• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • HAMDİ IŞIK27.03.2009 13:00:00

    Helikopter kazasında kaybettiğimiz insanların yakınlarına baş sağlığı dilerim. Üzülerek söylemek isterimki bu olay memleketimizin ne kadar açiz olduğunu ortaya koymuş oldu.Düşen bir helikopterin yerinin iki günde tespit edilmesine akıl erdiremiyorum.Telefon konuşmasının yerinin tespit edilememeside cabası.Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesini isterim.Sorarım ey türkiye bu düşen helikopterde başbakanımızın veya bir bakanımızınveyada veya gelecek olan ABD Başkanı oldugunu düşünsek memleketin hali ne olurdu soırarım.Bu memleket bu teknolejilere sahip olması bukadar zormu acaba.Yorum sizlerin arkadaşlar.Sevgiler.
  • asi ve kara26.03.2009 13:00:00

    Yönetilmek demek izlenmek, soruşturulmak, casusluğa maruz kalmak, yönlendirilmek, otorite altına alınmak, engellenmek, beyni yıkanmak, vaaza çekilmek, kontrol edilmek, değerlendirilmek, sansüre uğramak, kumanda edilmek; bunları yapmaya ne hakkı, ne bilgisi ne de erdemi olmayan yaratıklar tarafından. Yönetilmek her harekette, her operasyonda, her işlemde not edilmek, kaydedilmek, üye olmak, vergilendirilmek, damgalanmak, ölçülmek, numaralandırılmak, değer biçilmek, lisans verilmek, izin verilmek, uyarılmak, yasaklanmak, yenilenmek, düzeltilmek, cezalandırılmak. Yönetilmek kamu yararı bahanesiyle, genel çıkarlar adına katkı sağlamak, eğitilmek, kefalet vermek, sömürülmek, kontrol edilmek, tehdit edilmek, ezilmek, soyulmak ve sonra, ilk direnişte, şikayetin ilk kelimesinde bastırılmak, ceza kesilmek, aşağılanmak, rahatsız edilmek, takip edilmek, dövülmek, hapse atılmak, vurulmak, makineli tüfekle taranmak, yargılanmak, mahkum edilmek, sürülmek, kurban edilmek, satılmak, ihanete uğramak; ve hepsinin üstüne bir de alay edilmek, dalga geçilmek, zulmedilmek, onursuzlaştırılmak. " değildir. eğer değilse bunu yapan yönetim başınızdaysa, onlara oy verilmeyerek hadleri hukukları sınırları bildirilir. şikayet ve isyan yerine ehven-i şer tercih edilir. Ta ki birileri çıkıp kahramanvari söylemini eyleme geçirene kadar...
  • Haluk Sönmez26.03.2009 13:00:00

    Hüseyin Aykan’ın yazısı bir harika gerçekten bende belediyeyi yönetecek kişinin ne olduğuna değil ilimizi nasıl yönettiğine bakarım. Hiciv sanatını böylesine güzel kullanan yazarlarınız olduğu için gazeteniz öğünmeli. Yerel gazeteler içerisinde Ekspres’in yeri bambaşka.
  • Secim Zamanı 26.03.2009 13:00:00

    on partiliyi bir araya toplayamayandan siyasetçimi olurmuş yapacak başka işi olmayan böyle yappıyor.
  • zapatistaa 26.03.2009 13:00:00

    Köroğlu Bolu?nun simgesi. Her delikanlının atası. Kancık bolu beyi köroğlu?nu yakalatmak için tellal tutar. Bolu sokaklarında dolaşan tellallar şöyle der. ? köroğlu?nu ele geçirmek için, bolu?nun en iyi hırsızlarını saraya bekliyor beyimiz.?)))derken bir tane bacaksız hırsız seçilir tonlarca hırsızın içinden ve bolu beyinden altınları peşin ister. Gerekçe olarakta, bolu?da sağlam adam kalmadı der. Düşünsenize, ne değişti aradan geçen o kadar yüzyılda? Sağda, daha dünlerini bildiğimiz, iki koyun gütmekten aciz zevatlar ağa olurken, halkın gözüne baka baka din, iman, millet diyerek yalan söylüyorlar. Sözde solda ise, sağdan farksız. Cadde turluyorlar, cesurlar ya. Fabrikalarında sendikasız işçi çalıştıran, zorla fazla mesai dayatılan işçilerin patronlarıyla. Cumhuriyetten birhaber, cumhuriyetin kazanımlarından habersiz, cumhuriyet sömürücüleri.Küçük ayvaz sağ olsaydı derdi, bolu?da hala adam yok diye:)))) şimdi bu seçim bitecek az kaldı. Kancık bolu beyleri ve hırsızlar. Bunlar bir taraf. Bakmayın birbirlerine benzemediklerine. Lafta benzemezler, aynı masaya oturdular mı, iş bölüşmeye geldi mi farkları kalmaz. Kiminin boyu kısa, cücük, kimisi köse, kiminin bıyığı sarkık, tabi ama, bunlarda farktan sayılmaz. Ya diğer taraf? Diğer taraf, aşka bile saygısızlık eden, emeğe saygısızlıkta yarışan, sömürgen kenelere dur diyenler. Koskoca bir başbakanın, utanmadan, devletin makam aracıyla hovardalığa gitmesine aşk diyenlere, üç maymunu oynayanlara sadece kadın sevmişti yorumunu yapabilenlere dur diyen. Tercih sizin. Az kaldı. İnsan olan vatanını satar mı? Suyun içip ekmeğini yediniz. Dünyada vatandan aziz şey var mı? Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Onu didik didik didiklediler, saçlarından tutup sürüklediler. götürüp kâfire : "Buyur..." dediler. Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Eli kolu zincirlere vurulmuş, vatan çırılçıplak yere serilmiş. Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş. Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Günü gelir çarh düzüne çevrilir, günü gelir hesabınız görülür. Günü gelir sualiniz sorulur : Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Nazım hikmet.
  •  26.03.2009 13:00:00

    Hüseyin Kaya’nın "AİBÜ hastanesi ve Karaköy minibüsleri" isimli yazısını okudum. Kendisine personel servisleri konusunda hak verilebilir. Fakat o Karaköy minibüslerinin hasta da taşıdığını göz önünde bulundurursak minibüslerin hastane içine girmesi bence gayet mantıklı. Çünkü her hastanın o taksi tutan hasta gibi maddi imkanı olmayabilir.
  • arifemre26.03.2009 13:00:00

    MUHSİN YAZICIOĞLU VE ARKADAŞLARININ EN KISA ZAMANDA KURTARILARAK SAĞ SALİM ARAMIZA KATILMALARI İÇİN DUALARIMIZI EKSİK ETMİYELİM.... ALLAH YARDIMCILARI OLSUN....
  • MARKETİN-LEASİNG26.03.2009 13:00:00

    muhsin yazıcıoğlunu istismar etmeyelim, yazıktır günahtır.nerdeydin helikopter düşmeden. hem sen sayın yazıcıoğluna kaç kere oy verdin. Şurda 3 gün sonra seçim var hadi oy ver o zaman. belediye melediye diye yaz çiz azarı yiyince sus-pus. Sinmek bu olsa gerek işte. Nerde bir değer hemen istismar yok öyle güzel kardeşim.
  • MARKANDSİPENSIR26.03.2009 13:00:00

    Arif kardeşim, sanırım nihayet anlaştık. O kadar laf salatası ettin ama tıs diye söndün bakıyorum. Güzel kardeşinm aklın yolu bir vicdanlar hür. Sen ne bükemeyecğin bileğe sarıldın baştan. Biraz ağzını bozmuşsun sana yakışmamış diyemiyorum. Seviye falan demişin ama seviyende çıktı ortaya.memnuniyetimi dile getirmek istedim. Bu beldiye aynen tam kadro devam inş. senin bir oyunla yıkılır mı sandın.
  • zapatistaa26.03.2009 13:00:00

    Ellerinize ve Yalana Dair Bütün taşlar gibi vekarlı, hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli, bütün yük hayvanları gibi battal, ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benziyen elleriniz. Arılar gibi hünerli, hafif, sütlü memeler gibi yüklü, tabiat gibi cesur ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizleyen elleriniz. Bu dünya öküzün boynuzunda değil, bu dünya ellerinizin üstünde duruyor. Ve insanlar, ah, benim insanlarım, yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız. Ve beyaz sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya, göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan. insanlar, ah, benim insanlarım, hele Asyadakiler, Afrikadakiler, Yakın Doğu, orta Doğu, Pasifik adaları ve benim memleketlilerim, yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu, elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız, elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz. İnsanlarım, ah, benim insanlarım, Avrupalım, Amerikalım benim, uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi, ellerin gibi tez kandırılır, kolay atlatılırsın... İnsanlarım, ah, benim insanlarım, antenler yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa rotatifler, kitaplar yalan söylüyorsa, beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların, dua yalan söylüyorsa, ninni yalan söylüyorsa, rüya yalan söylüyorsa, meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı, söz yalan söylüyorsa, ses yalan söylüyorsa, ellerinizden geçinen ve ellerinizden başka her şey herkes yalan söylüyorsa, elleriniz balçık gibi itaatli, elleriniz karanlık gibi kör, elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun, elleriniz isyan etmesin diyedir. Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız bu ölümlü, bu yaşanası dünyada bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.
  • MARKETİN-LEASİNG26.03.2009 13:00:00

    belediye çalışmıyor falan diyosunuz ama bu belediye boluya 6 market ve dolayısıyla itibar kazandırmıştır. Km ned derse desin. Modern dünyaya boluyu entegre eden bu beldiyedir.
  • asi ve kara26.03.2009 13:00:00

    tüm halkın oy kullanması gerekiyor.gelen para cezaları oy kullanma oranını artıracaktır .ancak,elleri kolları bağlı zavallıları oynayan, bu memlekete, gerçek memleket aşıklarının şiirlerini kullanarak klavye başında ucuz kahramanlığa soyunanlar kadar zarar veren kimsecikler olmadı olmayacak. "biz ne yapabilrizki" lerle bu sistemin çrkında eriyen ezilen, acınılası umarsızlar, oy kullnamama yönünde insanlara çağrı yapıyor.gelen mailler, ve incilerini orada burada saçanlar seçime 3 gün kala buna çabalıyorlar. bu seçimler belkide hiç olmadığı kadar Türkiye’nin geleceğini etkileyecek. erken seçim şimdiden konuşulur oldu. insanımız bunların farkında, oylarını kullanacaklar. kullanmalılar. Kullanacağız. vermediğimiz her oy geleceğimizi karartan iktidar partisine olacak, bu mu istenmekte, bir oy bir mücadele, oylar CHP’ye. "Mücadeleleri için bir ödül vede saygı bekleyenler yanlış yaptılar. Ödül mücadelenin kendisidir, kazandığınız değil. Dünyanın saçmalığını yenmeyi bekleyemeseniz de, bu girişimi yapmalısınız. Ahlak bu, din bu, sanat bu, hayat bu." --Phil Ocs--
  • Adil DOĞRUSÖYLER25.03.2009 13:00:00

    Merhaba; Bilindiği gibi Bolu İl Özel İdaresi bünyesinde çalışan 15 memur 55 işçi olmak üzere toplam 70 personelin ilçelere tayini çıkarılmıştı. Bu personelden bazıları idari mahkeme vasıtası ile geri döndü, bir kısmı da kahredip emekli oldu. Özel idare nin bu uygulaması günlerce tartışıldı yazıldı çizildi. Ancak ilgili yöneticiler kaçamak yanıtlarla bir sürü insanı perişan ettiler, Artı olarak devletin zarara uğramasını sağladılar. Verilen harcırahlar, geçici görev yollukları vs. ise cabası. Diyeceksiniz ki durup duruken nerden çıktı şimdi bu. Neden geçmişi alevlendiriyorsun...? Şu ara ilimizdeki kurumlar arasında yeni moda başladı; İl Özel İdare Genel Sekreterliğine naklen tayin olmak için o partili senin bu milletvekili benim, peşinde koşma modası. Gazeteciler de bu konu üzerine nedense durmuyorlar. Bir araştırın bakalım, ne kadar kişi geçiş yapmış, ne kadar kişi geçiş için beklemekte, bu kişiler neden Özel İdarede çalışmak istiyorlar, ne avantajları var, bu geçişleri kim organize ediyor, geçmek isteyenlerdeki aranan esas kriter nedir, neden diğer kurumlardaki vukuatlı problemli memurlar özel idareye rahatça geçebiliyor...? Madem gazetecisiniz alın size bir araştırma konusu. Ancak biliyorsunuz ki son zamanların moda bir deyimi var; "yandaş medya" eğer bu kategoriye giriyorsanız ona bir diyeceğim yok tabiki. Hadi kalın sağlıkcakla.
  • KÖROĞLU RUMUZLU KİŞİYE25.03.2009 13:00:00

    Ya kardeşim sen işi gücü bıraktın sayın Doç. Dr. Adem Kara hocamın yazılarında unvan kullanmasına mı taktın. Varsa bir unvanın kullan sen de. Ne engel varmış unvan kullnanmanın. Hem sonra kaç kitap okudun kaç tez yazdın da hocamın unvanını diline dolayabiliyorsun.Sen mi verdin unvanı da nerde kullanacağına karışıyorsun.
  • zapatistaa25.03.2009 13:00:00

    kendisine asi ve kara diyen şahsiyete; kardeşim diye hitap edebilme lüksünü nereden buldun bilemiyorum ama, sanırım tanışıyoruz. asi olduğuna inanmıyorum. kara olduğunsa doğru.:))hemde su geçirmez. yazılara ve dizilere gelince; her yazılanı okumak, doğru yazılana hakaret etmektir bence. hem nasılsa, millet ne yazdığını bilmiyor, bir seçimde eniştesinin aleyhinde çalışanlar, bir seçimde kayınçosuna mel gibson muamelesi yapıyorlar. dizilere gelince:)) sen çok dizi izliyorsun galiba:) bence adam gibi şeyler oku ve izlemeye belgesellerden başla. senin için iyi olacağına eminim. hem ben canım isterse, aklıma eserse böyle yazıyorum işte. sen aldırma bana. sonra bunun için en başta senden olmak üzre, birilerinden izin almak zorunda mıyım?:)))
  • asi ve kara25.03.2009 13:00:00

    Zapatista kardeş, yeni yazı dizisine doğru yerlerde yani çok değerli vede değer verdiği basın okuyucu köşelerinde başlamış tebrikler, doğru ve güzel şeyler söylemiş. konuş zapatista, kim tutar seni((((:
  • zapatistaa24.03.2009 13:00:00

    düzen partilerinden birinden vekil adayı olan bir patron (ortaboy) :)) bir gece trafik kazası geçirir ve birini öldürür. şuç şoföre yüklü bir para karşılığında bırakılır. seçim biter, kaybetmenin hüznüyle olsa gerek, şoförünün ailesine vefa göstermesi gerekirken karısıyla birlikte olur patroncuk. bir evin bir oğluda bunu görür ve ses etmez. sonra şoförde çıkar içerden oda ses etmez. olan olmultur nasılsa. ve filmin adı ÜÇ MAYMUN dur. ewet şu 6 günde geçsede maymunlardan kurtulsak. o kadar çoklar ki. aynı işyerinde, aynı pasajda, aynı binada, aynı mahallede, heryerdeler. herkes, bir şeyleri iş edinmiş çalışıyor. amaaaaaaaaa...... "Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük"
  • KURTCEBE NOYAN24.03.2009 13:00:00

    Dün hükümet meydanında başbakan Recep Tayip Erdogan sevgili bolululara konuştu.kimisi merakdan.kimisi sevgiden.kimisi nefretden,kimiside nasıl birisi,kimiside ya şu emine erdoğanıda yakından göreyim diye dinlemeye gitti.bunlar demokratik sistemin vazgeçilmezi.ama bu mitingin çok önemli bir yönünü hiç kimse dikkate almadı.hele hele bolu yerel basını bu konuya bu günkü haberlerinde hiç yer vermemiş.hiç bir köşe yazarıda rahatsız olmamış.mitingin yapıldığı meydanın 50 metre yukarısında 1700 ilkögretim çağındaki cocukların eğitim yaptığı sakarya ilköğretim okulu var.bu okul bolunun iyi eğtim veren okularından olduğu için herkes çocugunu bu okula yazdırmak için çok ter döker.sabah ve öğleden sonra eğtim yapar.malisef bu çocuklarımız derslerini öğretmenleriyle sınıflarında işlerken saat 12,00 den itibaren ola bidiğince yüksek sesle miting ve miting sarkıları ve konuşmaları dinlediler.o sesde yapılan eğitimin ne kadar faydası var onu öğrencilerden ve öğretmenlerden sormak gerekir.bir veli olarak ilgili sorumlulara iletiyorum.ha sadece bir okulmu hemen yukarısında izzet baysal kadın doğum ve çocuk hastanesi var.burada yatan veya hastalığından dolayı hastaneye gelen hastaların vay haline.tedavi için uğraş veren hekimlerin vay haline.doğum yapan annelerin,doğum yapmak için acı içinde kıvranan anne adaylarının vay haline,ağrısının yerini dahi tarif edemiyecek küçük cocukların o gürültüdeki vay hallerine,eğitim ve sağılık devletin vatandaşa görevinin en önemli iki hizmeti.ne yazık ki ikiside başbakan tarafından engelleniyor hiç kimseninde gıkı çıkmıyor.daha mitingin konuşma platformunun hemen arkasında defterdarlık,orada para tahsilatı yapan veznedarın vay haline,fiş kesen memurun,vatandaşı bilgilendiren memurun,şikayet dinleyen müdürün,sıra bekleyen vatandaşın vay haline.hele o saatde sanatsal ve kültürel etkinliği görmek için sinamaya giden izleyiciler ne durumdalarki.Bolunun en üst yönetiminin bulunduğu valilik binası ne durumdadır ki.bolu için belkide en önemli kararların alındığı odalarda görev yapan valimiz ve yardımcıları nasıl o gürültüde görev yaptılar.günlerdir nüfus müdürlüklerinde binlerce insana oy kulanabilmeleri için nüfu kağıdı çıkartan o memurları o gürültüde nasıl çalıştılar bilemem.acaba nüfus kağıdına vatandaşların bilgierini sağlıklı yazabildilermi.biliyorsunuz bir nokta farklılığı,bir harf veya rakam farklılığı insanın başına neler açar neler.tapu ya ne dersin.hele hele insanlara adaletin dağıtıldığı adliyede görev yapan hakim,savcı ve avukatlar nasıl çalıştılar o gürültüde.sanık.tanık.ve müştekilerden alınan ifadeleri tam duya bildilermiki.ifadeleri kağıda yazan memurlar katipler acaba konuşulanları harfiyen yazabildilermi o mitink gürültüsünden.askeri tesislerde gürültüden komutanın emrini anlıyamıyan veye duyamıyan askerlerin durumunu düşüne biliyormusunuz.vel hasıl sayın vali bey,sayın belediye başkanı,sayın seçim kurul başkanı devlet birimlerinin vereceği tüm hizmetleri engelleyen bu mitinklere hükümet meydanını niçin açarsınız veya niçin mitin yapılmasına izin verirsiniz.ya hafta sonu izin verin yoksa mesai saatlerinde izin vermeyin.
  • Adem KARA24.03.2009 13:00:00

    Köroğlu rumuzlu arkadaşımız ünvan konusuna değinmiş. sadece şunu söyleyeyim yazılarımı dahi maille yolluyorum yani bu konuda müdahil değilim. bu konu benimle ilgili değildir. saygılar sunarım... Adem KARA
  • zapatistaa24.03.2009 13:00:00

    bir seçimin bitmesine daha çok az kaldı. bir an evel bitsede rahat etsek. seçilen koltuğuna otursa, yandaşlarını kollasa, ihaleleri ayarlasa, seçilemeyenlerin bir kısmı tasını tarağını toplasa gitse, bir kısmı ise hırsını nereden ve kimden çıkaracağını düşünse. her zamanki gibi. ama her zamanki gibi alanları dolduran, sadece seçimlerde hatırlanan, PARMAKLA sayılacak kadar aşağılanan halkta, enseye tokat....... parmak bir seçimin daha kendisine hiçbir yarar getirmediğini bu sefer bari görse. umarız görür. bu sefer son, arkasından elim kırılsaydı demelerin sonu yok. düşünsenize, sizleri parmakla sayıyorlar. gece yarıları otomatik icatlarla telden arıyorlar, ceplerinize mesajlar geliyor, mailler cabası. kuşatma, viyana dan öte. ya seçim sonrası? bu kadar çok parmakla sayılan adama kim, ne verecek? elbette herkes beklediğini alacak.:))) bu seçimlerden sonra da ilk evela göreceğimiz şey bu olacak. baykal ve başbakanla ilgili üretilen fıkralar çok güzel.:)) ama halkada düşen üç maymunu oynanamamak. "ormana maliyecilerin geleceği duyulmuş. ayı başlamış kaçmaya, kaplumbağa görmüş ve sormuş. ayı cevaplamış. bende kürk, hanımda kürk. kaplumbağa başlamış kaçmaya leylek görmüş ve sormuş. kaplumbağa cevaplamış. bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev. leylek başlamış kaçmaya, maymun görmüş ve sormuş. leylek cevaplamış. bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık. maymun başlamış kaçmaya. birden irkilmiş ve düşünmüş. benim kıçım açık, hanımın ki açık, çocukların ki açık. benden ne alacaklar diye? ama maliyeciler maymunu yakalamış:)))))
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: