlerine ve resmi devlet görevlilerine değil, sivil halka yönelik saldırılar da yapmaktadır. Silahla ve adam öldürmekle hiçbir şey elde edilemeyeceği görüldüğü halde, terör örgütü PKK, vahşice ve canice eylemlerine devam etmektedir. İnsanlık dışı saldırı, PKK?nın son çırpınışlarının işaretidir. PKK/Kongra-Gel?in şiddet eylemlerini hiçbir gerekçe haklı gösteremez. Bu gerçeği anlamak için ne Kürt ne de Türk olmanın hiç bir farkı yoktur. İnsanım diyen herkesin konuya duyarlı olması gerekir. Helin Demir [email protected]
  • vedat ersin03.10.2007 12:00:00

    PKK KIMLIGINI BIR KEZ DAHA TEYIT ETTI Son donemlerde yogunlasan askeri operasyonlar karsisinda caresiz durumda olan teror orgutu PKK, bir kez daha sivil insanlari hedef aldi. PKK mensuplari tarafindan, Sirnak’in Beytussebap ilcesine bagli Besagac koyunde, icerisinde su kanali insaatinda calisan koylulerin bulundugu bir minibuse uzun namlulu silahlarla bir saldiri duzenlendi. Saldiri neticesinde minibuste bulunan 7?si gecici koy korucusu 12 kisi hayatini kaybetti. PKK orgutu bu son saldiriyla birlikte ?teror taseronlugu yapan, bolge halkini kirli cikarlari cercevesinde hice sayan rantci ve katliamci? bir orgut oldugunu bir kez daha gozler onune serdi. PKK mensuplarinca gerceklestirilen katliama tepki gosteren bolgedeki sivil toplum orgutlerince yapilan aciklamalarda, ?Besagac koyundeki saldiriyla teror orgutu PKK’nin kirli ve kanli yuzunu bir kez daha gosterdigi? vurgulanarak, ?Bu saldirinin, sivil ve savunmasiz insanlara yonelik yapilan ne ilk ne de son saldiri olacagi? belirtildi. ?Teror orgutu PKK?nin, bolge insanini oldurmekten buyuk zevk aldigi, onun icin bu canilere insan demenin de dogru olmadigi? ifade edilen aciklamada, ?PKK?nin insanlar arasinda dil, din, irk farki gozetmeksizin butun insanligi hedef aldigini bir kez daha gosterdigine? dikkat cekildi. ?Terorun, bolge ekonomisinin geri kalmasindaki en buyuk neden olduguna? deginilen aciklamada, ?PKK tarafindan yaratilan huzursuzluk nedeniyle bolgede yatirimlarin yeterli duzeyde yapilamadigi, bunun sonucunda da teror orgutunun arzuladigi egitimden yoksun, issiz genclerin sayisinin surekli arttigi bir ortam olustugu,? ifade edilerek, ?Bolge halki olarak teror orgutu PKK’ya topyekun tepki gosterilmesi gerektigi? belirtildi. Bolgede suregelen huzur ortaminin bir neticesi olarak ekonomi, saglik, egitim gibi alanlarda kisitli da olsa yasanan gelismelerden rahatsizlik duyan teror orgutu PKK?nin yonetiminde yer alan rantci kesim, aidiyeti belli olan bazi dis gucler tarafindan Turkiye?ye yonelik olarak baslatilan ve gunumuzde de devam ettirilmek istenilen teror ihalesini kaybetmemek ve ellerindeki ranti devam ettirmek icin her turlu insanlik disi eyleme basvurmaktadir. Ancak, orgutun bolge halki uzerinde korku yaratmak amaciyla duzenledigi bu tur insanlik disi saldirilar, onun sonunu daha da hizlandiracaktir. Vedat Ersin [email protected]
  • ayten bardak29.09.2007 12:00:00

    50.yıl i.ö.o için ancak bu yakışır eğitimi ilimizde ticaret haline getirildi.yazık cok yazık...velilerin dikkatine... çünki bende bir veliyim...böle insanlara boluda yer vermeyelim
  • FİKRET ÇIRACI27.09.2007 12:00:00

    Bolu halkının Boluspor kisvesi altında otopark ücretiyle sömürülmesine Sakarya İdare Mhk.nin otopark ve otopark ücretine dair yürütmenin durdurulması kararı ile dur! diyen değerli meslektaşım Sn. Av. Reşat Bulut’u tebrik ediyorum.Bolu halkı otopark ücretini aracasız- vasıtasız Boluspor’a ödemeye hazırdır.
  • hamdi IŞIK26.09.2007 12:00:00

    Ne diyeceğimi bilemiyorum inanın. BOLU Çele köyündeki taşımalı sistemin servisini kullanan gencin en fazla 17 yaşında olduğunu ve ehliyetsiz olduğunu öğrendim. Birkaç tane veli yede buna nasıl müsaade edersiniz diye sorduğumda, bazen babasının işi çıktığını oğlunu servise gönderdiğini öğrendim. Çele ilköğretim okulu öğretmenlerine ve milli eğitim müdürlüğüne buradan sesleniyorum. Bu yavrularını tecrübesiz ve ehliyetsiz gence öğrekçileri toplatmaya nasıl müsaade ederler anlamıyorum.
  • şirvan altun26.09.2007 12:00:00

    PKK İLE MÜCADELEDE TÜRKİYE-NORVEÇ İŞBİRLİĞİ Dünyada yaşanan değişim sürecini takip etmek, gereken tedbirleri almak, her ülkenin en başta gelen sorumluluğudur. Dünya barışını tehdit eden unsurlara ve faaliyetlere karşı ülkelerin ve uluslararası örgütlerin el ele vermesi en etkili yol olacaktır. PKK?ya karşı kararlı tutumunu sürdüren Norveç?te PKK faaliyetlerinin yasaklanması ve PKK adına faaliyet gösteren derneklerin kapatılması yönünde karar alındığı bildirildi. Türkiye ile Norveç arasındaki ikili görüşmelerde söz alan Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Stoere, ?Birçok bölgesel konuda Türkiye’nin görüşlerine değer verdiklerini, Türkiye ile işbirliği yapma isteklerinin çok güçlü olduğunu, AB’nin terör örgütleri listesini desteklemeye devam edeceklerini, Türkiye ile yakın ilişkiler çerçevesinde Ortadoğu?nun başka bir işbirliği alanı olabileceğini? kaydetti. Toplantıda kısaca Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması’nın (akka) da ele alındığı ve Norveç tarafının bu kapsamda yeni gelişmeler ışığında, Nato’nun eski iki kanat ülkesi olarak Türkiye ve Norveç’in işbirliği yapabileceğini söylediği öğrenildi. Geçtiğimiz yıl Norveç Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Anne Lene dale Sandsten PKK?yı meşru bir örgüt olarak gördüklerini söyleyerek, Kürt sorununu yakından takip ettiklerini ve Kürt gruplarıyla ilişkilerinin olduğunu belirtmişti. 11 Eylül saldırılarından sonra kabul edilen BM Güvenlik Konseyi’nin başta 1373 sayılı kararı olmak üzere terörle mücadele alanındaki ilgili tüm kararları, teröre hiçbir şekilde destek olunmaması ve terörist faaliyetlerin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması yönünde uluslararası yükümlülük doğuran en önemli düzenlemelerin başında gelmektedir. Norveç, terörizmle mücadele konusundaki 12 BM sözleşmesine taraf olup, ulusal mevzuatın terörizmin finansmanıyla ilgili olarak belirlenen ilkelere uyumlu hale getirilmesine yönelik çalışmalara da devam etmektedir. 2008 yılı içinde, farklı devlet organlarının terörizmle mücadele alanındaki faaliyetlerinin koordine edilmesine yönelik olarak bir anti-terörizm merkezi kurmayı planlayan Norveç, yeni bir anti-terörizm programını hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Norveç?in, gerek Türkiye?nin terörizme karşı yürüttüğü mücadeleye verdiği destek, gerekse uluslararası ve bölgesel çalışmalara etkin katılım sağlamaya yönelik çabaları göz önünde bulundurulduğunda, Norveç ile ikili ve çok taraflı temelde terörle mücadele alanında mevcut işbirliğimizin pekiştirilerek sürdürüleceğine inanılmaktadır. Şirvan Altun [email protected]
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: