• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • Suat Bulgurcu24.12.2010 14:00:00

    AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Bey bir ara açılımı dilinden düşürmüyordu. Ne olduklarını kendilerinin bile bilmediği açılımın maalesef ülkeyi ne hale getirdiğini görüyoruz. Ali Ercoşkun’da açılım açılım diyordu. Şimdi açıklasın bu açılımın sonuçlarını. Ülkeyi bu hale getirenlere yazıklar olsun.
  • Mn24.12.2010 14:00:00

    Saın IŞIN ERŞEN; Köşenizde yazdığınız 60 yolsuzlukla lgili herhangi bir muhalefet partisi HUKUKÎ girişimde bulunmuş mudur? Bulunmamış ise siz bi zahmet bunu yapsanız diyorum... Yoksa bu PALAVRALARA kimse inanmaz!! Milletin son 6 seçimde böyle işamlara inanmadığı zaten belli olmadı mı?? :)
  • Soner Toprak24.12.2010 14:00:00

    AK Partinin İl Başkanı Ali Ercoşkun geçtiğimiz günlerde "Açılım"ın yararlarını anlatıp duruyordu. ne oldu? Sözde açılımları ülkeyi bölünme noktasına getirdi. Açılım lafları hikaye... PKK AK Partinin tavizleri nedeniyle iyice palazlandı ve siyasi söylemcileri şimdi özerklikten bahsediyorlar. AK Partiyi açılımın fos çıkmasından dolayı kınıyorum.
  • Cuma Namazı24.12.2010 14:00:00

    Bugün Cuma namazında yine uyuduk. Sayın Müftü, (vaiz) yine bizi uyuttunuz. Sayın Müftü (vaiz) Kur’andan uzaktınız, tarihten ve gerçekten uzaktınız. Peygamberimizin vefatını masallaştıran, Sadece "Salih Suruç" adındaki yazarın eserinde bulunan, gerçeği çok tartışmalı masal ile bizi uyuttunuz. Helal olsun size. Eğer sizde olmasanız biz nasıl uyuyacağız? Siz olmasanız batı medeniyeti nasıl ilerleyecek? Biz peşlerinden tıpış tıpış, uyuya uyuya nasıl gideceğiz?
  • Süleyman Sırrı Taşdelen23.12.2010 14:00:00

    Açılım açılım diye bas bas bağıranlar, PKK ve uzantılarının "Demokratik özerk Kürdistan..." diye başkaldırmalarına ne diyecekler acaba? Ama ben onlara diyecek bir laf biliyorum; "Alın açılımınızı başınıza çalın..." Bu milletle dalga geçmeyi de bırakın...
  • memleketim23.12.2010 14:00:00

    Sayın Makinist hocam; bana ilkokul birinci sınıfta ilk öğrettikleri fiş, "uyu uyu yat uyu" ne kitabı, ne gazetesi, Orhan Veli’nin dediği gibi BEDAVA YAŞIYORUZ... alışmışız böyle yaşamaya...
  • diren ardic23.12.2010 14:00:00

    ÜNIVERSITELI BU OYUNA GELMEMELI Yunanistan ve Ingiltere’de baslayan üniversite olaylari maalesef bizim üniversitelerimize de siçradi. Üniversite gençligini ortaligi yakip yikarken gösteren görseller basin-yayin organlarinda sikça yer bulmaya basladi. Avrupa?da ve ülkemizde üniversite gençliginin öne sürdügü masum istekler, geçmis yillardakilerden bir farklilik göstermiyor. Üniversiteler her türlü fikrin serbestçe tartisilacagi, çözümlerin bulunacagi mekânlar olmasi gerekirken, son yasanan olaylar bunun tam aksine isaret ediyor. Fikri aymazlik almis basini gidiyor. Güncel sorunlarin çözüm yollarinin görüsüldügü mekânlarda konusmacilar konusturulmuyor. Özgür düsünceye yapilan bu saygisizligin savunulacak hiçbir yönü yok. Gençligin sorunlarini bilgi çaginda muhataplari ile konusarak, tartisarak çözüm yolu aramalari gerekirken, ?yumurtadan? eylemlerden medet ummasi ise komik... Üniversite gençligi karsit fikirler tasisa bile, önce muhataplarini dinlemeyi ögrenmeli, onlara da kendi fikirlerini kolayca söyleyebilme imkânindan mahrum kalmamalidir. Suskun bir üniversite gençligi yerine, demokratik yollardan hakkini arayan, ülke sorunlariyla ilgilenen ve konusan gençler ülkemizi gelecege tasiyacaklardir. Ancak gençlerin haklarini ararken uyanik olmalari da gerekmektedir. Çünkü yasa disi olusumlar onlarin hak alma mücadelelerini kendi çikarlari dogrultusunda kullanmak için hep pusuda beklemektedirler. Bilindigi gibi geçmiste üniversitelerimizde yasa disi olusumlarin sebep oldugu benzer provokasyonlar sonucunda birçok trajik olay yasandi. Ülkemizde sag-sol çatismalarinda 5 binden fazla gencimiz yasamini kaybetti, bir o kadari da sakat kalarak ögrenimine ara vermek zorunda kaldi... Uygulanmaya çalisilan ayni senaryo çerçevesinde gençlerimiz yeniden bölünerek, birbirlerine düsman edilerek, karsit görüslere kanalize edilerek ülkemiz yeniden bir kargasa ortamina sokulmaya çalisilmaktadir. Gençlerimiz o karanlik günleri yeniden yasamamak için geçmisten ders alarak, sonuçsuz ve akildisi girisimlerle sorunlarin çözülemeyeceginin bilincine varip, akilci tutumlar ve özgün fikirlerle uzlasi yollari üzerinde kafa yormalidir. Diren Ardiç
  • Aslı Kayacan23.12.2010 14:00:00

    AKP İl teşkilatını da bir vatandaş olarak kınıyorum. İktidar partisi Bolu’dan 3 milletvekili olmasına rağmen Bolu’yu mağdur ediyor. Yolların, kaldırımların halini bu kişiler görmüyorlar mı?
  • Turuncu22.12.2010 14:00:00

    bu yazı ne üzerine? nefret üzerine? sanırım bu yazar birinden hoşlanmamış, böyle mi ifade etmeliyiz? eleştiri bu mudur? çok boş, anlamsız bir öfke içeren, hakaret dolu... insanlar yazsın diye köşe vermeden sorumluluk taşıyan birilerinin düşünmesi lazım..
  • Recai SONKÜR22.12.2010 14:00:00

    Makale ve haberlerinize övgü, yergi yapabilmemize her çağdaş dijital yayın organı gibi izin veriniz.
  • Hakan Gümüş22.12.2010 14:00:00

    Makinist bugün yine döktürmüş. Bu yazısı için kendisine teşekkür ediyorum. Bu gazete çok farklı başarılarınızın devamını dilerimn.
  • Samet Çığrı22.12.2010 14:00:00

    Muhtarlar Derneği Başkanı İlhan Çalışkan, Sosyal Yardımlaşma Mütevelli Heyetine yeniden seçildi. Bu heyette dileriz ki AKP’nin para dağıtan bir organı görünümü devam etmez. Şahsen ben bu görüntüden son derece rahatsızım.
  • Abidin İnce22.12.2010 14:00:00

    Sayın Bekir Coşkun’un birbirinden güzel yazılarını zevkle okuyoruz. Bugünkü yazısını da okumanızı öneririm.
  • Murat21.12.2010 14:00:00

    "Açtı ağzını yumdu gözünü" Katılıyorum. Karşı durmak imkansız. Keyfe göre uygulamalara, yaptım olduya devam. O kadar övündükleri şehir planlama uzmanlarının planlarındada delik açtılar ya daha ne denir ki. Başkan beyenmemiş, madem neden verdin o kadar para? Sorabilene aşk olsun. (Neresimi? Hastane caddesi. Bilmem ilginizi çekermi?)
  • baris onder20.12.2010 14:00:00

    GENÇLIGI KIM TETIKLIYOR? Son günlerde bazi basin yayin organlarinda, üniversitelerdeki ögrenci eylemleri 1968 yilindaki ögrenci olaylari ile bagdaslastirilmaya çalisiliyor. Ancak kullanilan yöntemler geçmisteki eylemlere göre bazi farkliliklar gösteriyor. Simdilerde kimi zaman okul yönetimlerinden izin alinarak, eylemler yapiliyor? Ama bu günlerde popüler olan eylem türü yumurta atma, bir dönem İrakli gazetecinin G. Bush?a ayakkabi atmasi gibi bu eylem de komik, sonuç almaktan uzak ve sadece tribünlere oynamayi amaçliyor. Yasa disi olusumlar arasinda da eylem türlerinin yozlasmasi elestiri konusu yapilmaya devam ediliyor. Kati görüsleriyle bilinen sol gruplar yumurta eylemlerini gülünç buluyorlar (!) Kaliplasmis sloganlarla kazanmak istedikleri gençleri provoke etmeyi aliskanlik edinen bu gruplarla, yumurta eylemcileri simdilerde birbirlerine düsmüs durumdalar? Örgütlerin, üniversitelerdeki uzantilarinin kullandiklari yöntem ne olursa olsun gençlere yönelik faaliyetlerini son derece bilinçli ve sistematik olarak sürdürdükleri de bir gerçek. Bu güruh ?Ögrenci Kolektifi? adli olusumlar ile ilk asamada gençleri küçük gruplar halinde, toplantilara, tartisma sohbetlerine, müzik konserlerine, kitap, dergi, vb. etkinliklere çekmeye çalisir. Böylece gençlerle ilk organik bagi bu yolla kurar, giderek gelisen iliskiler ve eylemsellik süreçlerindeki birliktelikleri kullanarak gençleri örgüt içerisine dahil eder. Senaryo, üniversitelerde gündeme getirilmeye çalisilan masumane isteklerle devam ettirilir. Toplumun huzurunu kaçiran olaylar zinciri böylece baslatilmis olur. Birer ilim irfan yuvasi olan Üniversiteler, örgütsel yönlendirmelerle bir anda savas alanina dönüstürülmüs olur. Terör örgütlerinin ilk kurbanlari, kendisini yalniz hisseden çekingen mizaçli, arkadas çevresi kisitli, ailevi ve maddi problemleri olan üniversiteliler olur. Ailelerinin her seyinden feragat ederek üniversitelere gönderdigi bu gençler kisa süre sonra kullanilmaya baslanir? Tabi?i ki üniversiteli olmak, susup kalmak degildir. İnsanlarin haklarini da savunmasini bilmeleri gerekmektir. Gerçek demokratlik, haklarin alinmasi için mücadele etmek, fakat bunu baskalarinin yasam alanini kismadan, hakaret etmeden yapmaktir. Bu yüzden gençlerimizin geçmiste yasanan aci olaylardan ders çikararak, ilim yuvalarinda oynanan oyunlara gelmemeleri, sagduyulu olmalari gerekmektedir. Bütün üniversite ögrencilerini birer anarsist gibi medyada teshir etmek te, dogru degildir. Bu vesile ile öncelikle anne-babalara, yarinlarimizi emanet edecegimiz gençlerin, dertlerine ortak olmalarinin ve onlara bir arkadas gibi yaklasmalarinin önemini bir kez daha hatirlatmak gerekiyor. Aksi takdirde umutlarimizi ve gelecegimizi terör örgütlerinin kucagina kendi ellerimizle teslim etmis oluruz. Unutmayalim ki, gençlik hepimizin gelecegidir. Baris Önder
  • Abdullah Sadıkoğlu20.12.2010 14:00:00

    Kültür Sitesinde düzenlenen "Kendi Anayasanı Kendin Yap" isimli panel de Taraf Gazetesi denilen yayın organı mensupları ve aydın geçinenlerin bu işleri sürdürmek için nereden nemalandıklarını iyi araştırmak lazım. Daha çok demokrasi, özgürlük gibi nutuklar atanlar neden öğrenci olaylarında veya Silivri de yaşananlar konusunda seslerini çıkarmıyorlar? Tuzları kuru olan bu aydın bozuntularına prim vermemek lazım.
  • OĞUZ AKAY20.12.2010 14:00:00

    Belediyeye ve Halk Otobüsleri yönetimine ,Çakmaklar ve Alpagut seferinin yeni düzenlemesi için çok teşekkürler ediyorum. Şikayet ettiğimiz kadar yapılan güzel hizmetlere de saygı duymak zorundayız.Çalışmalarınızda başarılarınızın devamını diliyorum.Saygılarımla.
  • Kazım Karabacak19.12.2010 14:00:00

    Yeni yapılan terminalde otobüs firmalarının servisleri neden çalıştırılmıyor? Sayın Belediye Başkanına soruyorum; vatandaş olarak bizlerin özel firmaların servisleriyle ücretsiz gitmemiz sizleri rahatsız mı ediyor?
  • yüksel özdemir HEPAR19.12.2010 14:00:00

    bu gün(Pazar) kültür sitesinde organize edilen kendi anayasanı yap mıydı neydi ? konulu panele katıldım..kendini aydın akademisyen diye tabir eden ve herzamaki gibi taraf gazetesininde taraf olduğu malum zatlar yine inciler döktürdüler..neymiş?? anayasanın değiştirilemez maddeleri bunlara batıyormuş..yerel yönetimler kendileri söz sahibi olmalıymış merkeziyetcilikten kurtulunmalıymış..kendilerine yönetilen kim tarafından finanse ediliyorsunuz sorusuna cevap veremediler..bende acizane konuşup fikirlerimi kendilerine anlattım....yani herkes memnun bazıları kendilerine iş edinmişler hak,özgürlük,demokrasi derken memleketin altını oyuyorlar...he bir de şu var katılım azdı ve halktan kimse yok denecek kadar azdı...
  • Rahmi Bilir18.12.2010 14:00:00

    Bolu Müftüsü milletin donuyla neden uğraşıyor. Diğer hurafelerle ilgili olarak halkı aydınlatsalar, dini ticaret aracı olarak görenlerin yanlışlıklarını kamuoyu ile paylaşsalar daha doğru olmaz mı?
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: