• resmi ilanlar

Mesaj Defteri

Mesaj yaz
  • oktay yurtbay26.05.2008 12:00:00

    IPOTEK ALTINDAKI DTP DTP Grup Baskani Ahmet Turk, onceki gun, TBMMde DTP heyetinin K.Irakta yaptiklari temaslar hakkinda bilgi vermis ve her zamanki gibi ?baris, kardeslik, diyalog, cozum? gibi kavramlardan soz etmis, ancak hicbir yeni, elle tutulur, makul ve uygulanabilir oneri getirmeden, somut acilim yapmadan ?baris istiyoruz? taleplerini gundeme getirmislerdir. Surekli olarak ayni talepleri gundeme getirmenin, sure giden catismayi daha da kizistirmaktan baska bir sey yapmadigini bir kez daha gormekteyiz. Bu acmazin temel sebebi DTPnin Kandil (PKK) ve Imrali (APO) ipoteginden bir turlu kurtulamiyor olmasindan kaynaklanmaktadir. Aslinda bu sadece DTPnin sorunu degil. DTPden onceki diger Kurt partilerinde de ayni sorun yasanmisti. Hatirlanacagi uzere, 1990 yillarda Leyla Zananin Kurt sorunun cozumu amaciyla Ertugrul Ozkok ile gorustukten sonra Zana yanindaki kisilerden ayrilip buyuk bir heyecanla buldugu ilk telefondan APOyu aramisti. PKK ile bu sistematik iliski dun bircok partinin basini yaktigi gibi, bugun de DTPnin basina buyuk belalar acacagini soylemek hic de surpriz olmayacaktir. DTPliler ise surekli olarak PKK ile ayni zeminde siyaset yaptiklarini, bunun aslinda bir sans, firsat oldugunu soylemekte de bir sakinca gormemektedirler. Ancak bu tutum ve davranislarini surdurdukleri surece ?kendi ayaklarina kursun sikacaklarindan da? habersizler. Gelinen bu asamada bugun DTPnin, yarin onun yerini alacak olan partinin, PKKyi terorist ilan edip dislamalarini beklemek gercekci olmaz. Boyle bir adim onlarin intihari olur, kaldi ki PKKyi terorist gormediklerini de her firsatta acikladiklari da bilinen bir gercek olarak karsimizda durmaktadir. PKKyi yoneten isimler yillarini daglarda, illegal sartlarda gecirdiler. Olaylara hep tek tarafli baktilar. Isteseler de ne Turkiye, ne de dunyadaki gelismeleri dogru analiz etmeleri mumkun degil. Bu yuzden sik sik hata yapiyorlar, hem de telafisi mumkun olamayan hatalar da israr ediliyor. DTPliler surekli boyun egmek, onlarin cizdigi yola riayet etmek yerine PKK yoneticilerini sistemli bir sekilde elestirebilseler, belki o zaman Kurt sorununun barisci cozumu yolunda ciddi adimlar atilir. Ancak su an itibariyle bunu yapabilecek DTPli bir yonetici bile yok ! Daglicada kacirilan askerlerin iadesinin goruntulerini goz onune getirdiginizde, sanki ucuncu sinif bir film seyreder gibiydik. DTPli milletvekilleri figuran, PKKlilar basroldeydi. Sonucta kamuoyu, askerleri teslim aldilar diye milletvekillerine sempati duymadi, tam tersine ofkeleri iyice artti. Kamuoyu, DTPlileri PKKnin ?ayak islerini? yapan kisiler olarak gordu ve DTPye olan antipati daha da yukarilara cikti. Netice itibariyle, DTPnin (veya kapatildiktan sonra kurulacak yeni bir parti) PKK ve APOnun ipoteginden kurtulmadigi surece legal siyasi faaliyetlere yeni bir acilim getiremeyecegi cok net bir sekilde gorulmektedir. Oktay Yurtbay [email protected]
  • sezer26.05.2008 12:00:00

    LÜTFEN DİKKAT...MUTLAKA OKUYUN..! SİGARANIN YASAKLANDIĞI ŞU DÖNEMDE ÖZELLİKLE TÜM GENÇLİĞE SESLENEREK BU İLLETTEN BİRAN ÖNCE KURTULMAYA BAKIN. NEDENİ İSE ;BU GÜN İZMİR EGE ÜNİVERSİTESİ HASTAHANESİNDE CANIMDAN ÇOK KIYMETLİ BABACIĞIMIN SAĞ BACAĞINI SİGARAYA KURBAN ETTİK.LÜTFEN SİZLERDE BU İLETE MÜBTELA İSENİZ BİR AN ÖNCE BUNDAN KURTULMAYA BAKIN YOKSA SONUNUZ FARKLI OLMAYACAKTIR.BİR MUSİBET BİN NASİHATTAN İYİDİR... YAPMAYIN NE OLUR LÜTFEN ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLÜRSE KAR OLACAKTIR...
  • levent ALOĞLU25.05.2008 12:00:00

    Yazarınız Mehmet Karakaşoğlunu Belediye işçileri için kaleme aldığı yazısından ötürü kutlluyorum.Sayın Belediye Başkanı neyi bilerek yapıyorda imzasını bilerek atsın.En iyi bildiği iş mühendislikti,onuda yaptığı altgeçit ile bütün Türkiyeye gösterdi!Ne alt geçit ama,şeytan çarpmış gibi!
  • helin demir24.05.2008 12:00:00

    PKK ANLAMSIZ ŞİDDETİNİ DAHA NE KADAR SÜRDÜRECEK? ?Bianet? adlı internet sitesinde yayınlanan bir yazıya göre, terör örgütü PKK, çeyrek asırdır ölüm adına her yolu denedi, hâlâ da deniyor. Kürtleri savunmak adına yaptıkları, çoğu zaman bir fantezi olarak görülüyor. Her girişimi, mensuplarının gözünde önce biraz umut kıvılcımı saçıyor; ama çok geçmeden, bunların, ucuz havai fişeklerden çıkan cılız ışıltılar olduğu anlaşılıyor. Terörün verdiği acılar yayıldıkça, bütün bu yıkım neredeyse ebedi bir lanet olarak yerleşiyor zihinlere. Oysa dünya alem biliyor ki, şiddetin bulaştığı çatışmalarda "nihai zafer" diye bir şey bulunmuyor. PKK’nın çeşitli düzeylerdeki yöneticileri de, silahla bir yere varılamayacağının farkında olduklarını defalarca açıklamalarına rağmen, onlar da, muhtelif çağrılara ve girişimlere, "kayıtsız şartsız silah bırakma"ya yanaşmıyor. Bu durumda, şiddeti sona erdirecek girişimler için gözlerimizi "sivil güçler"e çevirmek zorunda olduğumuz ortaya çıkıyor. Ancak, ülke içinden gelen bu tür girişimler kalıcı bir etki yaratamıyor. Bir ihtimal daha var: "Sivil girişimleri uluslararası düzeye yaymak"; Yani PKK terörünün sona ermesi için dünyanın sivil güçlerinden ve deneyimlerinden yararlanmak. "Kalıcı barış"ın, ancak PKK terörünün son bulmasıyla sağlanabileceği, görülüyor. Her şeyden evvel, silah bırakma çağrılarını soyut bir talep olmaktan çıkarıp, dikkate almak gerekiyor. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ile ilgili her gün her yerde aydınlatıcı bilgiler veriliyor. Bildiriler hazırlanıyor. Önemli olan etkin pişmanlığın iyi anlaşılması. Türkiye Cumhuriyeti herhangi bir eyleme katılmayan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyenlere kucağını açıyor. Bunun için, Birleşmiş Milletler’e ve Avrupa Birliği gibi kurumlara, aslında tüm dünya devletlerine de büyük görevler düşüyor. Örgüt mensuplarını ülkelerinde barındırmamaları ve yakalanan, kırmızı bültenle aranan terör suçlularını ülkelerine teslim etmeleri bekleniyor. PKK şiddetinin sona ermesi ile Kürt sorununa medeni bir çerçevede ve demokratik usullerle çözüm arayışlarının önü sonuna kadar açılacak gibi görünüyor. PKK?nın, şiddeti bitirmediği takdirde, şiddetin onu bitireceği sonucu ortaya çıkıyor. Helin Demir [email protected]
  • helin demir24.05.2008 12:00:00

    ÖZGÜRLÜĞE KAÇIŞ Anlamsız PKK şiddetinden ve örgüt içerisindeki antidemokratik uygulamalardan bunalan ve yıllardır bir tas sıcak çorbaya hasret kalan militanlar, ?etkin pişmanlık? hükümlerinden yararlanmak için teslim olmayı tercih ediyor. Buldukları en küçük bir fırsatta örgütten kaçmayı başarabilenler, yaşadıklarını dile getirdikleri satırlarda ifade ediyor. Bunlardan birisi de 5 yıl önce PKK?dan kaçan kadın terörist A.Ç. 1991-2003 yılları arasında örgütte yer alan ve erkek arkadaşı M.K ile İstanbul Terörle Mücadele Şubesi?ne teslim olan A.Ç?nin, PKK?dan ayrıldıktan sonra yazdığı ?Özgürlüğe Kaçış? adlı kitapta; Apo?nun kendisine ve bir çok kadına tecavüz ettiğini belirterek örgütün gerçek yüzünü gözler önüne serdi. 2006 yılında Hürriyet Gazetesi?ne ?Dilaram? rumuzuyla verdiği röportaj ve pozlarla gündeme gelen A.Ç; ifadesinde ?Türkiye?yi, ailesini çok özlediğini, hayatında yeni bir sayfa açtığını, örgütün bitme noktasında olduğunu ve kaçmak isteyen bir çok kişinin fırsat kolladığını? söyledi. Erkek arkadaşı M.K ile evlenip hayatlarında yeni bir sayfa açtıklarını söyleyen 31 yaşındaki kadın terörist, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak serbest kaldı. PKK cehenneminden özgürlüğe giden yolda hızlı adımlarla ilerleyen A.Ç, verdiği çarpıcı ifadesinde örgüt gerçeğini bir kez daha aydınlattı. ??İkinci gün elime kaleşnikof verdiler. 15 gün sonra babam haber yollamış, kızımı vermezseniz sizi buralarda barındırmam diye. Babam, zengin ve sözü geçen bir adamdı. PKK, her ay babamdan 50 milyon alıyordu. Beni amcama teslim ettiler. Beyni yıkanmış gibiydim. Babam, heder olacaksın dağlarda dedi. 15 gün sonra tekrar dağa gittim. Abdullah Öcalan?ı peygamber olarak tanıtıyorlardı. Elini uzatsa güneşi tutacakmış gibi geldi. Mantıklı düşünecek yaşta değildim, ilkokul mezunu bir kızdım. 13 yıl boyunca hep önderlik gerçeğini yani Apo?nun çocukluğunu, babasına isyanını, hayatını öğrettiler. Beni tembihlediler. Ne kadar hakaret ederse etsin, doğrudur başkanım diyeceksin dediler. Apo?yu görünce çok şaşırdım. Bana ilk söylediği; ?Senin baban bir alçak, senin baban bir düşman ajanı, senin baban bir reformist, senin evin bir düşman karakolu. Senin kafandaki düşman karakolunu yıkacağız? oldu. Şimdi silahım olsa kime yönelteceğimi bilirim ama bir daha elime silah almam. Geriye baktığımda o hayatı yaşamadım sanki. O Dilara ben değilim. Üç kez yönetimle zıtlaştım. Üç gün sosyal tecrite alındım. Kimse benimle konuşmuyordu. Yukarıdan gelen, ayrıcalıklı ve çatışmaya hiç katılmayanlar bize iş buyurup duruyordu. Kendimi öldüreceğime dair mektup yazdım. Mektubum yönetimin eline geçince 15 gün tutuklu kaldım. Tabur komutanı bana hakaret etmeye başladı. Şemdinli?deki yaralanmadan sonra bir yıl yatalak kaldım. PKK doktorları altı kez ameliyat etti. 1999 Ocak ayında radyo dinlerken işin ciddiyetini anladık ve ?Bu iş bitti? dedik. Sonra rehavet başladı. Örgüt içi sistem, kadına yaklaşım, infazlar tartışılmaya başlandı. İki kadın, şimdiki eşim dahil iki erkek, dört kişi kaçmaya karar verdik. 21 Nisan 2001 gecesi kaçtık. Arkamızdan atlarla geldiler ama yakalayamadılar. Kaçarken mayınlı topraklar geçtim. Yıllarca aynı mevziyi, yemek kabını paylaştığım yoldaşlarım tarafından vurulmayı göze aldım. Yaşadıklarımı, acılarımı bir kenara bırakıp kendi sade hayatımı yaşayacaktım. Ama vicdanım adına, delirdikten sonra infaz edilen yoldaşlarımın gözlerindeki son çaresiz bakışın borcunu ödemek, Apo ve komuta kademesindeki erkeklerin tecavüzüne uğrayan kadınlar için yazmaya başladım. 1992?de en yakın arkadaşlarım, PKK?nın insanlık dışı gaddar sistemine karşı çıktıkları için, aynı gün mahkeme edilip, ertesi gün hepimizin gözleri önünde kurşuna dizildiler. İki avuç toprakla cesetlerinin üstü örtüldü. Sabah gittiğimizde tilkiler, kurtlar tarafından parçalanıp yendiklerini gördüm. Öldürülen her arkadaşımla birlikte benim ruhum ölüyordu. İç infazlar tahmin edilemeyecek kadar kabarık?? A.Ç?nin dehşet verici açıklamaları sadece bunlar değil elbet. A.Ç gibi konuşmak isteyip de örgüt tarafından infaz edilmekten korktuğu için susanlar da, gizli gerçeği saklamaya devam ediyorlar. Ancak bilinen şu ki, PKK terörü, insan olan herkes için kabul görmüyor. Türkiye Cumhuriyeti, PKK?dan kurtulmak isteyenleri bekliyor. Şefkatli, sıcak kollarına davet ediyor? Helin Demir [email protected]
  • yasin24.05.2008 12:00:00

    slm.rukiye hnm! Ben bir bandırmaspor taraftarı olarak inanın sizin mac oncesi duydugunuz heyecanı ve mac sonrası yasadgınız üzüntüye ortak oldum.boluspor takımına ve halkına karsı duydugum bu sempati nerden geliyor bende bilmiyorum.kendime bazen soruyorum uzun yıllardır kendi takımımzı takip ediyorum sizlere saymak ile bitiremecgımız futbolcu verdik bolusppora onlar basarılı oldugu zaman sizde bizlerde cok mutlu oluyruz.Gecenlerde ziyaretci kösesinde senol bey ile tanıştım kendsi bana soyle dedi (sizin gonderdıgınız futbolcuların hepsını bizler cok seviyorduk)ben bu yazıyı okuyunca daha da mutlu oldum.bizim gecen hafta bizim orada fınal macımız vardı,sizin takımı deslekleyecegiz dedi sagolsun ve bu mac uygulamaya gecti.biz kazandık final macını ama bundan 2 yıl once balıkesırspor ile oynadıgımız mac sizin es es macın da gasp edilen haklarınız var ya aynılarını bizler de yasadık.kısaca demek istedigim şu:ONUMUZDEKİ SEZON ÖYLE Bİ TAKIM KURUN Kİ HAKKINIZI ALMAK İNSANLAR OLURSA DA CARESİZ KALIRLAR BİZİM TAKIMIZMIZ ÖYLE YAPTI SAYGILARIM İLE ..BANDIRMALI
  • rukiye bulut23.05.2008 12:00:00

    benim gönderdigim ikinci görüş ama bu sefer konu farklı BOLUSPORRR sana çok teşkür ederim bizi çok iyi temsil ettin eğer hakem yamukluk ypmasaydı yüzdeyüz maçı alırdık neyse insaallah seneye tabi o zamanda hakkımz gasp edilmezse.o maç aksamı neydi öyle kimse yemek yiyemedi BOLUNUN 10 kişi kaldığını duyunca çok üzüldük sonra 9 kişi kaldı ev halkının nutku tutuldu ben dayanamadım maçın devamını izlemedim sabahta 2-0 mağlup olduğumuzu öğrendim olsun nolursa olsun SANA CAN FEDA/GEREDELİ
  • kürşat hesapsorar22.05.2008 12:00:00

    sn. karakaşoğlu nun yazısında belediye başkanının kemsil giderinin 1.200.000 ytl olduğunu yazıyor.üzüldüm bolu adına çünkü başkan bu harcamayla 4000 000 adt çak ikram etmiş yani günde 10958 adet çay,yada 3 000 000 adet kahve ikram etmiş günde 8219 adet kahve ikram etmiş,yada 5 ytl lik yemekten 240 000 adet yemek yani günde 658 kişiye yemek ikram etmiş,yada 21 818 adet çeyrek altın yani günde 60 adet çeyrek altı düğünlerde takmış vs. tebrikler alattin yılmaz bir başkan bu kadar halk adamı olur maşallah.hani dinimizdeki israf haramdır,yeti makkı yenilmee,beytül mala el sürülme, helel adanalı celal
  • TURGUT ALTUN19.05.2008 12:00:00

    Mrb.Ben DÜZCELİYİM.İstanbulda yasiyorum.Boludan gelen misafirlerimle beraber Unakıtanlı Eskişehir maçını inönüde izledim.O muhteşem atmosferi bana yaşatan siz BOLU’LU Kardeşlerime sonsuz teşekkür ederim.Muhteşem bitakım.Süper lige çıksaydı süper işler yapardı umarım seneye çıkar ve eski günlerdeki gibi büyük takımların kabusu olur.TEŞEKKÜRLER BOLU SPOR..
  • Seyfi Alp19.05.2008 12:00:00

    Teşekkürler Boluspor.... Süper Lige yükselme maçı finalinde bize harika bir gece yaşatan Bolusporumuza teşekkürler. Başkan Necip Çarıkçı ve ekibini, antrenör ve futbolcularımızı tebrik ediyoruz. Almanya’daki Boluspor taraftarları olarak İnönü Stadı’ndaki futbol ile gurur duyduk. Boluspor seyircisi ve futboluyla Süper Lige’e layık... Yeniden kenetlenerek bunu başaracağız...
  • oktay yurtbay16.05.2008 12:00:00

    DTPNIN YENİ DINI TERCIHI DTPnin duzenledigi ?demokratik? gosterilerde ortaya cikan ve yaptigi konusmalar nedeniyle tutuklanan eski imam Huseyin Bulutun Evanjelik Barbara Anne Lakeberg adli Amerikali ile gorustugu ortaya cikti. Guvenlik birimlerinin Bulut ile ilgili yaptigi arastirmalar neticesinde, cok ilginc bilgilere ulasildi. Fanatik bir Evanjelik oldugu tespit edilen Lakebergin, İslam dininin de Evanjelik tarzda bir yorumunu Huseyin Buluta benimsettigi ve aralarinda surekli bu tarz elektronik posta haberlesmesinin oldugu ortaya konuluyor. PKKnin sozde govde gosterisine donusturulmeye calisilan Batmandaki son Nevruz kutlamasinda arkadaslariyla birlikte actigi dini icerikli pankartlarla ve yaptigi konusmalarla dikkat ceken ve daha sonra tutuklanan Huseyin Bulut ile sik sik gorusen Lakebergin, Guneydogu Anadoluda pek cok kisiyle irtibatli oldugu ve ozellikle PKKya yakin din adamlariyla gorusmeler yaptigi tespit edildi. 56 yasindaki ?firari? ABD vatandasi Barbara Anne Lakebergin Turkce ve Kurtceyi cok iyi bildigi, ayrica Bulut ile sik sik ?maillestigi? ve bu elektronik postalarda ?PKKnin dine ve dini cemaatlere yonelik politikalari uzerine fikir alisverisinde bulunduklari? bildirildi. Bu bilgilere gore; Lakeberg, Huseyin Buluta ABDdeki Evanjelik cemaatiyle ilgili bilgiler veriyor, İncilde Yahudilerden soz eden pasajlarin Evanjelik hareketinde one cikartildigini anlatiyor. Ayni sekilde Kuran-i Kerimdeki Yahudilerle ilgili bolumlerin yorumlanmis bir sekilde Huseyin Buluta Lakeberg tarafindan mail yoluyla gonderildigi belirtiliyor. K.Iraktan Turkiyeye sik sik giris yapan Lakeberg, Batmandaki Sanat Kafede Huseyin Bulut ve arkadaslariyla bulusarak, Evanjelik hareketinin DTPli gencler arasinda hizli bir sekilde yayginlasmasi icin gruplar halinde muzakerelerde bulunuyor. PKK bir yandan, ?İslam Akademisi? kurmaya calisirken, diger taraftan ise, Evanjelik hareketiyle ?flort? etmektedir. Daha kendi dini tercihi yapamayan legal bir parti nasil yore insanin siyasal, sosyal ve iktisadî meselelerine merhem olacak ???? Oktay Yurtbay [email protected]
  • Seyfi Alp15.05.2008 12:00:00

    Bolusporumuza başarılar... Şehrimizin adını spor yoluyla Türkiye ve dünya geneline duyuran Bolusporumuzun yükselme maçlarına kalması yurtdışındaki taraftarları olarak bizleri de heyecanlandırmıştır. Bu başarıda emeği geçen başkan, yönetici, antrenör ve futbolculara teşekkür ediyoruz. Ali Sami Yen Stadı’ndaki maçta Bolusporumuza başarılar diliyoruz. Dualarımız sizinle....
  • yasın cınar09.05.2008 12:00:00

    slm.bolulu kardeslerım mail.atmıştım ama yayınlanmamış,bız bandırmaspor taraftarrı olarak onumuzdekı hafta 3.lige terfı maclarımızı oynamak ıcın sızın evınıze konuk olacagız,bızı bu yolda yalnız bırakmamanızı istıyoruz..bundan 18.19 yıl oncesınde sıze Tacettını vermıştık,kısa zaman oncesınde de Gokhanı vermiştık.Simdi de serdar samatyalıyı almak istiyormusunuz malatyaspordan bence hemen alın yuzunuzu kara cıkarmaz..hem sızın hem bızım...sıze verdıgımız futbolcular gıbı onunda damarlarında bandırma kanı dolasıyor..onumuzdekı hafta bızı desteklemeye cagırıyoruz sızı kardes kulup olarak iyi gunler....
  • yasin08.05.2008 12:00:00

    slm.bolu lu arkadaslarım....bizler bandırmaspor taraftarı olarak onumuzdeki hafta3.lige terfı macımızı bolu da oynayacagız..bızı desteklemeye cagırıyoruz sızlerı 3 yıl once sıze gokhan EMRECIKSINI VERMIŞTIK,HATIRLARSANIZ bu sezon da yeteklı kardeslerımız var gelıp seyretmenızı tavsıye edıyoruz..bundan 15...16 yıl oncesınde de TACETTINI vermiştık sızlere...bu maclarda bızı yalnız bırakmayın saygılar ıle...
  • turan bolulu08.05.2008 12:00:00

    diğer gazetelere de yazdım. Fakat kimsenin umurunda değil. Milli eğpitim bakanlığına bağlı bir okulun (50.yıl) imkanları bu okulun eski müdürünün ortak olduğu bir KPSS dershanesi tarafından kullanılıyor. Merkezde caddeye yakın bir yerrde olan daha önce ingilizce ve bilgisayar kursu verirken birden KPSSliğe soyunan bu dershane şimdi de deneme sınavlarını 50.yılda yapıyor. Bunda milli eğitimin ve ilgili şube müdürünün haberi varmı bilinnmiyor ama, eski dostlar arasında böle şeylerin lafı mı olur mantığı ile göz yumuluyor olmalı. Bu cuma günü yan,i 10 mayıs cumartesi günü de yine aynı dersane 50 yıol da deneme sınavı yapacak. Bu sınava hem kendi öğrencilerini hem de dışarıdan üçretli öğrenciler de girecek. Eğer böyle oluyıorsa neden diğer dersanelere kapalı bu imkan. Neden diğer dersaneler milli eğitime bağlı okyullarad bu imkanı kullnamayorlar da sadece eski dostların lafı olur dediği dersaneye bu yapılıyor. Aartık Buraya Güvenmiyoruz açılımının başharflerinden oluşan bu dersanenin bir başka özelliği daha var. Bu dersane mi kur mu ne olduğu pek belli olmayan kuruluşun müdürü AKP üyesi ve aynı zamanda AKP belediye meclisis üyesi. Bu nasıl oluyor o da biklinmiyor. Adam her gün oraya gelior odasındaki masasına oturuyor, soranlara da ben fahriyim diyormuş. Nasıl fahri oluorssa. Fahri müdürlük var mı milli eğitim biliyordur. Yoksa o da AKP li olduğu için mi torpilli. Yani bizizm adam yapsın, boşver görmemezlikten gel mantığı ile mi AKPli Belediye meclisis üyesi semsettiğn Akçakoca (Soyadını öğrenciler böyle taktı.) orada müdürlük yapıyor. Lilli Eğitim Müdürü, iligili şube müdürü, teftiş kurulu, garibvanlara aslan kesilen, sağda solda kükreyen müfettişler hadi bakalım. Aslan mısısnısz yoksa siz de dışarıdan elekrikli ampüle yaklaşamıyor mususnuz
  • Şenol KURU08.05.2008 12:00:00

    Yasin kardeşime’’ Yasin Bey saydığınız futbolcuların hepsini tanıyoruz ve çok seviyorduk.Ben bir Bolulu ve fanatik bir Boluspor taraftarı olarak diyorum ki : sizi kardeş takımımız bordo -beyaz Bandırmasporu desteklemeyip te kimi destekleyeceğiz.Yolunuz açık olsun bence bu sefer başaracaksınız.Boluspor taraftarı yanınızda olacaktır bundan şüpheniz olmasın saygılarımla.
  • zafer uyumaz25.04.2008 12:00:00

    Selam.Milli sporcumuz gururumuz Nazmi AVLUCA nın açıklamalarını gazetenizde okudum.Bende o 1987 senesinde Bolu güreş eğitim merkezinde güreşe başladım.Bende Bolu adına şampiyonluklar aldım.Nazmi kardeşimiz zaten açıklamasını yapmış.Bolu güreş eğitim merkezinin tekrar gündeme getitirlip faaliyete geçirilmesi lazım.Ş u anda o eski güreş eğitim merkezinden sonra Bolu da güreş bitmiş durumda.O tesis o salon orda duruyor ve güreş eğitim merkezi yok gerçekten Bolu adına kötü bir sınav. Bizler Bolu yu o dönemde çok sevdik adına şampiyonl olduk ama Bolu diildik ama yıllarca Bolu adına maçlara katıldık temsil ettik.Bolu nun güreşte ses getirmesi için eğitim merkezinin açılması lazım.İşte en canlı örneği NAZMİ AVLUCA Güreş eğitim merkezinin ayakta durmasında o yıllarda kimler varsa biz onlara emekleri için çok teşekkür ediyuruz. Nazmi Avluca,Seyit özdemir,Taşkın özkale,ünal orel,Zafer uyumazşmuhammet yücadağ ve daha çok sporcunun orada yetişdiği unutulmasın. Ununtulmaması gereken bir gerçekte o sporcuların yetişmesinde deki hocamız bize orada babalık,annelik ,abilik,yapan sevgili hocamız GÜNER YILDIZ sizin ve diğer hocalarımızın emeğini ödeyemeyiz.sizi çok seviyuruz.sevgili hocalarımız GÜNER YILDIZ,AYDIN DAL,YAŞAR ÇETİN saygı ve sevgilerimizle .Eski sporcunuz ZAFER UYUMAZ
  • Mustafa Cop24.04.2008 12:00:00

    ?TRT,Tarkan?ı ihya etmeye devam ediyor.Yılbaşı özel programında seslendirdiği 6 şarkı için ünlü sanatçıya 750 bin dolar ödediği iddia edilen TRT?nin,23 Nisan Özel Programı için de Megastar?a 4 şarkı söylemesi karşılığında tam 450 bin dolar verdiği konuşuluyor.?Zenginin parası züğürdün ağzını yorar? misali üşenmedim,hesapladım. Tarkan, 23 Nisan?da şarkı başına 112 bin 500 dolar alacak. Diyelim ki, Vay Anam Vay şarkısını söyledi. Tek tek saydım. Şarkının güftesinde tam 112 kelime var. Yani Tarkan?ın şarkı söylerken ağzından çıkan her kelime TRT?ye yaklaşık bin dolara (1300 YTL) mal olacak.Vay anam vay!..?(Yüksel Aytuğ ile Yakın Kumanda/23.04.2008/SABAH?la GÜNAYDIN)dan? 26 Temmuz 2008 Cumartesi akşamı da BOLU Karaçayır?da ki ?Festival? e ?TARKAN geliyor? muş??Vay anam vay!...? Muhabbetle?
  • Hikmet Kapçı23.04.2008 12:00:00

    Bolu’da özel hastaneler yada kuruluşlar devlet hastanelerinden daha iyi olduğu için mi hastalar oraya gidiyor, hiç merak ettiniz mi? Cevap veriyorum "hayır" devlet hastaneleri de en azından özel kadar kaliteli, gidin bakın. Sorun iyi idare edilmemelerinde. Sağlık Müdürü ve onu hala orada oturtanlar başta olmak üzere sorumlu olan herkesin boşvermişliği bu hale getiriyor. İzleyin bakın Sağlık Müdürü ne yapıyor. Ya valilikte toplantılarda veya törenlerde geziyor. Müdür beyin İşi o ya... vatandaşın hastanelerde anası ağlamış ne umurunda sayın müdürün...Denetleme işini kim yapacak acaba bilen varsa söylesin.
  • rojhat zozan18.04.2008 12:00:00

    DTPDEN SOZDE TEROR ANITI DTP?nin ?sevimli, halkci, humanist ve populist? belediye baskani Osman Baydemir, marifetlerine her gun bir yenisini ekliyor ! Simdi de butun isini gucunu birakmis, Diyarbakir?in en guzel yerinde sozde teror aniti aciyor. 12 Eylul 2006 gunu Diyarbakir?da meydana gelen ve 10 masum vatandasin olumuyle sonuclanan patlamanin gerceklestigi yere, DTP?li Diyarbakir Buyuksehir Belediye Baskani Osman Baydemir?in talimatiyla hazirlanan ve 100,000 YTL?na mal oldugu herkesten sir gibi saklanan ?Eylul Aniti? ismi verilen aluminyumdan yapilma dokme heykel, 14 Nisan 2008 tarihinde adi gecen yere yerlestirilmistir. Bir yandan, kamunun kaynaklarini israf etmeyi, diger yandan sozde anit araciligiyla kendi popularitesini artirmayi amaclayan Baydemir, gercekte kendisini o makama getiren halkin sorunlarini coktan unutmus gozukuyor. Diyarbakir?in gobeginde yuz binlerce insan belediyeden sadece insani ve hayatlarini en alt seviyede idame ettirebilmek icin hizmet beklerken, bu sahis, yuz binlerce lirayi (ki gercek degerinin cok uzerinde) bir cirpida harciya bilmektedir. Gecmiste terorist cenazelerine devletin ambulansini tahsis etmeyi ?insani gerekler arasinda? goren bu populist sovmen, burnunun dibindeki yoksul insanlari gormemekte adeta direniyor. Diger taraftan ise, ?kendi halkinin ozgurlugu icin savastigini iddia eden orgut? tarafindan katledilen masum insanlarin adina acilan sozde bir anit ! Bu adeta insanin kendi kalesine gol atmasi gibi bir sey? Rojhat Zozan [email protected]
Mesaj yazın !
Sağdaki kodu buraya yazın!  Gerekli

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: