• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • Milliyet’ten "Gül, YÖK&#05.02.2010 14:00:00

    Köşk, YÖK?ün üniversitelerdeki seçimlerde alt sıralarda yer almalarına rağmen listede birinci sıraya koyduğu isimleri rektör olarak atadı... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Prof. Dr. Hayri Coşkun?u Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi rektörlüğüne, Maliye Bakanlığı?nda görevli Prof. Dr. Ekrem Yıldız?ı da Kırıkkale Üniversitesi rektörlüğüne atadı. Coşkun ve Yıldız üniversitelerde türbanlı öğrencilerin eğitim görmelerini öngören bildiriye imza atmıştı. Abant İzzet Baysal Üniversitesi seçimlerinde en yüksek oyu alan Prof. Dr. Atilla Kılıç, YÖK tarafından üçüncü sıraya konulurken, oy dağılımında ikinci olan Coşkun?a ilk sırada yer verilmişti. Coşkun?un hakkında profesörlüğe atanmasında usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle YÖK tarafından yapılan soruşturması devam ediyor.
  • halil hazar05.02.2010 14:00:00

    yüksek lisans adlı mail de anlatılan tüm konular tamamen hayal ürünüdür ibrahim dursun adlı kişi bizimde ismimizi kullanarak hocamızı karalamaya çalışmaktadır bu kişi hakkında ve gazete hakkında yasal işlemler yapılacaktır TC Devleti bir hukuk devletidir kimse kimseyi bu şekilde asılsız yalan yanlış haberlerle karalayamaz sonuna kadar gideceğim ne hocamızın nede bizim bu konular hakkında bir bilgimiz yoktur karalamaya yönelik bir durumla karşı karşıyayız bu ibrahim ismindeki şahsiyet okuldan atılmış bu yüzden safsata haberlerle bizimde ismimizi kullanarak hocamızı karalamaya çalışmaktadır.TÜM KAMU OYUNUN DİKKATİNE....(LÜTFEN İBRAHİM DURSUN DENİLEN KİŞİYİ CİDDİYE ALMAYIN)
  • Hulusi Kefeli04.02.2010 14:00:00

    Mecliste bu kadar gerilim yaratan bir başbakan daha görmedim. AKP hala kendini mazlum olarak göstermeye çalışarak vatandaşı yanıltıyor. Türban istismarı, din istismarı, mazlum görünme çabaları. Yeter artık kardeşim!.. Kimi kandırıyorsunuz. Önce sokağa attığınız domuz gribi aşılarının hesabını verin. Sokakta vatandaş işsizlikten kıvranıyor. AKP yandaşlarının tuzları kuru. Koruma kollama had safhada. Seçime kadar keyfini çıkarın. Seçimde söz bizde olacak.
  • Erkan Acr04.02.2010 14:00:00

    YÜKSEK LİSANS’a Okumak cehaleti alır hocam. Eşek yine eşektir vesselam.
  • GAÜLŞEN MUTLU04.02.2010 14:00:00

    Kamuran Esen Hanım siziNallıhan’da gazeteden tanıdım.yazınız çok hoşuma gitti.Eskiden monolog diye bir yazı türü vardı: Güldürücü veya güldürücü düşündürü,hicvedici.Sizin yazınızı bu türe yakın gördüm. Yöresel bir tiyatroyu size nasıl da yakıştırdım. Bu espri yeteneğine ben az rastlıyorum.LÜTFEN DEVAM EDİN.
  • Kemal Türkdoğan04.02.2010 14:00:00

    AKP siyasi açılımlar yapacakmış... Yapacakları düzenlemelerle Türkçe dışındaki dillerde de propaganda yapılabilecekmiş... Toplum onlardan ayrıştırıcı düzenlemeler istemiyor. Bu konuda samimi iseler öncelikle "dokunulmazlıklar" kaldırsınlar. Seçim barajlarını düzeltsinler. Toplumu bölücü düzenlemelerden vazgeçsinler...
  • Mualla İlkeli04.02.2010 14:00:00

    Adına AK Parti dedikleri parti bencede tümüyle gerilimden besleniyor. Başımıza bir açılım belası sardılar. Şimdi kendileride şikayetci.
  • Huriser Kocaman04.02.2010 14:00:00

    Sayın İmdat Aslan’ın 04.02.2010 tarihli yazısından alıntı aşağıdadır. " Seçimde yine malzeme olarak türban mağduriyeti kullanılacak? Tam 3 yıl önce GATA?da yaşandığı iddia edilen bir türban olayının bugün gündeme getirilmesinin başka bir izahı olabilir mi ?!... Bir insanın eşinin 3 yıl önce mağdur olduğu bir hadiseyi bugün gündeme taşıması aklıma garklı düşünceleri getirdi !!! Acaba 3 yıl sonra gündeme hangi olaylar gelecek?!... Sermaye lazım, seçimi kazanmak için sermaye?" AKP’nin gerçek yüzünü görmek isteyenlere tavsiyem bu yazıyı baştan sona okumalarıdır. Ellerin dert görmesin İmdat ASLAN...
  • Saadetli03.02.2010 14:00:00

    İmdat beyi tarafsızlığından dolayı canı gönülden kutlar tebrik ederim
  • Memur03.02.2010 14:00:00

    yüksek lisans başlıklı yazıya ek olarak bahsettiğiniz kişi görevi başındaki memurlara hakaret ve küfür ederek görevini yapmasına engel olmuştur
  • ferda Biçel03.02.2010 14:00:00

    TRT milletin vergileriyle kurulan ve yine milletin vergileriyle yaşamaya yayınını sürdürüyor.Ancak TRT`de bazı konulardaki ayrımcılık hala devam ediyor.İşte TRT`nin torpilli medya kuruluşları ve görmezden geldiği medya kuruluşları... Her kanalda sabahları bildiğiniz gibi gazeteler okunur... TRT 1`de de öyle... Peki TRT gazeteleri okurken ayrım yapıyor mu? Hangi gazeteleri okuyor? Hangi sıralama ile veriyor? Dahası hiç okunmayan gazeteler hangileri? Söz konusu olan özel kanal değil de devlet televizyonu olunca bu durum haliyle merak konusu oldu... Öyle ki Meclis`e bir soru önergesi bile verildi bu konuyla ilgili olarak... İddialara göre bazı gazetelere kıyak çekiliyor... Bazı gazeteler görmezden geliniyor... Bu sabah TRT 1`in yayınını taradım... İŞTE TRT 1`DE SIRASIYLA OKUNAN GAZETELER 1.sırada Zaman gazetesi... (Yakşık 1 dakika zaman ayrıldı. Vatan Gazetesi ile birlikte en uzun okunan gazete oldu... ) 2. sırada Doğan grubunun Posta gazetesi yer aldı 3. sırada Hürriyet gazetesi... (Hürriyet`in manşeti çok kısa aktarıldı... Üç tane de ilk sayfadan haber başlığı verilip geçildi.) 4. sırada Sabah gazetesi (Sabah`ın manşetini okumaya, Hürriyet`e kıyasla çok daha fazla zaman ayrıldı. ) 5. sırada Milliyet gazetesi 6. sırada Habertürk gazetesi 7.sırada Vatan gazetesi (Erdoğan`ın eşiyle ilgili açıklaması ve Ergenekon ile ilgili haber uzun olarak okundu...) 8. sırada Türkiye gazetesi 9.sırada Akşam Gazetesi 10.sırada Takvim Gazetesi 11. sırada Güneş gazetesi 12.sırada Star gazetesi 13. sırada Yeni Şafak gazetesi 14. sırada Bugün gazetesi 15. sırada Vakit gazetesi (Hem manşetindeki haber hem de sürmanşeti uzun olarak okundu) 16. sırada Cumhuriyet gazetesi (Sadece iki haberin başlıkları ve spotu okunup geçildi) 17. sırada Yeni Çağ gazetesi 18. sırada Taraf gazetesi (En sona bırakıldığı gibi manşeti de çok kısa okunup geçildi) SIRALAMA NEYE GÖRE Doğrusu ilk anda tiraja göre diye düşünüyorsunuz... Zaman gazetesi ile başlanıp Posta ile devam edilince manzara onu gösteriyor... Ama Vatan`dan sonra işler karışıyor... Tiraja göre olsa 8. sırada Sözcü gazetesinin okunması gerekiyor... Fakat bırakın 8. sırada okunmasını Sözcü, TRT ekranında hiç okunmuyor... Emin Çölaşan`ın yazarı olduğu gazete sıkı bir Erdoğan muhalifi... Hadi bu yüzden gazaba uğradı diyelim... Ama bakıyorsunuz Taraf gazetesi de en sona atılmış... Oysa tirajlara göre Yeni Şafak`tan sonra en çok satan gazete Taraf... Bugün gazetesi ise galiba torpilli... Cumhuriyet, Vakit ve Taraf ondan çok satmasına rağmen, Bugün gazetesi TRT ekranında hepsinden önce okunuyor. OKUNMAYAN GAZETELER Bir de TRT ekranına hiç getirilmeyen gazeteler var... Bunlar da şu gazeteler; -Sözcü -Tercüman -Birgün -Radikal -Dünya -Evrensel -Milli Gazete -Ortadoğu -Referans -Yeni Asya
  • YÜKSEK LİSANS03.02.2010 14:00:00

    BOLU KAMUOYUNUN DİKKATİNE BİZ KÖTÜ BİRŞEY YAPMADAN BİZE YARDIM EDİN YARIN ÇOK GEÇ OLMASIN?.! KONU: ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜM BAŞKANI PROF DR.F. SANCAR OZANERİN ZULMÜ Biz Sosyal Bilgiler öğretmenliği A.B.D Yüksek Lisans yapmakta olan öğrencileriz.1 yıldan beri enstitünün belirlemiş olduğu dersleri almaktayız ancak sizin belirlemiş olduğunuz derslerden 2 dersi veren Prof.Dr. Sancar ozaner ile ilgili size aktarmamız gereken konular bulunmaktadır. Enstitünün belirlediği 2 dönemlik derslerden 2 tanesini vermektedir.1 dönemde coğrafya öğretimi 2 dönemde sosyal bilgiler öğretimi ve temel disiplinler dersimize girmiş bulunmaktadır. Hocanın dersi verirken hal davranışlarından şikâyetçiyiz ve tarafınızca çözüm bulunmasını talep etmekteyiz. Prof. Sancar ozaner derslerinde: 1.Hocanın vermiş olduğu gerek coğrafya öğretimi gerekse sosyal bilgiler öğretimi ve temel disiplinler dersinde, derslerin içeriğiyle alakası hiç olmayan konular işlemiştir.1 yıldır bize adam kayalar, jeomorfoloji, titus tüneli, taşları sonra yine taşları, yine taşları anlatmış ve bunları işlemiştir. Oysaki iki dersinde içeriği bu konularla yakından uzaktan hiçbir alakası yoktur. 2. Derslerinde argo kelimeler, küfür hakaret dolu sözlerle geçirmiştir. Örneğin: derslerinde Hinduizm dininden, iktidara küfür ve hakaretlerden, ülke yönetimine varıncaya kadar dersle hiçbir alakası olmayan konulara değinmiştir. Tarafımızca defalarca dersimize dönelim ikazları uygun üslupla yapılmasına rağmen. 3.Hoca derslerinde dini inançları olan herkesi hakaret ederek kişilik haklarımıza saldırmıştır. 4.Camiye gidenlerin gerici olduğunu, derslerinden bu kafa yapısına sahip olanların asla geçemeyeceğini defalarca ifade etmiştir. Bu sözleri delil ve tanıklarıyla vardır. 5.SAYIN CUMHURBAŞKANINA, BAŞBAKANA, EŞLERİNE AĞZA ALINMAYACAK KÜFÜR VE HAKARETLER ETMİŞTİR. Demiştir ki:? o sıkma baş kafalı bayanlar cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamıyla oralarda nasıl oluyor, nasıl o koltuklarda bu gericiler oturuyor, o kafalarına taktıkları biçimsiz başörtüleriyle ortaçağın insanlarını aklıma getiriyorlar, bu insanların bu makamlarda ne işleri var, lanetliyorum? ifadelerini kullanmıştır. 6.Hoca hakaret ve suç ifade eden ve suç olan ifadeleri bununla sınırlı kalmamış bir derste: KUTSAL KİTABIMIZ KURAN_A SAFSATA BU KİTAP. NASIL İNSANLAR BU SAFSATAYA İNANIRLAR YALANLA DOLU DEMİŞ ARDINDAN MÜSLÜMANLARIN PEYGAMBERİ İÇİN BİZE DÖNEREK SİZİ 14 ASIR ÖNCEKİ PEYGAMBERMİ KURTARACAK HADİ GELSİN DE KURTARSIN SİZİ DEMİŞ VE TÜM İNANAN MÜSLÜMAMLARI ÖRÜMCEK KAFALI OLARAK NİTELENDİRMİŞTİR. 7.Hoca eğitim fakültesinde dersine girdiği tüm öğrencileri tek tek fişlediğini kimin hangi düşüncede olduğunu bildiğini camiye giden, inanan, başörtüsü takan kızlarında kastederek ben buradayken bunlar bu okuldan mezun olamazlar oh hepsini bıraktım, bunları bu kafayla buradan mezun etmeyeceğim onlara işkence yapacağım demiştir. 8.Tüm bunlar üzerine kendisini ders çıkışında hocam dersimiz nedir bizim konularımızla bunların bir alakası yoktur lütfen dersimizi işleyelim ve arkadaşlarımıza hakaret etmeyin ayrıca bu söylemleriniz suç teşkil etmektedir. Bir öğretim görevlisine bu türeden davranışlar yakışmaz dediğimizde bize yine hakaretler etmiş siz benden geçemeyeceksiniz azınızla kuş tutsanız sizi yine bırakacağım isterseniz sınava girmeyin, gidin beni istediğiniz kişiye şikâyet edin hiç kimse bana bir şey yapamaz benim arkam kuvvetli demiş ve yine hakaretlerine devam etmiştir. 9.Hocadan diğer öğrencilerde şikâyetçidir bunu soruşturduğunuzda göreceksiniz. Biz bu hocadan şikâyetçiyiz hoca ben size zulüm edeceğim demekte not faktörünü kullanarak tarafımızı ve öğrencileri tehdit etmekte ve suç işlemektedir. 10.Hocanın vermiş olduğu derslerin iptal edilmesini tekrardan objektif bir sınava tabi tutularak mağduriyetimizin giderilmesini bu hukuksuzluğun düzeltilmesini tarafınızdan talep ediyoruz. Hoca bizim eğitim hakkımızı engellemekte geleceğimizle oynamaktadır. Bu derslerden aldığımız ders notlarının iptalini, tüm bu yaptıklarının YÖK kanun ve yönetmelikleri, anayasa yasa ve yönetmeliklerde suç teşkil ettiği apaçık ortadadır ve hakkımızı gasp etmektedir, kendisine gerekli işlemlerin başlatılmasını ve tarafımızca her türlü idari, hukuki mücadelemizin sonuna kadar sürdüreceğimizi bu durumun insan haklarına aykırı olduğunu bildiririz. SON SÖZ Prof. F.SANCAR OZANER -ANAYASA NIN 17.MADDESİDEKİ KİŞİ DOKUNULMAZLIĞI VE MADDİ VE MANEVİ VARLIĞI -19 MADDESİNE -24 MADDESİNDEKİ DİN VE VİCDAN HÜREYETİNE -25 MADDESİNDEKİ DÜŞÜNCE VE KANAAT HÜRRÜYETİNE -26 MADDESİNE -40 MADDESİNE -MADDE 42 YER ALAN EĞİTİM VE ÖĞRENİM HAKKI VE ÖDEVİNDE YER ALAN HİÇ KİMSE EĞİTİM VE ÖĞRENİM HAKKINDAN YOKSUN BIRAKILAMAZ UNSURUNU İHLALİNE -ANAYASA YASA VE YÖNETMELİKLERDE YER ALAN İNSAN HAKLARI İHLALLERİ -KANUNLARIMIZDA YERALAN GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA VE İHMALE GİBİ DAHA YAZABİLECEĞİMİZ BİRÇOK SUÇ MADDESİNE GİRMEKTEDİR. BU NEDENLE BU MAĞDURİYETİMİZİ GİDERİLEREK TARAFIMIZA BİLGİ EDİNME KANUNUNA GÖRE BİLGİ VERİLMESİNİ ARZ EDERİZ. YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİLERİ HALİL HAZAR TEL: 05317931359 ERHAN YILDIRIM İBRAHİM DURSUN TEL:0544 2691432
  • Hilmi Sancaktar02.02.2010 14:00:00

    Taraf Gazetesine verdiği cevaptan dolayı Sayın Hüseyin Kaya’ya teşekkür etmek istedim. Sürekli ordumuz aleyhine yayın yapan ve adeta bu durumu ilke edinen Taraf Gazetesi liboşlarla, Amerikancılarla dolu... Arkasında kimler var acaba?
  • Nevzat Dağlı02.02.2010 14:00:00

    Karşı taraftaki hergele İnsanlıktan nasipsiz malum eşşoğlu eşek, Beşeri köprüleri yaktırdı bu hergele. Serseri mayın oldu, sandılar deli fişek, Benzinlikte kıvılcım çaktırdı bu hergele. Babası anırırdı geçmişte soldan soldan, Sıpası da gidiyor bak şimdi aynı yoldan. Neler neler ezdiler tepindikçe dört koldan, Ne onurlar devirip, yıktırdı bu hergele. Dinciyle, bölücüyle buluştu aynı safta, Her mazlumun boynuna astı bir iğrenç yafta. Büyük yalan söyleyip hergün karşı tarafta, Öküzleri trene baktırdı bu hergele. Arkasını güçlüye dayayıp rahat yattı, Güvenli ahırında asil atlara çattı. Sahibinin emriyle çok iftiralar attı, Kaç suçsuza çileler çektirdi bu hergele. Suyu sebil gibiydi, teknede yemi boldu, Dışardan beslenirdi, sanki beşinci koldu. Dile doladığına yaşamak haram oldu, Çok yiğidi canından bıktırdı bu hergele. Taşları bağladılar, bu saldıran it oldu, Yağlıca kuyruklarda beslenen bir bit oldu. Karakteri oynaktı, sürekli gelgit oldu, Namusu diz üstüne çöktürdü bu hergele. Nevzat inşallah görür bunun yarınlarını, Daha kaç yıl satacak namusunu, arını. Tertemiz yüreklere kinin tohumlarını, Hoyrat hoyrat kazarak ektirdi bu hergele. Halk Ozanı Karamanlı Nevzat
  • HELİN DEMİR02.02.2010 14:00:00

    ÖCALAN?DAN ELEŞTİRİLER! Avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde gerek PKK?ya, gerekse Kürt siyasetine yönelik sert eleştirilerde bulunan İmralı sakini Öcalan?ın ağzından ilk defa PKK?nın yasa dışı silahlı bir örgüt olduğu, PKK?nın KCK ile aynı anlama geldiği ifadeleri duyuluyor. Öcalan, PKK?nın sözcülüğünün söz konusu olmadığını, PKK?nın kendi sözünü kendisinin söyleyebileceğini belirterek BDP?ye tepkisini dile getiriyor. BDP ile PKK arasında bir bağın olmasını da mantıklı bulmayan Öcalan, DTP?nin kapatılmasına neden olan bu ilişki hususunda BDP?nin daha dikkatli olması uyarısında bulunuyor. Fırat Haber Ajansı?nda yer alan görüşme notlarında BDP?ye çeşitli çevrelerin katılması önemli görülürken, BDP?nin sadece Kürtlerin partisi olmadığı, milliyetçi temelde örgütlenmediği belirtiliyor. Şerafettin Elçi ve KDP?nin milliyetçi temelde örgütlendikleri için BDP ile aynı konumda değerlendirilemeyeceği savunuluyor. BDP?nin siyasi parti olmanın gereklerini yerine getirmesi gerektiği, demokratik temelde siyaset yapmasının şart olduğu söyleniyor. Öcalan, ?Sadece Kürtleri örgütleyelim? mantığını terk etmesini istediği BDP?nin temel siyasetlerini içeren bir broşür düzenleyip dağıtmasının uygun olacağını kaydediyor. Türklerle Kürtlerin birlikte siyaset yapacakları ortak alanların yaratılmasını şart koşan Öcalan, daha önceki önerilerinin de dikkate alınmasını istiyor. Grup içi demokrasi anlayışının geliştirilmesi talebinde bulunarak, BDP?nin diğer partilerden farkını ortaya koyması ve meclis kürsüsünü iyi kullanması gerektiğini bildiriyor. Görüşmesinde açılım konusuna da değinen Öcalan, bu konudaki girişimlerin ve söylemlerin bir safsatadan ibaret olduğunu düşünüyor. Kürt gerçekliğinin Türk milliyetçiliği içinde eritilmek istendiğini söyleyerek asimilasyon yapılmak istendiğine dikkat çekiyor. Öcalan her zamanki gibi oturduğu yerden etrafa sözler savurup duruyor. Bir gün öyle bir gün böyle diye tanımlayabileceğimiz tavrı ise samimiyetine gölge düşürüyor. Her zamanki gibi hiçbir şeyden memnun olmuyor ve bencilliğini devam ettiriyor. Böylesine tutarsız, kararsız ve dengesiz bir kişiliğin esip gürlemesi, en çok da Kürtlerin aklını karıştırıyor, Kürt siyasetini çarpıklaştırıyor. Helin Demir [email protected]
  • Kazım Kara02.02.2010 14:00:00

    Makinist’in "Bolu’nun yolları taştan" başlıklı güzel yazısını okudum. gazetenizin bozuk şehiriçi yolları gündeme getirmesi çok güzel. Ama Bolu Belediyesi aynı duyarlılığı göstermiyor. Kar yağınca çukurlar iyice büyüdü. İlimiz emsal şehirler arasında kent mimarisi, kent yolları, aydınlatma üniteleri ve otopark yönünden en alt sıralarda yer alıyor. Yollarımız, parklarımız çok bakımsız. Hava kirliliği bakımından ise en üst sıralarda yer alıyoruz. Bu yöneticileri bu toplum seçtiğinden, diyecek fazla bir şey kalmıyor... Bir dahaki yerel seçimi beklemekten başka...
  • ferda biçel02.02.2010 14:00:00

    Ergenekon zanlısından talimat alan Başbakan adayı! Sarıgül, yerel siyasetten genel siyasete sıçrama serüvenindeki ilk ağır yarasını, ’17 Ocak’ta belediye başkanlığından istifa edeceğim’ sözleriyle aldı. Çünkü sözünü tutmadı. Sarıgül’ün liderlik yolunda verdiği ilk sözünü tutmaması kendisiyle ilgili soru işaretlerini derinleştirdiği gibi, geçmişiyle ilgili şüpheleri de arttırdı. Başbakan Erdoğan’ı haksız mal edinmekle suçlayan sağcı/solcu birçok gazeteci, Sarıgül’ün müşiş mal varlığını teğet geçti. Feşullah Gülen’i en sert şekilde eleştiren gazeteciler; Sarıgül’ün, Gülen referansını kullanmasına sessiz kaldılar. Necmettin Erbakan’a hortumcu yaftasını yapıştıranlar, Sarıgül’e, ’Ankara’daki genel merkez binası kaça alındı? Bu parayı ödeyen gönüllüler kimler?’ diye soramadılar. İpekçi’nin katiline ödenecek reklam parasını haklı olarak kendilerine dert edinen bazı gazeteciler, Sarıgül’e, ’Büyük servetini son 10 yılda yapmışsın. Ve sen 10 yıldır belediye başkanısın?’ şeklinde mırıltıyla bile olsa kalem oynatamadılar. Baykal’a, ’Sen Ergenekon’un avukatısın’ diyenler, 30 Kasım 2008 tarihinde, Sarıgül’ün şu anda Ergenekon zanlısı olan Mehmet Haberal’a, telefonda, ’Talimatınızı aldım ve konuşmamı tamamen değiştirdim. Ben Türkiye’nin Başbakanı olacağım belki ama benim başbakanım siz olacaksınız?’ sözlerini sorgulamadılar. (Ergenekon 3. iddianamesi...) Tekel işçilerinin eylemi için canlı yayın araçları kuran onurlu medyamız, Sişli Belediyesi’nin borçlarını, ’sekreter aranıyor’ ilanı boyutunda bile yazamadılar... Anketlerde her partiyi farklı oranda gösteren medyamız, iş Sarıgül’ün tek ilçede dahi bacası tütmeyen hayali partisine gelince, aynı yüksek oranlarda göstermeyi becerdiler... Erbakan’ın oğlunun Saadet yönetimine girmesini saltanat olarak değerlendiren medyamız, iş Sarıgül’ün oğluna gelince, ’Kaç yüz bin dolarlık arabaya biniyorsun? Babanın başkanlığını yaptığı Şişli Belediyesi’nde hiç çalıştın mı?’ diye soramadılar... Genelkurmay Başkanı’nın konuşmasını demokrasiye aykırı bulan medyamız, Ergenekon zanlısı rektörden ’talimat’ alan Başbakan adayına meşiyeler düzdüler... Ve 3 parti değiştiren siyasetçilere fırıldak lakabını alnının ortasına manşet olarak yapıştıran onurlu medyamız, 4. parti için kolları sıvayan Sarıgül’ü, ’siyasi mehdi’ ilan ettiler... Ve halen ’Türk halkı medyaya neden güvenmiyor?’ gibi ucube bir soruyu birbirimize sorabiliyoruz... Utanmadan...
  • Lütfü Demir01.02.2010 14:00:00

    Makinist’in kaleme aldığı "Cumhur adına soruyorum" başlıklı yazıyı her Bolu’lunun okumasını isterim. Bu vesieyle de makinist’e ve Bolu Express’e teşekkür ederim.
  • Kerim Habalı01.02.2010 14:00:00

    Belediye Başkanlığı şehir içi yolları ne zaman yapmayı düşünüyor? Becikoğlu AVM’nin arkasındaki yol bile perişan halde. Lütfen bu konuda gerekli duyarlılığı gösteriniz.
  • Taner S.01.02.2010 14:00:00

    Çoğunlukla Kürkçüler Köyü ve kısmen de Bolu Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi ile ilgili sorunlara değinen duyarlı yazısından dolayı Sayın İmdat Aslan’a teşekkür ediyorum. AKP bir daha bu köye oy istemek için gelmesin...
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: