• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • ERCAN SAYAN02.07.2010 12:00:00

    sayın imdat bey görüşlerinize ve de fikirlerinize tamamen katılıyorum
  • Çakmaklar Sakinleri 02.07.2010 12:00:00

    Çakmaklar Yolu üzerindeki doğalgaz çalışmasından dolayı yollarımız çok berbat durumda. Sayın Belediye Başkanımızdan yolumuzun asfaltlanmasını istiyoruz.
  • Cabbar Candemir02.07.2010 12:00:00

    Bolunun Sesi Gazetesinin Dünkü İnternet sayfasında ?Hastalar Ikınıyor, Doktorlar Tıkınıyor? diye bir haber yayınlandı. Habere bakarsanız hastalar hakikaten çile çekiyor diye düşünürsünüz.Gazeteci Fotoğraf çekerken sorduk -Nereden geliyorsunuz ? Ukala bir tavırla cevap verdi -Gastedeeeen. Fotoğrafı çekip, arabasına atlayarak gitmesi saniyelerle anlatılabilir. Arkasından çıktık ama yetişmek mümkün değil. Gazeteci haber yapmaya geldiği binaya girerken kafasını kaldırıp baksa ?YAŞLI MERKEZİ? yazısını görebilir.Fotoğraf çektiği odanın girişindeki levhayı okusa ?DİNLENME ODASI? yazısı var.Kapısında ise ?Yaşlılar için haftada 4 gün yürüyüş düzenlendiği ve isteyenlerin katılabileceği?yazıyor.Bu insanların hasta muayenesi ve Aile Hekimliği ile hiç alakası yok.O anda içeride Doktor da yok.Görev aşkıyla yanan gazeteci arkadaş sormadan araştırmadan fotoğrafı çekip, manşeti atıyor. Sormak gerekir -Yapılan Gazetecilik etiğine uygun mudur? -Gazeteci işinde yeni midir? -Tecrübeli yönetmenleri haberi süzgeçten geçirmiş midir? -Bağlı olduğu Cemiyet bu tip uydurma haberlere ne der? Öğrendim ki haberi Yapan Kamuran ALAGÖZOĞLU. Bu haberi Gazetecilik onuruna, mesleki deneyimine uygun buluyorsa diyecek hiçbir şey yok. Yok eğer bir hata yaptığını düşünüyorsa aynı yere gelerek saçları ağarmış olmasına rağmen hayattan kopmamaya çabalayan o yaşlılardan özür dilemeli ve sitesinde pişmanlığını dile getirmelidir. Oradaki yaşlı ağabeyleri onu mahcup etmeyecek kadar onurlu, gururlu, anlayışlı ve affetmesini bilen yılların eskitemediği koca çınarlardır.
  • metin ercan02.07.2010 12:00:00

    Bir uçakta aralarında bir Bolu?lunun da bulunduğu 31 kişi yolculuk yapıyorlarmış. Kaptandan bir ses gelmiş; ?uçaktaki ağır eşyaların hepsini atın yoksa düşeceğiz.? Bunun üzerine tüm ağır eşyalar atılmış. 10 dakika sonra kaptan tekrar seslenmiş; ?uçağın sağ kanadını koparmak zorundayız yoksa düşeceğiz.? Sağ kanadı koparmışlar. Sonra kaptan tekrar seslenmiş; ?sol kanadı da koparacağız.? Sol kanat da koparılmış. Uçak kanatsız ilerlerken kaptan seslenmiş; ? kusura bakmayın ama uçağın koltuklarının olduğu alt kısmını kesmezsek hepimiz öleceğiz.? Tüm yolcular yukarıdaki tutacaklara tutunmuşlar ve alt kısım kesilmiş. Bacaklar boşlukta, kollar tutacaklara asılı vaziyette yolculuk devam ederken, kaptan; ?bu son isteğim, maalesef kontrolü sağlayamıyoruz, o yüzden içinizden bir kişinin atlaması lazım.? . Bunun üzerine 30 yolcu Bolu?luya döner. Bolu?lu ise başını sallayarak; ?tamam tamam anladım, ama hani alkış?? der. Diğer yolcuların hepsi alkışlar. Sonuç malum? Biz, insanlık için güzel şeyler yapanları, bu kabiliyete ve ehliyete sahip olan samimi siyasetçi ve yöneticileri samimi duygularla alkışlamalıyız. Şakşakçılığı kendileri için avantaj gören, kendi menfaatlerini düşünen ve kendi varlığı için herkesi yok ve hiç sayan, samimi olmayan siyasetçi ve yöneticilerin şakşakçısı olup oyuna gelmemeli ve asla yok olmamalıyız.El öperek tarikat adamı, yalakalık yaparak siyaset admı olduğunu sananlara inat adamın adamı değil bağımsız Türkiyenin dava adamı olmalıyız.
  • Emin Eral01.07.2010 12:00:00

    Bazı kendinibilmez şahıslar çevresine, meslektaşlarının(meslektaşınız sayarsanız) iş olanaklarına saldırmakla meşguller.. Üstelik gazetecilikten yoksun, haber içeriği bitik internet kolpası bir yayın organından yapıyorlar bunu. Yazık, gazetenizi kutlarım. Saygılar.
  • ferda biçel01.07.2010 12:00:00

    Öğrenci zannediyordum.. Değilmiş!.. Milli Eğitim Bakanlığı?na ?öğrenci? kimliğiyle teslim ettim. Onlar ?kobay? olarak kullanmışlar.. Deney yapmışlar!.. Ve şu sonuca varmışlar.. SBS denilen her yıl yapılan sınav sistemi. Çocukların sosyal yaşamını olumsuz yönde etkilemiş.. Eğitim değil, sınav odaklı hale getirmiş.. Okul dışı kaynaklara yönelimi arttırmış.. Okullar eğitim sistemindeki merkezliğini kaybetmiş.. (Yerini dershaneler aldı) Çocukların sosyal gelişimini olumsuz yönde etkilemiş.. Çocuklar aşırı stres altında kalmış.. * * * Milli Eğitim Bakanı Çubukçu bu kanıya nasıl varmış? Benim oğlan gibi milyonlarca çocuğu kobay olarak kullanarak.. Bakanlığın bürokratları kobayları incelemiş bu sonuca varmış.. Çubukçu bu hatalı sistemde ısrarcı olamazdık dedi; SBS?yi kaldırdıklarını açıkladı.. * * * Büyük yenilik diye sunmuşlardı.. AKP?nin eğitimdeki ak devrimi.. Yapmayın, etmeyin dedik.. Bu çocuklara kıymayın dedik.. Sınav yarışını 11?e indirmeyin dedik, dershane yaşını 10?a çekmeyin dedik.. O zaman Çelik Bakan?dı.. Tınmadı.. İstismara açık, eğitime bilgiye kapalı, avantaya teşne sistemi dayattı.. Olan 3 milyon çocuğa oldu.. Daha altıncı sınıfta yarış atına dönüştürüldüler.. Ders çalışmaktan çok, kitap okumaktan çok, test çözer hale geldiler.. Ne cumartesileri kaldı ne pazarları.. Futbolun yerini fen testi aldı, sinemanın yerini sosyal testi.. İki yılları heba oldu.. Mide ağrılarına, stresten sık sık isal olmalarına, kabız olmalarına, sivilce dökmelerine ne diyelim.. O yaşta vücuda verdikleri hasarın bedelini ileride ödemeyecekler mi? Bakan dün çıktı, sistemi kaldırarak çocukları aşırı stresten uzaklaştıracaklarını açıkladı.. Yani.. Deney bitti!.. Kobayların görevi tamamlandı!.. * * * İyi de hesap vermeyecek misiniz? Milyonlarca çocuğun iki yılını yediniz.. Hâlâ o koltukta ?bakan? olarak oturacak mısınız? Bu işin mucidi Hüseyin Çelik hâlâ AKP?nin iki numarası olmaya devam mı edecek? Çocukların sosyal yaşamını öldürmenin hesabını vermeyecek mi? Kimsenin yüzü kızarmayacak mı, kimse özür dilemeyecek mi? Kimse sorumluluk almayacak mı? Hiçbir şey olmamış gibi mi yapacaksınız? * * * Peki ben oğluma nasıl hesap vereceğim.. İki yıldır eziyete dönüştürdüğüm cumartesi pazarlarını nasıl geri vereceğim.. İşin daha da vahimi.. Oğluma kobay olduğunu nasıl söyleyeceğim.. O kendini hâlâ öğrenci zannediyor.. Eyy Çubukçu.. Eyy Çelik.. Yok mu bi sözünüz..
  • metin ercan01.07.2010 12:00:00

    Bir proförün türban görüşü...) Türbana, bir yasaklama aracı olduğu için karşıyım. Türban bir yasaklama aracıdır, çünkü her şeyden önce kadın saçına yasak getirmektedir. `türbana özgürlük` demek, `kadına yasak getirin` demek olduğu için türbana karşıyım. 2) Türbana, kadına bir hakar...et olduğu için karşıyım. Çünkü türban, kadını erkekten aşağı gören, kadını ikinci sınıf insan kabul eden, kadını bir günah sembolü olarak aşağılayan erkek egemen, çağdışı, arkaik bir anlayışın sembolüdür. 3) Türbana, erkeğe bir hakaret olduğu için karşıyım. Kadın türban takmazsa, erkeğin şehvet duygularına esir düşeceğini varsayan ve erkeği gelişmemiş, ilkel güdülerinin esiri bir yaratık olarak kabul eden bir zavallı anlayışa karşıyım. 4) Türban serbestisine, laik demokrasiye karşı olduğu için karşıyım. Demokrasinin temel direği laikliktir. Laik bir ülkede ise dinsel amaç veya gereksinimlere göre yasa çıkarılamaz. Türban serbestisi bu temel ilkeyi çiğnemekte, laikliğe dolayısıyla demokrasimize büyük bir darbe vurmaktadır. 5) Türban serbestisine, hukuk devletine karşı olduğu için karşıyım. Söz konusu düzenlemeye, tüm yüksek yargı kararlarına karşı bir kafa tutma anlamına geldiği için karşıyım. 6) Türban serbestisine, yalnızca ulusal değil uluslararası hukuk kararlarına karşı olduğu için de karşıyım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ve dolayısıyla evrensel değerlere de kafa tuttuğu için karşıyım. 7) Türban serbestisine, dinsel ve/veya siyasi her türlü sembolün kamusal alanda kullanımına karşı olduğum için karşıyım. Çünkü bu tür semboller ayrıştırıcı bir işlev görecek ve gruplaşmalara, bölünmelere, kaosa neden olacaktır. 8) Türbana negatif değil, pozitif ! özgürlük yanlısı olduğum için karşıyım. Dinsel, ailevi ve benzeri baskılarla türban takmak zorunda bırakılmış bir kızımızın, kendi özgür iradesiyle bu seçimi yaptığı aldatmacasına karşıyım. Türban takarak (veya taktırarak) belirli bir ideolojiye teslim olmuş bulunan bir insanın, kişisel gelişimini tamamlaması mümkün olamayacağı için türbana karşıyım. 9)Türbanın üniversitede serbest bırakılmasına, üniversite ruhuna aykırı olduğu için karşıyım.Şu veya bu şekilde dinsel inancın girdiği bir üniversitede akıl, orayı terketmek zorunda kalacaktır. Dinsel dogmaların değil akılcı düşüncenin egemen olması gereken, laik düşüncenin en gerekli olduğu üniversitelerde böylesi bir uygulama düşünülemez. 10) Türbanın `yalnızca` üniversitelerde serbest bırakılacağı iddiaları bir kandırmaca olduğu için bu düzenlemeye karşıyım.Çünkü bu uygulama bir domino etkisi yaratacak ve sonunda her kademedeki öğretim kurumuna ve kamusal hizmet alanına yayılacaktır. Bunu görmemek için insanın ya aptal ya da kötü niyetli olması gerekir. 11) Bu serbestiye, bizi çağdaş uygarlıktan uzaklaştıracağı ve ülkemizi ilkel ortaçağ zihniyeti yörüngesine oturtarak tüm kazanımlarımızı yok edeceği için karşıyım. 12) Din devletine karşı olduğum için türbana karşıyım. Günümüzde artık bir vicdan meselesi olması gereken dini, semboller vasıtasıyla topluma dayatan, bu uğurda anayasal düzenlemeler yapabilme cüretini gösteren ve bugüne kadar yaptıklarıyla artık deşifre olmuş bu iktidarın nihai amacının bir din devleti olduğu artık anlaşılmalıdır. 13) Bu düzenlemeye, emperyalizme karşı olduğum için karşıyım. BOP ve ılımlı islam projelerinin bir uzantısı olan bu serbesti, emperyalizmin Türkiye`yi islam ülkelerine bir model ülke olarak sunma (bir başka ifadeyle laikliği sulandırma) projesinin bir sonucudur. 14) İstismara karşı olduğum için bu düzenlemeye karşıyım. Bu düzenleme, yıllardır acımasızca türbanı bir istismar aracı olarak kullanan, halkın din duygularını sömüren siyasetçilerin onaylanması anlamına gelecek ve sömürü daha da ivme kazanacaktır. 15) Ve son olarak bir Atatürk`çü olarak türbana karşıyım. Türban serbestisine laik cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk`e ihanet anlamına geldiği ve bu ihaneti kabullenemediğim için karşıyım. Prof.Dr.Oğuz İNEL Emekli Öğretim Üyesi
  • Rasim Öz01.07.2010 12:00:00

    Bu gün yayınlanan gazetelerden bir haber; "Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ilişkilerdeki krizin doruk noktasında bulunduğu İsrail?in Ticaret Bakanı Ben- Eliezer ile Brüksel?de gizlice buluştu." İşte AKP’nin politikalarına çok güzel bir örnek. Başbakanın efelenmelerinden sonra bir AKP heyeti gönül almak için ABD’’ye gitti. Sonra da Recep Bey Obama’nın yanına gitti. Obama o an maç izlediği için Başbakanımızı bir saat bekletti. Şimdi de Dışişleri Bakanı İsrail’le gizli görüşmeler yapıyor. AKp’nin ne olduğunu artık iyi anladık. Milletvekillerine ve yerel AKP yöneticilerine sesleniyorum; seçim dönemi gelince sakın kapımızı çalmayın... Haberiniz ola!..
  • Hulusi M. Mutlu01.07.2010 12:00:00

    Ağzına, yüreğine, ellerine sağlık İmdat Aslan... Feşullahcı kanat tarafından organize edilen Abant Platformu toplantısında demokrasi vesayet altında diyen bakanından, valisinden ve sözde aydınına kadar herkese hak ettikleri cevabı vermişsin... İyi ki Bolu Express var, iyi ki gazetemizin böyle değerli yazarları var... Şu değerlendirmenizi de çok yerinde buldum; "Valilere bu yolu malum eski Bolu valisi Sayın İbrahim Akpınar açtı ve valilere ayrılan bu yılki İKTİDAR YANLISI MİKROFON KONTENJANI! İse, Kırıkkale valisi tarafından dolduruldu!.." Çok yerinde bir tespit. Valiler devletin valisi olduklarını unutunca işte böyle olumsuz sonuçlara neden oluyorlar. Dilerim Kırklareli Valisi hakkında gerekenler yapılır. Bekleyip göreceğiz. 30 Haziran tarihli Vatan Gazetesinde Aydın Ayaydın’da bu konuya değiniyordu. Okumanızı öneririm.
  • Sinan BAYRAK01.07.2010 12:00:00

    Sayın Yaşar Aksanı yazısından(şanı büyük osman paşa)dolayı kutluyorum.geçen gün kaza haberini duyunca birden içim ürperdi ve osman pamukoğluna bişey olduğundan korktum.Artık bu insanı seviyorum hem fikirlerini hem beynini.ŞANI BÜYÜK OSMAN PAMUKOĞLU
  • Mustafa COP30.06.2010 12:00:00

    Bolu KOSGEB’e OSB’de bina yer teslimi... tören BOLU TSO da yapılamadı... davetliler şaşırdı... protokol imzalandı mı... Sn. KOSGEB Başkan Vekili "TÜYSÜZ" ün tavrı anlaşılamadı... siyasilerden açıklama bekliyoruz... ne olacak şimdi...Saygılarımla.
  • Tuncer ŞENGÜN- TN İNŞAAT30.06.2010 12:00:00

    Merhaba sayın BOLUEXPRESS Okuyucuları gazetenin 26 haziran tarihli ziyaretci defterinde adını açıklamaktan çekinen bir kişinin yazdığı şirketim ve şahsım hakkımdaki şikayet ve karalamala dolu yazısını okudum ancak bu yazıyı ciddiye alabilmem için karşımda bu suçlama ve karalamayı yapan kişiyi karşımda görmek isterim yazısında bahsettiği konuların bir kısmı doğrudur,bunlar orkide 1 sitesinde oturan 30 dairenin daire içleriyle ilgili değildir,tüm oturanların daireleri teslim edilmiş olup,çevre düzenlemesi ve kazan bağlantıları kısa sürede yapılmaya başlanacaktır.Bu zamana kadar işimizin arkasında oldum bu günden sonrada işimin ve imzamın arkasındayım,26 hazirandaki şahsiyetini saklayan şahsiyetsiz kişinin yazdığı yazıyı okuyanlarında beni tanıdıkları için yazıyı ciddiye almadıklarını biliyorum en kısa zamanda bu kişiyi karşımda görmek istiyorum GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ Saygılarımla
  • Düzceli Fahrettin Yılmaz 30.06.2010 12:00:00

    İmdat Aslan Beyin Çömelen Erdoğanmı yoksa AKP mi başlıklı yazını okudum ellerine sağlık. Yüreğine sağlık.İyiki siz gibi duyarlı yazarlar varda hislerimize tercüman oluyorsunuz.Büyük bir kitlenin sizleri takip ettiğini biliniz.Yolunuz açık olsun.
  • Elif Hekim 30.06.2010 12:00:00

    orkide evleri ile ilgili şuursuzca yorum yapan arkadaş; senin tuzun kuru galiba herşeyi oturduğun yerden yorum yapmak karalamak kolay.madem o kadar şikayetcisin muatabın belli niye gazete gazete dolaşıyosun boş vaktinde çok demek ki.ama gözünü aç insanlar orda emek harcıyolar bişeyleri tamamlamak için uğraşıyolar.
  • Selcan30.06.2010 12:00:00

    makinisti tebrik ediyorum.Her zamanki gibi////
  • Yüksel Özdemir30.06.2010 12:00:00

    Sayın Yaşar hocamı bir kez daha tebrik ediyor ellerinden öpüyorum..işte biz hocamın anlattığı böyle bir liderin arkasından hertürlü zorluğa ve engellemeye karşı yılmadan gidiyoruz...........birilerinin adamı değil davanın adamına hizmet ediyoruz..tüm bolu halkındanda bu harekete sahip çıkmalarını bekliyoruz......
  • Mustafa Gül30.06.2010 12:00:00

    TERÖRÜ BİTİRECEK, İDAMI GETİRECEK,TARIMDA KALKINMAYI GERÇEKLEŞTİRECEK,Yerli sermayenin ayakları altına kırmızı halı serecek ,ONURLU BİR DIŞ SİYASET YÜRÜTECEK,YOKSULLUK VE YOLSUZLUĞU BİTİRECEK TEK LİDER VAR O DA ^^OSMAN PAMUKOĞLU^^HAK VE EŞİTLİK pARTİSİ (Hepar)
  • Hayrettin Kahraman30.06.2010 12:00:00

    Bu memlekette yaşayıp, bu memleketin imkanlarını sonuna kadar kullanan, tüm bunlara rağmen nankörlük yaparak, ordumuza, yargımıza, ulusal bütünlüğümüze karşı saldırıda bulunanlara köşesinden verdiği cevap için Sayın İmdat ASLAN’a sonsuz teşekkürler. Sabrımızın sınırlarını artık daha fazla zorlamasınlar... İmdat ASLAN’ın bu güzel yazısını (Hain misiniz siz ulan?) lütfen okuyun...
  • Burhan Metin30.06.2010 12:00:00

    İmdat Beyin buğünkü yazının altına bende imzamı atmassam namertim.Yeter artık sabrında bir sonu vardır bu ülke sahipsiz değil iş o noktaya gelmesin Bolumuza ve ülkemize sahip çıkalım//////
  • metin ercan30.06.2010 12:00:00

    değerli kardeşim imdat aslan, siyasi partilere üye olup liderlerini tabu gibi görüp fikir ve düşünceden yoksun, lider ne söylerse doğrudur mantığıyla hareket ederek onlara sadakat gösterisi yapan sözüm ona parti kahramanları ve bunları bu halde gören parti liderleri oldukca, yazınızda belirttiğiniz bu omurgasız, soyu nesli pislikler içindeki sözüm ona aydın ve akil adamlar çıkıp böyle köpekce konuşurlar, kalemi ile savaşan sizin gibi köşe yazarları olmasa bu zibidiler parsel parsel ülkeyi satacaklar, milletimizin genleri ile oynadılar milli olan herşeyimize küfür ediyorlar buda düşünce özgürlüğü oluyormuş AB ye girecez ya.bu köpekleri durdurmak için milletin uyanması gerekir.bizim bizden başka dostumuz yok,bu coğrafyada yaşamak inanın çok zor.onun için bir olup diri olmalıyız.Ağzınıza sağlık.
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: