• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • KÖROĞLU HEPAR27.03.2010 13:00:00

    AKP HUKUKU NEDEN SEVMİYOR.NEDEN YENİ ANAYASA İSTİYOR.. *?Mayınlı araziyi el âleme verelim? yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. * *?YÖK kadrolarına kimi istersek, onu alırız? yönetmeliği çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti.* ?Maaşlı çalışanlar kümesteki yolunacak kazdır, bunların gelir vergisini artıralım? dediler, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Orman arazileri boş boş duruyor, oralara otel kurulsun? kararı aldılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Türkler kerizdir, tahvil gelirlerine yüzde 10 stopaj ödesin, yabancılarcanımız ciğerimizdir, hiç ödemesin? uygulaması başlattılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Askeri yargıyı boşver, tanımayız? düzenlemesi yaptılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Memur ölene kadar çalışsın, çok istiyorsa, öldükten sonra emekli olsun? yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Yabancı gelsin, canı ne kadar çekiyorsa o kadar toprak alsın? yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Herkesin telefonu dinlensin, bu işin denetlemesini, Başbakan kimi görevlendirirse o yapsın? hükmüne vardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Memur kessin sesini, topluca şikâyet başvurusu yapmaya kalkarlarsa maaşları kesilsin? yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Milli park hikâyedir, çevre raporuna filan gerek yok, nerede altın varsa,orayı siyanürlesinler? yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Çiftçilik belgesi olmuş olmamış hiç önemli değil, ben kafama göre, kime istiyorsam ona tarımsal destek vereyim? dediler, Anayasa Mahkemesi iptal etti. ?Erkek yapıyorsa çapkınlıktır, kadın yapıyorsa zinadır? yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. *?Ahali uyanmadan GDO sokuşturalım? yönetmeliği çıkardılar, Danıştay durdurdu. ?Kanun benim... İstediğim hâkimin, savcının telefonunu dinlerim? yönetmeliği çıkardılar, Danıştay durdurdu.
  • KÖROĞLU HEPAR27.03.2010 13:00:00

    AKP NEDEN HUKU SEVMİYOR (2) ?Devlete ait arazileri canım kime istiyorsa ona tahsis ederim? dediler,Danıştay durdurdu. ?Enflasyon oranı filan beni ırgalamaz, belediye otobüsüne yüzde 30, yüzde 50, istediğim kadar zam yaparım? kararı aldılar, Danıştay durdurdu. ?Sınava gerek yoktur, liyakate ben karar veririm, kimi istiyorsam onu milli eğitim müdürü yaparım? dediler, Danıştay durdurdu. ?İşime gelmeyen, biat etmeyen eczacının sözleşmesini feshederim? hükmüne vardılar, Danıştay durdurdu. ?Elde avuçta ne varsa sattık zaten, Seydişehir Alüminyum?u da satalım?kararı aldılar, Danıştay durdurdu. ?Doktorlar ukalalık yapmasın, alayını taşeron yapalım, mal gibi kiralayalım?dediler, Danıştay durdurdu. ?Maç başladıktan sonra kuralı değiştirelim, imam hatipler bu seneki sınava farklı katsayıyla girsin? kararı aldılar, Danıştay durdurdu. ?Tekel?i şakır şakır yabancıya sattık, bu işçileri ya kapının önüne koyalım ya da köle gibi çalışsınlar? hükmüne vardılar, Danıştay durdurdu. ?Şeker fabrikalarını da Tekel gibi yabancıya satalım, nasıl olsa işçilerini 4C yaparız? dediler, Danıştay durdurdu. ?Öyle her yerde içki içilmesin, sarhoş bunlar, karantina bölgeleri yapalım, vebalı gibi orada içsinler? kararı aldılar, Danıştay durdurdu. ?Özürlülerin ne kadar özürlü olduklarını nüfus cüzdanlarına yazalım, kimliğini gösterdiğinde bilelim ne kadar özürlü olduğunu? yönetmeliğiçıkardılar, Danıştay durdurdu. ?İlköğretim çocuklarına okutmak için, içinde Atatürk?ün olmadığı Türkçe kitabı? yaptılar, Danıştay durdurdu. Örnek çok.Hukuku ve anayasa mahkemesini niye sevsinlerki.ülkeyi satmayı englliyor.vatandaşın hakkını koruyor.at oynatamıyorlar.köpeksiz köyde değneksiz gezmek istiyorlar. yok öyle yağma..
  • AYŞE SANİYE YÜCEL27.03.2010 13:00:00

    mehmet demirci hakkında yapılan eleştirilere cevaben yazıyorum. ben de bir bayan olarak,yazıyı okudum ve hiç ama hiç üzerime alınmadım ve duygularıma tercüman hissettim birden yazarı. kadınların cinsel birer metaymış gibi kullanılmasına karşı olan bir yazıdır tebrik ediyorum. kadınların evrimsel süreçte saçmasapan klanlardaki rolüyle ilgili anlatılagelmiş yorumlara bir başkaldırının yoruma döküldüğü bir yazıdır tebrik ediyorum. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün müşiş vecizesiyle yön bulmuş bir yazıdır tebrik ediyorum! Ben de emekli bir öğretmenim,valiler yetiştirmiş ve onlarca kaymakam,onlarca doktor,onlarca onurlu öğretmen yetiştirmiş olan ben,bir öğretmen arkadaşımın -hele ki cinsdaşımın- bu yazıya bu denli ağır tepki vermesini kınıyorum. saygılar sunarım.
  • Aydın Aydın27.03.2010 13:00:00

    AKP’nin hukuku neden sevmediğini güzel bir şekilde yeniden hatırlattığı için Köroğlu Hepar’a teşekkür ederim. Selamlar...
  • helin demir25.03.2010 13:00:00

    ÖCALAN?DAN SEÇME SAÇMALAR VE AÇIK TEHDİTLER Öcalan?ın Nevruz?dan önce avukatlarıyla yaptığı görüşme yine PKK ve BDP?ye öneriler, eleştiriler ve tehditlerle dopdolu olarak basına yansıyor. Tutarsız ifadeler ve psikolojik buhranlarla beslenen görüşme notları, her seferinde biraz daha çarpıklaşarak, Kürtlerin aklını karıştırıyor. Fırat Haber Ajansı?nda 19 Mart?ta yayınlanan görüşme notlarında yer alan bilgilere göre, Öcalan bu kez de öldürülmekten korkuyor. Yemeğine ilaç katılacağından, yavaş yavaş zehirleneceğinden şüphelendiğinden bahsediyor. Oysa ki Türkiye?nin en yüksek güvenlikli Cezaevi olan İmralı?da Öcalan?ın saçının teline bile zarar gelmemesi için her şeye son derce özen gösteriliyor, tabiri caizse kuş uçurtulmuyor, her şey ama her şey çok sıkı denetleniyor. Sağlık kontrolleri düzenli yaptırılıyor, temizliğine dikkat ediliyor. Öcalan?ın bu konudaki düşüncelerinin her zamanki gibi psikopat tarzda cereyan ettiği bir kez daha anlaşılıyor. Her fırsatta demokratik açılıma inancı olmadığını ifade eden Abdullah Öcalan, Türkiye?de bir çözüm sürecinin gelişmesi ihtimalini çok zayıf gördüğünü belirtiyor. Israrla Nevruzdan sonra yeni bir sürecin gelişebileceğini dile getirerek, şimdiye kadar hapiste olmasına rağmen yönlendirmelerle üzerine düşen görevi yaptığını, herkesi, her kesimi tek tek uyardığını, rolünü yerine getirdiğini söylüyor. Kendisinden artık daha fazla bir şey beklenmemesi gerektiğini de sözlerine ekliyor. PKK, BDP ve Kürtlerin kendi kararlarını kendilerinin vermesinin en doğru ve çıkar yol olacağını kaydediyor. Öcalan?ın bu arada sık sık üzerinde durduğu bir konu da Kürtlerin kandırılamayacağı, Kürtlerin cahil olmadığı hususu. Türkiye?de hiç kimsenin Kürtleri kandırmak ya da onlara cahil damgası vurmak gibi bir derdi bulunmuyor. Türkler ve Kürtler arasında bir ayrımın bulunmadığı, gerek parlamentoda gerekse hayatımızın diğer alanlarında kendini gösteriyor zaten. Türkiye?nin böyle kısır çatışmalarla uğraşmaktan ziyade daha önemli sorunları bulunuyor. Türkiye?de bugün istenilen ve beklenen tek bir şey var, o da yıllarca hepimize tarif edilmez acılar yaşatan terörün sona ermesi ve 21. yy?a yakışır bir yaşamın devam etmesi. Açıklamalarında her zaman olduğu gibi tehditler savuran Öcalan, PKK?nın El Kaide gibi olmadığını, sıkıştırılırsa savaşacağını, gerilla savaşı ya da şehir eylemleri yapacağını anlatarak adeta hapisten terör örgütü PKK?ya talimatlar yağdırıyor. Barış için elinden geleni yaptığını söyleyen birine bu sözler ne kadar yakışıyor ya da bu konuda ne söylemek gerekiyor, artık bu durumda yorum bile yapmak insanın içinden gelmiyor. Terörle ve yalanlarla bir yere gelinemeyeceği, bu dünyada var olunamayacağı açık açık ortadayken Öcalan?ın hala aynı yolda yürümeye devam etmesine bir anlam verilemiyor. Kendi terörist kişiliğini çeşitli çevrelere yönlendirmek isteyen İmralı sakininin avukatlarının da etkisinde kaldığı düşünülüyor. Öcalan?ın avukatlarından Hatice Korkut?a bir yıl Öcalan?la görüşmeme cezası verilmesi de bunun bir kanıtı olarak dikkat çekiyor. Öcalan hem avukatlarını yönlendiriyor, hem de onlardan etkileniyor. Avukatlar da bir taraftan Öcalan?ı yönlendirdikleri gibi, onun verdiği talimatları dışarıya taşıyor. İşte bu yüzden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı?nın Korkut hakkında 17 Şubat 2010 tarih ve 2010/165 esas sayılı iddianame ile kamu davası açtığı ve bir yıl süreyle Öcalan?ın avukatlık-müdafilik görevinden yasaklandığı bildiriliyor. Öcalan?ın dediği gibi Kürtleri kimse kandıramaz. Gerçekler, bahaneler ve tehditler açık açık ortada. Karar vermekse akıllı, sağ duyulu ve kararlı insanların inisiyatifine kalmış. Helin Demir [email protected]
  • Bayrak, Becikoğlu ve Alan25.03.2010 13:00:00

    mesajlarda Milletvekili ile becikoğlunun kavgasına dair cümleleri okuyunca bende bir şeyler söylemek istedim. Güzel Bolumuzda Bayrak, Becikoğlu ve Alan soyadlarının yaşamadığını bir düşünsenize nasıl olurdu? yaşanmış kavganın arka planında neler olduğunu ben bilmiyorum bu yüzdende sadece basına yansımış haberle cümle kurma hakkım olmadığını biliyorum. fakat bolulu olarak bu üç soyadının memleketten götürdüklerinin farkındayım. herkes haddini bilmelidir... çıkar ilişkilerinin devamında ortaya çıktığı pek muhtemel bir hadise için kendimi hiç yormuyorum. ama hiç kimse becikoğlunun ağzından çıkan cümleleri düşünmüyor. o yaşta bir adam kendinden küçük bolumuzu temsil eden bir insan için bu cümleleri nasıl kurabilir kameralar karşısında. hani büyüklük nerede kaldı....
  • KÖROĞLU HEPAR25.03.2010 13:00:00

    Sene 2010... - Son bir yılda insan epigenomunun şifresi çözüldü... - Görme engelliler için göz yerine geçen mikroçip yapıldı... - Bilim adamı robot, Aberystwyş Üniversitesi’ nde çalışmaya başladı... - NASA, Ay’da su bulunduğunu açıkladı... - Maryland Üniversitesi’ nde, atomun içindeki veriyi bir metre uzaklıktaki kabın içine ışınlayarak taşıdılar... - Büyük Hadron çarpışması ile yerkürenin sırrı aralandı... - Subaru teleskobu, komşumuz yeni bir gezegen buldu... - Başta Alzheimer ve kemik erimesi olmak üzere 27 hastalığa çare buldu elin adamı... Tüm bunlar ise; Türklerin "imam" yetiştirip, onlardan bilgisayarcı, matematikçi, fizikçi, kimyacı, bilim adamı, vali, doktor, mühendis, yargıç yapmak istemelerine denk gelir... İşte kaçgündür"üniversiteye giriştekatsayı" ilebunu izliyorsunuz. .. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakan’ı, Milli EğitimBakanı, yandaş YÖK Başkanı, kimi profesörleri, kimi aydınları... Hâlâ çocuklara "imam" eğitimi verip, onlardan "her şey" yapmak için kavga ediyorlar... Ama ne yapacaksınız.. . Dünyanın en gözde, en cennet toprakları üzerinde, durup dururken "çağdışı" kalmaz insan... Kalmışsa bir sebebi olmalı...
  • vatandaş BOLU 25.03.2010 13:00:00

    Yılmaz Becikoğlunda para çok Allah daha çok versin gözümüzyok ben olsam onun yerine diksiyon ve hitap konusunda eğitim veren bir okul yaptırırdım ülkede en çok buna ihtiyaç var......
  • Asiye Aksakal25.03.2010 13:00:00

    yemekteyiz Bolu ile ilgili yazı yazılmış fakat okuyanlara görüş yazma imkanı verilmemiş. Mesajımı buradan kim okuyacak bilmiyorum fakat nereden ulaşacağımı bilmediğim için buraya yazıyorum. Yemekteyiz Bolu 4.gün akşam yarışmacısı Funda Hanım?ın masasındaki ördek sürahi harikaydı. Bolu?muzun ördekleri meşhurdur dedi fakat ben de Bolu?luyum ilk kez duydum bunu. Meşhur yada değil fakat ben o sürahiyi çok beğendim. Nerede satılıyor bilen ver mı?
  • Sabiha Erener24.03.2010 13:00:00

    AKP’nin anayasa değişiklikleri toplumsal mutabakattan ve uzlaşıdan tamamen uzaktır. Uzlaşılmayan bir anayasa değişikliği daha büyük sıkıntılara sebebiyet verecektir. Bu nedenle AKP’nin anayasa değişikliği kabul edilebilir olmaktan uzaktır. Eğer az da olsa samimiyetleri varsa adil seçim sistemini gündeme getirerek, dokunulmazlıkları kaldırırlar. Anayasa Mahkemesinin kararıyla "Laiklik karşıtı eylemlerin odağında olan bir siyasi partinin Anayasa değişikliği yapması çok tartışmalı bir konudur. Yargıyı susturmaya ve yönelik anayasa değişikliğine HAYIR...
  • Kerim Habalı24.03.2010 13:00:00

    Bolu’da yollar ve kaldırımlar berbat durumda. Ara sokaklar çukur ve yamalarla dolu. Belediye buraları ne zaman yapmayı düşünüyor acaba?
  • arifemre24.03.2010 13:00:00

    Bolu belediyenin ZULMÜ artarak devam ediyor... Şimdide bakkalın dükkan önüne açtığı tezgahlardan zorla ve utanmaz bir zorba edasıyla para tahsil edilmeye başlanmıştır... Bolu belediyesinin, dolayısıylada alaattin yılmazın ne yapmak istediğini anlamak artık imkansız hale gelmiştir... Maalesef küçük esnaf artık son demlerini yaşamakta ve zor günler geçirmektedir... Zaten metrekare olarak yeterli kullanım alanına sahip olmayan bakkal, bu uygulama ile birlikte birçok malını satamayacak ve karlılığı oldukça düşecektir.. Bu uygulama ile, bakkalın 4 metrekarelik tezgahından günlük 10 lira, aylıkta 300 tl para tahsil edilecektir.. Kirasını, elektriğini yatırmakta zorlanan bakkalımız bu parayı veremiyecektir... Bu yaptığı uygulama ile belediyenin amacı açıktır ; bakkalı, başbakanın deyimiyle küçük esnafı, özellikle çeşit noktasında yok sattırarak, vatandaşı ulusal bazlı mağazalara yönlendirmektir... EVET.!! küçük esnaf bu tip uygulamalarla en kısa zamanda BİTECEKTİR... Esnaf kepenk kapattığında,evine ekmek götüremediğinde borçlarını ödeyemez duruma gelip cezaevine girdiğinde,başbakan dahil bolu belediye başkanı,başkan yardımcısı(ihsan)ve zabıta müdürü(mahmut),mısır şarşısından KINA alır ve muhtelif yerlerine sürerler artık... selahattin ve nihat alpat’ıda burdan saygı ve sevgiyle anıyorum...(kulakları çınlamıştır heralde)...
  • RASİM ÇAKIR24.03.2010 13:00:00

    DİLERİM AKP’NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEKLEŞMEZ. ÇÜNKÜ AKP ÜLKEYİ ANTİDEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE YÖNETMEK İSTİYOR. YARGIYI KENDİNE BAĞIMLI HALE GETİRMEK İSTİYOR. ORDUMUZA SALDIRILAR SÜRERKEN GEREKENLERİ YAPMIYOR. DENİZ FENERİ DAVASINDA DUYARSIZ KALIYOR.
  • Sedat Akça24.03.2010 13:00:00

    Makinist’in "Kimsede tık yok" başlıklı yazısı ilimizde bürokrasinin nasıl çalıştığını çok güzel anlatıyor. Maalesef Bolu’muz yapılan işler ve hizmetler yönüyle emsal iller arasında çok gerilerde yer alıyor. Hala kasaba görüntüsünden kurtulabilmiş değiliz. İlimiz yöneticilerine Kastamonu’nun son halini görmelerini önereceğim. Kastamonu’da Valilik ve Belediye son 10 yılda el ele vererek modern bir Kastamonu oluşturdular. Yolları, parkları, tarihi konakları, turizm alanları ile halkı mutlu edecek projelere imza attılar. Bolu’da ise aylardır yazılıp çizilmesine rağmen hala TOKİ-Kürkçüler yolunu bile yapmadılar. İlimiz yöneticilerinin Audi Q7 ve Mercedesleri ile bu yolda seyahat yaparak yolun durumunu görmelerini çok isterim. Gerçi şehir içi yolların durumu bile içler acısıyken, kim bakar Kürkçüler yoluna?...
  • köroğlu hepar 24.03.2010 13:00:00

    ilimizin çok değerli milletvekili yılların sanayicisi babası yaşındaki becikoğluna yapmış olduğu densizliği kınıyor. imdat beyin yorumunun altına imza atıyorum tebrikler imdat bey. kalemine sağlık.
  • Meral Öztamer24.03.2010 13:00:00

    Sayın Altan Önal isimli okurun görüşlerine tamamen katılıyorum. Bolu’da yol standardı diye bir şey yok... Yazın ayrı, kışın ayrı bir dert. Milletvekilimiz, Becikoğlu’na karşı kırıcı olacağına Bolu’nun yol sorunu ile ilgilensin. Günlerdir gazeteler yazıyor, Vali Bey’de vurguluyor; Bolu Belediyesi 2,5 milyon TL misafir ve konuk ağırlamaya nasıl para harcayabiliyor? Nereden geliyor bu değirmenin suyu? Siyasi partilerimiz neden bu konuyu sorgulamıyor? Bolu Belediyesinden cevap bekliyoruz...
  • Temel Duran24.03.2010 13:00:00

    AKP’nin Anayasa değişiklikleri ?Kuşatmanın da ötesinde yargıyı ele geçirmekle eş anlamlıdır.? AKP Anayasa?ya uymadığı için mahkûm olmuştu. Şimdi Anayasa?yı kendine uydurmaya çalışıyor! Ama millet bunları artık iyi tanıdı... Yaptıklarının kendilerini kurtarmaya yönelik çabalar olduğunu herkes görüyor. Bakalım elele verdiği BDP ile bu değişiklikleri yapabilecekler mi? İlimiz milletvekillerinin bu anayasa değişikliklerine "HAYIR" demelerini isterim.
  • Kamber Sağlam24.03.2010 13:00:00

    AKP kendi 12 Eylül Anayasasını çıkararak yargı bağımsızlığını yok etmektedir. Yargıyı bağımlı hale getiren AKP Anayasası uzlaşmadan uzaktır ve toplumda kabul görmemektedir.
  • Cumali Özcan24.03.2010 13:00:00

    AK Parti toplumu çok geriyor. Yetti artık... Gündemi sürekli başka şeylerle meşgul ediyor; eskiden imam-hatip, türban sömürüsü, şimdi de Arınç’a suikastı, Ergenekon hikayeleri ve anayasa değişiklikleri ile gerçek gündemi toplumdan gizliyor. Bizim gerçek gündemimiz; işsizlik, piyasadaki durgunluk... Ekonomi her geçen gün geriye gidiyor. Esnafın, memurun, işçinin hali ortada... Gündemi toplumdan gizleyeceğinize sorunlara çözüm üretin.
  • yusuf çoban 23.03.2010 13:00:00

    buzun zamandır bir şey yazmak istiyorum ama bir turlü fırsat bulamadım. ziyaretçi defterinde bazı şahısların köşe yazarlarını acımasız olarak eleitirdiğini gördüm... özellikle sayın mehmet demirci’ye yazılmış yazılar beni düşündürdü. eleştirilmek niye bu kadar zorunuza gidiyor? sayın demirtciyi eleştirebilirsiniz ama asla hakaret edemezsiniz... ben şahsen demircinin kimseye hakaret etmediğini biliyorum ve destekliyıorum... herkez haddini bilmeli...
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: